Sosyolog Doç. Dr. Şükran Akpınar: “İş Hayatı Özel Hayatın Yansımasıdır” “İletişimde İlk Dört Saniye Çok Önemlidir”
 

Genç Girişim ve Yönetişim Derneği (GGYD) üyeleri GGYD Akademi etkinlikleri kapsamında CP Otelde bir araya geldi. GGYD Akademi tarafından düzenlenen eğitimlerin bu defaki konuğu Sosyolog, İletişim Bilimci ve Yazar Doç. Dr. Şükran Akpınar oldu. Dr. Akpınar, “Kendini fetheden, dünyayı fetheder” konulu sunumuyla hem sosyal hayatta hem de iş hayatında ikna, sağlıklı iletişim, uyum ve özgüven konularında bilgi verdi. “Bir insanın karakteri, onun yazgısıdır” şeklinde konuşan Dr. Akpınar, “Herkesin kendi kişisel gelişim kitabı zaten vardır. Kendine yetebilmek özgürleşmek demektir. Özgüvenli olabilmek hayata tutunabilmektir. İnsanı anlamak başarılı ve huzurlu bir hayatın ön koşuludur. İş hayatı özel hayatın yansımasıdır. Kişisel olarak gelişmek toplumun gelişmesine katkı sağlamaktır” dedi.

“Özgüven Ancak Bilgiyle Gelişir”

Özgüvenin önemine değinen Dr. Akpınar, “Kendinizi beslemiyorsanız özgüven boş bir egoya dönüşür. Özgüven ancak bilgiyle gelişir. Hayatın içinde hepimizin rafları var. Biz sadece onlardan seçimler yapıyoruz. Bu seçimleri doğru yapmak için özgüvenin gelişmiş olması önemlidir. ‘Kendi kendine yetebilen insan özgür insandır’ der Kant, buradan hareketle kendinize yetmeyi öğrenin ve kendinize iyi gelen ne varsa onunla yolunuza devam edin. Bu hem size hem de çevrenize faydalı olmanın bir yoludur” dedi. 

Dr. Akpınar sunumunda “İnsanlar ne ister?” sorusuna üretici-tüketici ilişkisi üzerinden şu yanıtları verdi: “İnsanlar kendilerine en çekici geleni tercih eder. Geleceği için alacakları herhangi bir risk yerine şu anki kesin kazancı tercih eder, yani, bildiği, deneyimine sahip olduğu ürünü tercih eder. İnsanlar genelde bir deneyim satın alır. Ürünle müşteri profilini doğru eşleştirmek gerekiyor. Marka değeri açısından bu çok önem taşımaktadır.” 

Sunumunda öfke kontrolü konusuna da değinen Dr. Akpınar, “Öfke başkasının suçu için kendini cezalandırmaktır. Öfke kontrolü aslında kendinizin farkındalığıyla çok ilgilidir. Akılcı temeli olmayan kıskançlık, huysuzluk gibi duygular öfkeyi besler. Negatif duygular yerine doğru olanı yapma ve erdemli bir hayat sürme gibi pozitif durumları tercih etmemiz bizi öfkeden uzaklaştırır” dedi.

“Anlatacağınız Konuyu Hikayelerle Anlatın”

İş dünyasında pazarlama-satışa yönelik tüyolar veren ve insanları ikna etmenin çeşitli yolları olduğunu belirten Akpınar sözlerini şöyle tamamladı: “Kapı aralama tekniği. Kişiye kapıyı açtırıp ona derdinizi anlatacak süreyi yakalayabilmek çok önemlidir. Anlatacağınız konuya ilişkin önceliğiniz sıralamanız olmalıdır. İlk neyi söyleyeceğiniz karşı tarafın sizi dinlemesini ya da sizi dinlemekten vazgeçmesini sağlar. Anlatacağınız konuyu hikayelerle anlatın. Yaşamınızdan örnekler verin. Ürünle-kişiler arasında mutlaka bağlantı kurun. İşinizle ilgili olabilecek tüm farklı fikirleri öğrenin. Kendinizi besleyin ve geliştirin. Güvenilir olun, karşı tarafa bunu hissettirin. İletişimde ilk dört saniye çok mühimdir. Bu noktada güven verdiyseniz, gerisi kolay. Son olarak ürüne ilişkin fayda sunmak önemli.” 

Doç. Dr. Şükran Akpınar’ın sunumunun ardından etkinlik sertifika töreni ile son buldu.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın