Fed dün sona eren Aralık ayı toplantısında faiz oranlarında arka arkaya 4 kez yaptığı 75 baz puanlık faiz artırımının ardından beklendiği gibi bu kez 50 baz puanlık bir artırım yaptı. Böylece yılın başından bu yana yapılan faiz artırımlarının büyüklüğü 425 baz puana ulaştı. Faiz artırımlarında hız kesileceğinin sinyali çok net bir şekilde verildiği için karar tek başına anlamlı bir hareketlilik yaratmadı. Piyasaların odaklandığı ana konu başlığı gelecek dönemde atılacak adımlar olurken açıklanan yeni makroekonomik tahminlerde yukarı yönlü revizyonlar gördük. Buna göre Fed 2023 yılında PCE enflasyonu beklentisini %2,8’den %3,1’e yükseltirken aynı yıl için faiz oranı beklentisini ise %4,6’dan %5,1 seviyesine taşıdı.

Piyasanın nihai faiz oranı beklentisinin %5 seviyesinde bulunduğunu düşünürsek faiz tahmininde yapılan yukarı yönlü revizyon doğal olarak varlık fiyatları üzerinde baskı yarattı. Fed Başkanı Powell ise toplantı sonrasında yaptığı açıklamada enflasyondaki yukarı yönlü risklere ve istihdam piyasasının gücüne vurgu yaptı.

Powell’ın özellikle istihdam vurgusunun önemli olduğunu söyleyebiliriz çünkü ABD’de istihdamın kuvvetli olması enflasyonu besleyen önemli unsurlardan biri olarak öne çıkıyor. Bu nedenle enflasyon yönünü birkaç aydır aşağı çevirmiş olsa da Fed’in daha ılımlı para politikası mesajları vermesi için istihdamın güç kaybetmesi gerekir. Ancak bunu henüz görebilmiş değiliz. Özetle Fed toplantısı enflasyon rakamları sonrasında oluşan iyimserliği kısmen de olsa törpüledi.

Fed toplantısının ardından bugün ise hem ECB hem de BoE toplantılarını takip edeceğiz. Euro Bölgesi’nde son açıklanan rakamlara göre bölgede enflasyon %10,6’dan %10,0 seviyesine gerilemişti. 1,5 yıllık aranın ardından ilk kez anlamlı bir geri çekilme gösteren enflasyondaki düşüşe paralel olarak 75 baz puanlık artırımların ardından ECB’nin politika faizinde 50 baz puanlık artırım yapması bekleniyor. Fed’in faiz artırımlarında hız kesmesi de ECB’nin kararı üzerinde etkili olabilir ancak son dönemde ECB baş ekonomisti Lane başta olmak üzere yetkililerden gelen açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda 75 baz puanlık faiz artırımının ihtimal dışı olduğunu söylemek zor.

İngiltere’de enflasyon oranı yüksek seyrini sürdürse de İngiltere Merkez Bankası’nın 75 baz puanlık artırımın ardından faiz oranlarında bu kez 50 baz puanlık bir artırım yapması bekleniyor. Ülkede arka arkaya sert yükselişlerle %11,1’e kadar yükselen enflasyon rakamının yön değiştirerek Kasım ayında %10,7’ye gerilemesi de daha küçük ölçekli artırım beklentisini destekler nitelikte.

TL: Beklentilerin altında kalan ABD TÜFE rakamının ardından dün gün içinde dolar endeksi üzerinde baskı oluşurken gelişmekte olan ülke para birimleri değer kazanma eğilimi sergiledi. TL’de ise değer kazanma çabaları sınırlı kalırken USD/TL günü 18,63 seviyesinin hemen üzerinde noktaladı. Fed toplantısına karşın kurda yeni günde de çok önemli bir hareketlik oluşmasını beklemiyoruz. Kurda volatilitenin son yılların en düşük seviyesinde seyretmesi de kısa vadede farklı bir tablo oluşmasının kolay olmayacağına işaret ediyor. Benzer şekilde Türkiye’nin 5 yıl vadeli CDS priminin ise 500 baz puana yaklaşarak son 1,5 yılın en düşük seviyelerinde olduğunu görüyoruz.

Borsa İstanbul: Küresel piyasalar Fed toplantısını bekleyerek genel hatlarıyla sakin bir görünüm sergilerken son günlerdeki güçlü kazanımların ardından Borsa İstanbul’da ise yukarı yönlü eğilimin hareketlilik kazanan yurt içi gündemin de etkisiyle tersine döndüğünü gördük. Bu kapsamda BIST-100 endeksi günü %3,6’lık kayıpla noktalarken teknik açıdan önemini yüksek bulduğumuz 5200 puanın belirgin şekilde altına inildi. Endeksin ilk etapta 5000-5200 bandında denge bulmaya çalıştığını görebiliriz. 5000 puanın altında inilmesi durumunda ise endekste teknik görünümün daha da bozulma riski söz konusu.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın