Şirketlerde kültür oluşturma ve bu kültürü sürdürme yöntemleri değişiyor. Daha önceleri ofis etrafında şekillenen bir işletme kültürü varken, her şeyin her yerden yapılabildiği günümüz ekonomisinde bu yaklaşım artık amaca uygun olmaktan çıkmış durumda. Günümüzde kültür, konumla ilgili olmaktan ziyade, insanları ve performansı ön plana çıkaran bir dizi ortak değer ve standarda yeniden odaklanmayı merkezine alıyor. Konunun uzmanları, işin ve işletmenin başarısının da buna bağlı olduğunu söylüyor.
Dell Technologies’in EMEA Müşteri Çözümleri Grubu Genel Müdürü JG Pons, “Değere dayalı, insanı önceleyen yaklaşımın, yetki veren ve davranışlarıyla örnek olan empatik yöneticilerden, çalışan deneyimini ilk sıraya koyan duyarlı ve güvenilir teknolojiler tasarlamaya kadar işin tüm alanlarında temel prensip olarak benimsenmesi gerek. Bu durum, Dell Technologies’in yakın zamanda gerçekleştirdiği ve çalışanların neredeyse dörtte üçünün (yüzde 72) işverenlerinden esnek bir çalışma şekli için gerekli araçları ve altyapıyı herkese uygun bir şekilde sağlamalarını beklediğini gösteren “Breakthrough” araştırmasında da ortaya konuluyor” diyor.
Çalışanlar için sorunsuz ve güvenli bir çalışma deneyimi yaratmanın, değer ve kültür oluşturmanın önemine de dikkat çeken JG Pons, oluşturma, sürdürme ve geliştirme süreçleri için önemli ipuçları veriyor:
Zekâ ile desteklenen empatik bir kültür oluşturmak
Çözüm, çalışanların daha verimli çalışmasını, profesyonel anlamda ve kişisel olarak gelişmesini sağlayan akıllı ve önemseyen bir iş yeri inşa etmekten geçiyor. Yöneticilerin, ev-ofis arasında sürdürülen çalışma hayatı sırasında çalışanlarda meydana gelen psikolojik değişimin farkında olmaları ve onların bireysel ihtiyaçlarına en uygun şekilde hareket etmeleri gerekiyor. Elbette teknoloji, konumdan bağımsız olarak daha çok uyum ve kişiselleştirme sunan akıllı bir çalışma ortamı sağlamak için önemli bir rol oynuyor. Dell Technologies, daha sezgisel insan etkileşimleri yaratmaya odaklanan daha iyi bir hibrit toplantı deneyimi sunan Concept Pari ve not alma gibi basit işlerde verimliliği artırmaya yardımcı olan Concept Stanza da dâhil olmak üzere bunu hayata geçirecek çözümler üzerinde çalışmalar sürdürüyor.
Diğer yandan bireysel bir yaklaşım benimsemek, daha eşit ve çeşitlilik barındıran bir iş gücü oluşturabiliyor. İşletmelerdeki mevcut yeteneklerin kendilerine en uygun konum ve ortamda çalışmalarına yardımcı oluyor. Ayrıca, yetenek arayışını belirli, sabit bir konum gibi katı kriterlere odaklamak zorunda olmamanın getirdiği esneklik sayesinde, işletmelerin yeni ve farklı yeteneklere sahip kişileri işe alması ve yeni bakış açıları ve beceriler getiren bir kültür yaratması için de bir fırsat olarak karşımıza çıkıyor.
Dijital dönüşüm odaklı bir kültür
Birçok işletme için insanın önce geldiği bir kültüre geçiş, hayatta kalmak için uyum sağlamanın zorunlu olduğu son birkaç yılda üstlendikleri dönüşüm projeleriyle bağlantılı. Bu dönüşüm dönemi, başarılı bir değişim için çalışan katılımının önemini vurguluyor. Breakthrough araştırması, yöneticilerin yüzde 85’inin çalışanlarını en önemli varlıkları olarak gördüğünü gösteriyor. Ne var ki çalışanların üçte ikisi (yüzde 67), dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesindeki rollerinin şirketleri tarafından yeteri kadar önemsenmediğini düşünüyor.
Aradaki bu farkın kapatılması gerekiyor çünkü pozitif bir iş kültürünün inşa edilmesi, çalışanların kendilerini dinlenen ve değer verilen bir topluluğun parçası olarak hissetmelerine dayanıyor. Bunu doğru yaptığınızda yalnızca üretkenliği artırmakla kalmıyor, aynı zamanda yaratıcılığı teşvik eden ve yetenekleri şirketinize çekmeye ve elinizde tutmaya yardımcı olan bir ortam yaratıyorsunuz.
Verimli bir uzaktan çalışma ortamı yaratmanın doğru teknolojiden daha fazlasını gerektirdiğinin, insana yatırım yapmakla ilgili olduğunun bilincindeyiz. Örneğin Connected Workplace programımız, çalışanlarımıza işlerinin ihtiyaçlarına ve yaşam tarzlarına en uygun çalışma tarzını seçme fırsatı sunuyor.
Ofisler, şirket kültürü oluşturmada hâlâ önemli bir role sahip; yüz yüze iş birliğinin en iyi seçenek olduğu anlar her zaman olacak. Yüz yüze temastan elde edilen değerin yerini tutmasa da geleceğin kültürleri, teknoloji ve inovasyonun hayati roller oynayacağı hibrit bir dünyada inşa edilecek.
Her zaman için doğruluğu değişmeyen bir şey varsa o da başarılı bir şirket kültürünün, kolektif değerler ve davranışlar bütünü üzerine inşa edildiği gerçeğidir. Günümüz dünyasındaki fark teknolojinin herkese kendini gösterme ve tam potansiyeline ulaşma konusunda eşit fırsat sunmasıdır. Dolayısıyla bu hem çalışanlar hem de işverenler için bir kazan-kazan durumu oluşturuyor. Yöneticilerin önündeki zorluk ise teknolojinin kültüre yön vermesini değil, kolaylık getirmesini sağlamak. İşte bu hâlâ insanlara bağlı.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.