Yıl sonuna yaklaşılırken piyasaların odaklandığı nokta Fed başta olmak üzere önde gelen merkez bankalarının faiz artırım hızı olmaya devam ediyor. Bu hafta Fed toplantısının (Çarşamba) yanında ECB ve BoE toplantıları (Perşembe) bulunurken üç merkez bankasının da 75 baz puanlık artırımların ardından politika faizinde 50’şer baz puanlık artırım yapması bekleniyor. Makroekonomik veri tarafında ise Fed toplantısının hemen öncesinde ABD’de açıklanacak TÜFE rakamını takip edeceğiz.

Fed: Beklentilerden çok daha güçlü bir tablo ortaya koyan Kasım ayı istihdam rakamları ve ISM hizmet endeksi yukarı yönlü risk yaratsa da ortalama piyasa beklentisi arka arkaya 4 kez yapılan 75 baz puanlık faiz artırımının ardından Fed’in Çarşamba günü sonuçlanacak toplantısında faiz oranlarında 50 baz puanlık artırım yapacağı yönünde. Ancak Fed Başkanı Powell bu adımın sinyalini zaten çok net bir şekilde verdiği için faiz kararının tek başına varlık fiyatları üzerinde anlamlı bir etki yaratmasını beklemiyoruz. Piyasaların odak noktasının Fed’in 2023’te izleyeceği para politikasına ve faizlerin nihai seviyesine çevrildiğini düşünürsek toplantıda gelecek dönemlere ilişkin verilecek sinyallerin fiyatlamalar açısından çok daha önemli olduğunu söyleyebiliriz. Aralık ayı toplantısında aynı zamanda Fed’in güncel makroekonomik tahminleri de açıklanacak. Dolayısıyla nihai faiz seviyesinin sıklıkla tartışıldığı içinde bulunduğumuz dönemde komite üyelerinin orta nokta tahmini piyasalarda hareketlilik yaratma potansiyeli taşıyor.

ECB: Euro Bölgesi’nde son açıklanan rakamlara göre bölgede enflasyon %10,6’dan %10,0 seviyesine gerilemişti. 1,5 yıllık aranın ardından ilk kez anlamlı bir geri çekilme gösteren enflasyondaki düşüşe paralel olarak 75 baz puanlık artırımların ardından ECB’nin 15 Aralık’taki toplantısında politika faizinde 50 baz puanlık artırım yapması bekleniyor. Fed’in faiz artırımlarında hız kesmesi de ECB’nin kararı üzerinde etkili olabilir ancak son dönemde ECB baş ekonomisti Lane başta olmak üzere yetkililerden gelen açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda 75 baz puanlık faiz artırımının ihtimal dışı olduğunu söylemek zor.

BoE: İngiltere’de son açıklanan enflasyon oranı %11 seviyesini aşmış olsa da İngiltere Merkez Bankası’nın 75 baz puanlık artırımın ardından faiz oranlarında bu kez 50 baz puanlık bir artırım yapması bekleniyor. Ülkede arka arkaya sert yükselişlerle %11,1’e yükselen enflasyon rakamının yön değiştirerek Kasım ayında %10,9’a gerilemesinin beklenmesi de daha küçük ölçekli artırım beklentisini destekler nitelikte.

ABD TÜFE: Fed toplantısından önce göreceğimiz son enflasyon rakamı yarın açıklanacak. Hatırlanacağı gibi ABD’de Ekim ayında manşet enflasyon yıllık bazda %7,7 (beklenti: %7,9), çekirdek enflasyon ise %6,3 (beklenti: %6,5) artış göstermişti. Beklentilerden düşük gelen veri faiz artırımlarının hız keseceğine yönelik algının güç kazanmasını sağlamıştı. Kasım ayı verisinde ise manşet enflasyonun %7,3’e, çekirdek enflasyonun ise %6,1’e gerilemesi bekleniyor.

TL: USD/TL genel hatlarıyla sakin seyrini korumaya devam ederken kur haftalık kapanışı bir kaz daha 18,65 seviyesinin altında yaptı. Yeni haftada ise Fed ve ECB toplantılarının yanında ABD TÜFE rakamının bulunması küresel döviz piyasasının daha hareketli seyretmesine neden olabilir. Her ne kadar TL’nin olası hareketliliğe daha düşük oranda katılmasını beklesek de volatilite göreceli olarak artış gösterebilir. Tahvil bono piyasasında ise 2 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizinin geride bıraktığımız haftada belirgin bir geri çekilme göstererek tek haneli seviyelere ulaştığını görmüştük. Böylece yaklaşık olarak 2 yıl sonra 2 yıl vadeli faiz tek haneyi görmüş oldu. Bu bölgede çok fazla kalıcı olunamasa da faizlerin seyri yeni haftada izleyeceğimiz konu başlıkları arasında yer alıyor. Ancak bunun fiyatlamalarda anlamlı bir etki yaratmasını beklemiyoruz.

Borsa İstanbul: Dalgalı bir haftayı geride bırakan BIST-100 endeksi 5000 puanın üzerini test ettiği haftada satış baskısına maruz kalarak 4700 puana doğru geri çekildi. Buna karşın baskıyı 4680 desteğinin üzerinde karşılamayı başaran endeksin daha sonra kayıplarını telafi ederek yeniden 5000 puanın üzerine yükseldiğini gördük. Böylece haftalık bazda bakıldığında endeks yükseliş serisini arka arkaya 6 haftaya taşımış oldu. Geçtiğimiz hafta sık sık kısa vadeli indikatörlerin henüz 5000 puanın üzerindeki seviyeleri teyit etmediğine vurgu yapmıştık. Dolayısıyla yeni haftada indikatörlerin de momentum kazanıp daha yüksek seviyelere işaret edebilmesi için 5000 puanın üzerinde arka arkaya kapanışlar yapılıp yapılamayacağını izleyeceğiz.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın