Yeşilay’ın Uluslararası Tütün Bağımlılığı Kongresinde 12 ülkeden 22 konuşmacı katıldı.
Yeşilay’ın, 29-30 Kasım 2022 tarihleri arasında düzenlediği çevrim içi Uluslararası Tütün Bağımlılığı Kongresi’nde tütün bağımlılığıyla mücadele alanında ortaya çıkan ulusal gelişmeler, küresel gelişmeler ve bağımlılıkla mücadelede yeni çözüm yolları ele alındı. Kongre’nin açılış konuşmasını yapan Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk “Amacımız, tütün ve bağımlılığı konusunda farklı ülkelerden araştırmacı ve uzmanların, mevcut durumu, bilimsel gelişmeleri paylaşmasına, bilimsel ve kanıta dayalı yeni ve etkin yaklaşımların oluşmasına olanak sağlamak” dedi.
Yeşilay’ın düzenlediği, iki gün süren çevrimiçi Uluslararası Tütün Bağımlılığı Kongresi’ne aralarında Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu, Ülke Yeşilayları, Florida Uluslararası Üniversitesi, Kanada Waterloo Üniversitesi gibi kurumlardan uzmanların da bulunduğu 12 ülkeden 22 bilim insanı katıldı. Açılış konuşmasını Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk’ün, kapanış konuşmasını Yeşilay Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Esra Albayrak’ın yaptığı kongrede, tütün bağımlılığıyla mücadelede güncel uygulamalar ve araştırma yöntemleri, tütün bağımlılığıyla ilgili önleme, müdahale ve savunuculuk faaliyetleri; yeni risk ve tehlikeler, yeni ve gelişmekte olan nikotin ve tütün ürünleri konuşuldu.
Sigarayı bırakmanın sağlığa faydaları, tütün bağımlılığıyla mücadelede kazanılan yeni bakış açıları ve deneyimler, tütün bağımlılığıyla mücadelede yenilikçi politika, eylem planı ve müdahale programı önerilerinin ele alındığı Kongre’de Covid-19 pandemisinin tütün kullanımı ve sigara içme davranışı üzerindeki etkileri de tartışıldı.
3,2 milyon kişi elektronik sigara kullanıyor
Kongrenin açılış konuşmasına Yeşilay’ın 102 yıllık tarihiyle bağımlılıklarla mücadele alanında dünyanın en köklü sivil toplum kuruluşlarından biri olduğunu anlatarak başlayan Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her yıl dünyada 8 milyon insanın nikotine bağlı kanser, kalp krizi, felç ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı gibi solunum yolu hastalıklardan hayatını kaybettiğini belirterek “Bu ölümlerin 65 bini çocuklar arasında görülürken, 1.2 milyondan fazlası ise pasif içiciliğe bağlı gerçekleşiyor. Sigara içme prevalansı son 30 yılda azalmasına rağmen, nüfus artışına bağlı olarak; dünya çapında 1990 yılında 0.99 milyar olan toplam sigara içen sayısının, 2019 yılında 1.14 milyara yükselmiştir. Dünya Sağlık Örgütü 2022 yılı Sağlık İstatistikleri Raporu’na göre de tütün kullanımında keskin bir azalma meydana gelmiştir; 2020 yılında 15 yaş ve üzeri dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 22’si tütün ürünü kullanmıştır. 2000 yılında bu oran yaklaşık yüzde 33’tü” dedi.
Öztürk, tütün bağımlılığının yanı sıra, elektronik sigaranın tehlikelerine dikkat çekerek “Dünya, elektronik nikotin dağıtım sistemlerine dikkat etmeli. Toplam 111 ülke, elektronik nikotin dağıtım sistemlerini düzenledi. 32 ülke elektronik nikotin dağıtım sistemleri satışını yasakladı. 79 ülke ise elektronik nikotin dağıtım sistemlerini düzenlemek için en az bir yasal önlemi; kısmen veya tamamen kabul etti. 84 ülkede ise elektronik nikotin dağıtım sistemlerini ele alan herhangi bir yasak veya düzenleme bulunmuyor. Bu durum, onları tütünün zararlarına ve endüstrinin faaliyetlerine karşı savunmasız bırakıyor” diye konuştu.
Halen 1.3 milyar tütün kullanıcısı var
Sunumunda tütün kullanımıyla mücadele konusunda Dünya Sağlık Örgütü politikaları, küresel başarılar ve gelecekteki zorluklardan bahseden Dünya Sağlık Örgütü’nden Ruediger Krech “Tütün kontrolü 50 sene önce başladı. Öldürücü bir şey olduğunu tüm detaylarıyla anlamamız onlarca yıl aldı. 8 milyondan fazla kişi her sene tütün kullanımından vefat ediyor, bu da günde 22 bin insan demek oluyor. Bu bir kamu krizi. Halen 1.3 milyar tütün kullanıcısı var. Son zamanlarda popüler olan elektronik sigara ise hem nikotine olan bağlılığı koruyor hem de daha fazla insanın başlamasına sebep oluyor. Bu sektör özellikle çocukları kancalarına düşürmeye çalışıyor. Reklamlarını yasaklamak ve vergilerini artırmak gerekiyor” diye konuştu.
Elektronik sigara kullanımı normal sigaradan daha da zararlı
Dünya Sağlık Örgütü Raporlama ve Bilgi Yönetimi, Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi Sekreterliği’nden Dr. Tibor Szilagyi de tütün kullanımının önüne geçmek için alınması gereken önlemlere değinerek “Global stratejiye göre en az 5 yıl içinde tüm dünyada reklam yasağı uygulanmalı. Şu an baktığımızda dünyanın üçte 2’si bunu yapabilmiş değil” dedi.
Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden Prof. Dr. İsmet Çok; aromasız elektronik sigara kullanan ile sigara içen arasındaki yıpranmanın aynı görüldüğünü ancak aroma bileşenlerin kullanıldığı elektronik sigaralarda yüksek miktarda kimyasal bulduğunun altını çizdi. Çok, söz konusu kimyasalların, insanlara normal sigaradan daha fazla zarar verdiğini söyledi.
Sunumunda insanların nargile kullanımı hakkındaki bakış açısına dair bulguları paylaşan Yeşilay Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Peyami Çelikcan ise “Geçtiğimiz sene ‘Ucunda Ölüm Var’ kampanyamız öncesinde bir araştırma yaptık. Bu araştırmanın sonuçları 18-24 yaş arasındaki bireylerde nargile kullanımının yüzde 7,3 olduğunu ve kullanıcıların yüzde 88’inin aromatik nargileyi tercih ettiğini gösterdi. Nargile kullanımı insanlar tarafından bir sosyalleşme aracı olarak görülürken Türkiye’de nargileye dair, toplumda yaygın kanılar oluşturmuş efsaneler olduğunu da gördük maalesef. Mesela tütün, nargiledeki suyun içinden geçerken temizleniyor, sigaradan az zararlı ya da tamamen zararsız, geleneksel vs. gibi hiçbir bilimsel temeli olmayan efsaneler konuşuluyor. Aslında 1 nargile 50 sigaraya eşit nikotin tüketimine sebep oluyor” diyerek sözlerini noktaladı.
Tütün endüstrisi hem sağlığımıza hem gezegenimize zarar veriyor
Kapanış konuşmasına kongre katılımcılarına ve güçlü iş birliği için Dünya Sağlık Örgütü’ne teşekkür ederek başlayan Yeşilay Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Esra Albayrak tütün endüstrisinin her yıl yaklaşık 1.1 milyar tüketiciye ulaştığını belirterek şunları söyledi:
“Günümüzde tütün endüstrisinin kârlılığı 744 milyar dolara ulaşıyor. Kullanıcıların yanı sıra dumanına maruz kalanlar için de ölümcül olan tütün kullanımı kaynaklı hastalıkların tedavisine devletler milli servetlerinden pay ayırıyor. İnsanlarımızla birlikte gezegenimiz de zehirleniyor. Tütün üretimi sebebiyle her yıl 600 milyar ağaç yok oluyor ve tonlarca su israf ediliyor. Tütün endüstrisine karşı almamız gereken yol meşakkatli ve uzun. Çünkü bu örgüt her yıl taktiklerini sürekli yeniliyor ve ürünlerini en agresif şekilde pazarlıyor, tütün kullanımı nedeniyle ölenlerin yerine yeni tüketiciler koymak için çalışmalarını sürdürüyor. Son zamanlarda kurumsal sosyal sorumluluk üzerinden ilerlemeye başladıklarını görüyoruz. İnsanları bir yandan solunum hastalıklarına sürüklerlerken bir yandan solunum cihazı desteği sağladıkları kampanyalar yapıyorlar. “Dumansız bir dünya” isimli kampanyalar düzenleyerek kendilerini aklamaya çalışıyorlar. Elektronik ve ısıtılmış sigaraların zararsızlığını savunuyor, kanıtı olmayan bilgiler sunuyorlar. Ayrıca Türkiye’nin de aralarında bulunduğu pek çok ülkede elektronik sigarayı yasal hale getirme çabalıyorlar. Bu çabalara karşı ortak bir tutum edinmeliyiz. Tütün kullanımı önleme politikalarını izlerken konunun paydaşları ile koordineli çalışmanın çok daha etkili olacağına ve hızlı çözümler bulacağımıza inanıyorum. Küresel tütün salgını ile mücadelede halk sağlığı savunucuları olarak her daim gayret içinde olmalıyız. Hep birlikte insanımıza ve tabiatımıza sahip çıkacağız” dedi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.