Son zamanlarda, organik üretim ve belgelendirme süreçleri hakkında bilgisi ve yeterliliği olmayan kişiler ile bazı kurum / kuruluş temsilcileri tarafından yapılan mesnetsiz, tüketiciyi yanıltıcı söylemler içeren haberlerin yaygınlaşması sebebiyle aşağıdaki açıklamanın yapılması ihtiyacı duyulmuştur:
Son zamanlarda, organik üretim ve belgelendirme süreçleri hakkında bilgisi ve yeterliliği olmayan kişiler ile bazı kurum / kuruluş temsilcileri tarafından yapılan mesnetsiz, tüketiciyi yanıltıcı söylemler içeren haberlerin yaygınlaşması sebebiyle aşağıdaki açıklamanın yapılması ihtiyacı duyulmuştur.
Organik üretim sadece birkaç batı ülkesinde uygulanan bir üretim sistemi değildir. Dünya’da 2020 yılı verilerine göre 193 ülkede organik üretim yapılmaktadır. Bu amaçla 103 ülke kendine ait yasal düzenlemelerini (standartlarını) geliştirmiş ve ilgili belgelendirme programları ile uluslararası akreditasyon kurallarına bağlı olarak kontrol ve sertifikasyon işlemlerini gerçekleştirilmektedirler.
Ülkemizde organik üretim süreçleri 5262 numaralı Organik Tarım Kanunu, 18.08.2010 tarihli ve 27676 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik çerçevesinde gerçekleştirilmektedir ve iç pazarda satılan organik sertifikalı ürünlerin mevzuat dışında herhangi bir şekilde üretilmesi, işlenmesi ve ticaretinin yapılması mümkün değildir. Ulusal yasal düzenlemelere ve uluslararası akreditasyon gerekliliklerine göre uygunluğu kontrol ederek organik üretim için sertifika düzenleyen Kontrol ve Sertifikasyon kuruluşları, Tarım ve Orman Bakanlığınca yetkilendirilmekte ve Ürün, Proses ve Hizmet Belgelendirmesi Yapan Kuruluşlar İçin Şartların belirlendiği uluslararası uygunluk değerlendirme standardı ISO/IEC 17065 göre akredite edilmektedirler. Bu bağlamda kontrol ve sertifikasyon kuruluşları, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Türk Akreditasyon Kurumu/uluslararası akreditasyon kuruluşlarının denetimlerine düzenli olarak tabi olmakta ve ancak böylece faaliyet yürütebilmektedir.
Türkiye’de organik ürünler ayrıca 1984 yılından itibaren dış pazar talebine bağlı olarak Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Kore gibi diğer ülkelerin belgelendirme programlarına uygun olarak da üretilmekte ve ihraç edilmektedir. Bu bağlamda organik üretim ve ihracatın ülke ekonomisine önemli katkısı bulunmaktadır.
Tarım ve Orman Bakanlığının 2021 yılı verilerine göre, Türk mevzuatına uygun olarak organik sertifikalı üretim yapan 48 bin civarındaki üretici sayımızla Avrupa Birliği ülkeleri içinde 3. sırada, Dünya’da ise 12. sırada bulunmaktayız. Ülkemizde ulusal organik tarım mevzuatımıza uygun olarak üretilen ve bazıları da ihracata yönelik olarak ilave ikili veya üçlü sertifikalara sahip olan organik ürün miktarımız yaklaşık 1,6 milyon tondur. Ancak bu ürünlerin tümü iç pazarda satılmamakta, büyük bir kısmı ek olarak ihraç pazarında geçerli sertifikalara sahip olanlar yurt dışına satılmaktadır. Ana alıcı Pazar konumundaki Avrupa Birliği’ne ihracat yapan ülkeler içinde yıllara göre 5-7. sıra aralığında yer almaktayız.
Organik üretim, üretim alanı, yapılan işlemler, girdiler ve işleme faaliyetleri dâhil olmak üzere tüm aşamaları standartlarda risk analizine dayanılarak ayrıntılı belirlenmiş; toprak ve sudan biyoçeşitliliğe kadar doğal varlıkları koruyan; gıda güvenliğini ve hayvan refahını gözeten, süreçlerinin her biri ayrı ayrı kontrol edilen izlenebilir bir üretim sistemidir. Elde edilen nihai ürünler belgelendirilerek, güvenle tüketicilere ulaştırılmaktadır.
Teknik olarak uzmanlık gerektiren bu üretim sistemi hakkında kulaktan dolma bilgilerle yapılan yanlış açıklamalara itibar edilmemesini ve bilginin doğru kaynaktan alınması için aşağıda adı geçen sivil toplum kuruluşları olarak hazır olduğumuzu, tüm sorularınıza memnuniyetle cevap verebileceğimizi ve açıklanmasını istediğiniz konuları birlikte tartışabileceğimizi kamuoyuna duyururuz.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.