Great Place to Work® Enstitüsü, pozitif çalışan deneyimine sahip organizasyonların rakiplerinden daha iyi performans gösterdiklerini tespit etti.
Çalışanlar için olumlu bir işyeri deneyimi, organizasyonlara rakiplerinden daha iyi performans gösterme imkanı tanıyor. Great Place to Work® Enstitüsü, 1992’den beri dünya çapında 100 milyondan fazla çalışanın dahil olduğu Trust Index™ anketinden elde ettiği derin analizleri sonucunda, organizasyonların performanslarının pozitif çalışan deneyimi ile çok daha yukarılara taşınabileceğini tespit etti.
Son dönemde en önemli sermayenin İNSAN olduğuna dair ifadeler çokça duyulur oldu ve organizasyonların sürdürülebilir geleceğine, performans artışına ve finansal başarısına en büyük katkı sağlayanın İNSAN olduğunu tüm dünya kabul etmiş durumda. Çalışan tarafından bakıldığındaysa günümüzde kendilerine önem verilmesini, yaptıklarının işlerin görülmesini, fikirlerine değer verilmesini, karar süreçlerinde ve yeni fikirlerin üretilmesinde söz sahibi olmak istedikleri görülüyor. Bu beklentileri karşılamanın yoluysa yüksek seviyede saygı, adalet ve refah ortamının sağlanmasından geçiyor. Geleceğin çalışma dünyası yeniden şekillenmeye devam ederken çalışanlara öncelik vermek, yeni zorluklarla yüzleşmeye ve gelişime katkı sağlıyor.
Eyüp Toprak: “Çalışanlara yatırım yapmak artık bir zorunluluk!”
İnsan Yönetimi denildiği zaman çoğu organizasyonun hala personel kavramını kullandığına dikkat çeken Great Place to Work® Türkiye CEO’su Eyüp Toprak, “Kaynak planlamasıyla insan planlaması farklı şeylerdir. Finansal başarı, geleceğin organizasyonu olma ve uluslararası düzeyde çalışılmak isteniyorsa, çalışanların yüksek potansiyeldeki yetkinliklerine yatırım yapmaları artık bir zorunluluk. Yatırımla kasıt, çalışanlara saatlerce eğitim ve akademik süreçler sunmak değil, aksine, özellikle yöneticilerin, geleceğin liderleri olarak çalışanlara nasıl dokunabileceklerine dair çalışmalar yapılması önem arz ediyor. Örneğin iletişim, geri bildirim, takdir ve destek veren yönetici olmak gibi unsurlara eğilmeli. İNSAN odaklı yaklaşımla GÜVEN kültürünün hakim olduğu organizasyonların, diğerlerine göre finansal KPI’larda 3-5 kat daha fazla başarı elde ettiklerini görüyoruz. Aynı şekilde bu organizasyonlarda inovasyon başarı oranı da çok yüksek rakamlara ulaşıyor ki bu da organizasyonun dönüşüm süreçlerini hızlandırarak sürdürülebilir bir geleceği garanti altına alıyor” dedi.
Great Place to Work® Sertifikasyonu yolculuğu, organizasyonlara, soyut bir kavram olan kültürün somuta nasıl dönüşebildiğini gösteriyor. Sertifika sürecinde uygulanan Trust Index™ çalışan deneyimi anketinin sunduğu kapsamlı bakış açısıyla mevcudu tespit edilip, nasıl ileriye taşınabileceğini görüyorlar. Ayrıca çalışanın sesini endişe olarak değil, kazanç olarak duymak gerektiğini görüyorlar. Çünkü o ses doğru algılanıp doğru anlaşılıp doğru yorumlanırsa, kök sebeplere inilebilirse, organizasyonun sürdürülebilir geleceğe doğru dönüşümü de hızlı ve sağlam temeller üzerinde gerçekleşiyor. Bunlara ilave olarak kendilerini ülkelerinde, sektörlerinde, bölgelerinde veya dünya genelindeki organizasyonlarla kıyaslayıp, öne çıkan ve eksik kalan unsurları görebiliyorlar.
Great Place to Work® Sertifikasyonu yolculuğu neden önemli?
Great Place To Work® Sertifika süreci, çalışanların işyerlerindeki mevcut deneyimine odaklanan Trust Index™ çalışan deneyimi anketi ve Culture Audit™ for All metodolojisine dayanan ölçümleme nedeniyle önemlidir. Buradaki veriler raporlayıp yol haritaları çıkartılıyor. Böylece GÜVEN kültürünün vaz geçilmezi olan güvenilirlik, saygı ve hakkaniyet boyutları çerçevesinde çalışanlar ile yöneticiler arasındaki ilişki; gurur boyutu açısından çalışanlar ile yaptıkları iş arasındaki ilişki; takım ruhu boyutunda da birlikte çalıştığı takım arkadaşları ile arasındaki ilişki hem kişi hem de ekip seviyesinde tespit edilmiş oluyor. Bu ise ilgili yöneticilere İNSAN odaklı ve GÜVEN temelli kurum kültürü oluşturulmasına önemli katkı sağlıyor.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.