İşyeri kültürü konusunda global otorite olan Great Place to Work®’ün çalışan deneyimi anketi sonuçları, liderlerin elinde anlamlı veri olmasını sağlıyor ve doğru adım atmalarına yardımcı oluyor.

Great Place to Work®, 1992 yılından bu yana organizasyonların çalışan deneyimlerini, Trust Index™ çalışan deneyimi anketi ve Culture Audit™ for All metodolojisine dayanarak ölçümleyip, raporlayıp yol haritaları çıkartıyor. Böylece Great Place to Work® Sertifika yolculuğundaki organizasyonlar ve yöneticileri, çalışanların daha fazla üretkenlik sağlamalarını, işten ayrılma olasılıklarının düşmesini ve başarı şansı yüksek fikirler üretmelerini sağlayacak adımları atabiliyorlar.

Çalışanı dinlemek ve doğru anlamak

Great Place to Work®‘ün özgün çalışan deneyimi anketi Trust Index™’in soruları, çalışanların işyerindeki deneyimleri hakkında gerçek düşüncelerinin öğrenilmesini sağlar ve organizasyonların yüksek güvene dayalı kurum kültürü oluşturmalarına yardımcı olur. Çalışanları dinlemek, olumlu bir çalışan deneyimi yaratmanın vazgeçilmez bir parçasıdır. Liderlerin, çalışanların kendilerini değerli hissedecekleri, yaptıkları işin bir amaca hizmet ettiğini düşünecekleri bir kurum kültürü oluşturmaları için çalışanların geri bildirimlerini dinlemeleri ve bunlara yanıt vermeleri gerekir. Çalışan deneyimi anketleri, çalışanların sesine kulak vermek için kullanılabilecek en güçlü araçlardan biridir.

Çalışan deneyimini ölçümleyen 5 kritik soru

Yönetim, çalışanlarla kişisel ilişkiler kurmaya çalışıyor mu? Çalışan deneyimi söz konusu olduğunda, yönetim ile çalışanlar arasında güvene dayalı ilişkiler kurulması büyük önem taşır. Ancak güven tamamen kişisel bir duygudur ve bir dereceye kadar kişisel ilişki kurmadan birinin güvenini kazanmak neredeyse imkansızdır. Bu ilişkiyi kurmanın ilk adımı, yönetimin, çalışanları sadece profesyonel bir bakış açısıyla organizasyona sunabilecekleri katkı amacıyla değil, insan olarak önemsedikleri için dinlediklerini göstermesidir.

Yönetim, çalışanların sıra dışı çalışmalarını veya gösterdiği üstün çabayı takdir ediyor mu? Yönetim ve çalışanlar arasındaki güven ilişkisinin temelinde iki kritik faktör bulunuyor. Bunlardan ilki, yönetimin, çalışanların çabalarını, çalışanlarda karşılık bulacak derecede takdir edip etmediğidir. Çalışanların kendilerini değerli, takdir edilmiş ve önemli hissetmelerini sağlamak için bu önemlidir. Diğer faktör de, yönetimin ne ölçüde tarafsız olarak algılandığıdır. Yani takdir mekanizması gerçekten çalışanların yaptığı işe mi bağlı yoksa çalışanlar içerisinde bazıları daha kolay mı takdir ediliyor?

Yönetim, çalışanların fikirlerine kulak veriyor mu? Güvenilmediğinin hissedildiği yerde birilerine güvenmek zordur ve bu nedenle yöneticiler, çalışanlarına güvendiklerini göstermek için her fırsatı değerlendirmelidir. Bunu yapmanın harika yollarından biri, çalışanların fikirlerini dinleyerek cevap vermek. Böylece yöneticilerin çalışanlarının fikirlerine ve duygularına saygı duyduğu ve değer verdiği gösterilmiş olur. Yöneticileri çalışanların fikirlerine açık olmaya teşvik etmek, çalışanların organizasyondaki deneyimleri hakkında daha rahat geri bildirimde bulunmalarını sağlar ki bu da, çalışan deneyimini daha da iyileştirmek için kullanılabilecek daha değerli bilgiler edinilmesine yardımcı olur.

Çalışanların sosyal arka planları ve kişisel özellikleri ne olursa olsun, aynı şekilde davranılıyor mu? Çalışan deneyimini ölçerken yalnızca büyük resme takılıp kalmamak ve farklı çalışan gruplarının, aynı organizasyonda olsalar dahi, deneyimlerinin birbirinden çok farklı olabileceği unutulmamalı. Bunun gibi sorular, çalışanların organizasyondaki çeşitlilik, eşitlik, kapsayıcılık ve aidiyet yaklaşımı hakkında ne hissettiklerini ölçmeye yardım eder ve liderlerin bu konudaki gayretlerini desteklemenin yanı sıra hangi istikamette ilerlemeleri gerektiğini de gösterir.

Organizasyondaki ortam psikolojik açıdan sağlıklı mı? Olumlu bir çalışan deneyimi için çalışanların kendilerini psikolojik ve duygusal olarak güvende hissetmeleri gerekir. Etkili bir çalışan deneyimi anketinin önemli bir işlevi de, psikolojik ve duygusal güveni ölçmek olmalı. Bir organizasyon her şeyi doğru yapıyor, ancak çalışanlar tükenmiş, toksik bir kültürde sıkışıp kalmış, belirsizlik nedeniyle kaygılı hissediyor ya da ihtiyaç duydukları desteği alamadıklarını düşünüyorlarsa, bu durum genel çalışan deneyimini olumsuz olarak etkileyebilir. Öte yandan çalışanlar kendilerini psikolojik olarak sağlıklı hissettiklerinde, yönetime daha fazla güvenmeye açık olurlar. Bu da güven oluşturmaya yönelik diğer girişimlerin başarı şansını artırır.

Great Place to Work® Sertifikasyonu yolculuğu, organizasyonlara kılavuzluk eder

Great Place To Work®, çalışanların mevcut işyerlerindeki deneyimine odaklanan Trust Index™ çalışan deneyimi anketi ve Culture Audit™ for All metodolojisine dayanan 5 alanda organizasyonun herkes için harika bir işyeri oluşturmadaki deneyimlerini ölçümleyip, raporlayıp yol haritaları çıkartıyor. Great Place to Work® modeli güvenilirlik, saygı ve hakkaniyet boyutları çerçevesinde çalışanlar ile yöneticiler arasındaki ilişkiyi; gurur boyutu açısından çalışanlar ile yaptıkları iş arasındaki ilişkiyi; takım ruhu boyutunda da birlikte çalıştığı takım arkadaşları ile arasındaki ilişkiyi değerlendiriyor. Gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde Great Place to Work® Sertifikası’nı elde eden organizasyonlar, bu unvanı 1 yıl boyunca tüm iletişim çalışmalarında kullanabiliyorlar.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın