Haftanın en önemli konu başlığı olan ABD ara seçimleri bugün yapılacak. Temsilciler Meclisi’ndeki 435 sandalyenin tamamı yenilenirken Senato’da ise 35 sandalye için seçime gidilecek. Mevcut durumda 100 sandalyeli Senato’da 50-50 eşitlik bulunurken 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi’nde ise Demokratlar 220, Cumhuriyetçiler 212 temsilciye sahip.  1946’dan bu yana bakıldığında başkanın partisinin ara seçimlerde Temsilciler Meclisi’nde ortalama 26, Senato’da ise 4 sandalye kaybettiğini görüyoruz.

Dolayısıyla geçmiş seçimlerin ortalaması baz alındığında benzer bir senaryo gerçekleşirse Cumhuriyetçiler Kongre’de üstünlüğü ele geçirmiş olacak. Bu durum Temsilciler Meclisi için daha kolay görünse de aslında Senato için çok kolay değil. Öyle ki Senato’da seçime katılacak 35 sandalyenin sadece 14’ü mevcut durumda Demokratların kontrolünde. Dolayısıyla seçimlerde Demokratların Senato’daki üstünlüklerini koruması, ancak Temsilciler Meclisi’nin Cumhuriyetçilerin kontrolüne geçmesi en olası senaryo olarak görünüyor.

Kongre’nin bölünmesi başkanın karar alma sürecini zorlaştıracak olsa da diğer yandan her iki tarafın da sivri çıkışlar yapmasını engelleyeceği için siyasetin daha dengeli bir çerçevede ilerlemesine katkı sağlayabilir. Bu nedenle bölünmüş bir Kongre’nin piyasalar açısından negatif bir tablo ortaya koymayacağını düşünüyoruz. Kaldı ki piyasaların ara seçim sonuçlarına genel olarak pozitif tepki verdiğini görüyoruz. 1946’dan bu yana bakıldığında ara seçimin ardından geçen 12 aylık süre zarfında S&P 500 endeksinin ortalama getirisi %15 seviyesinde bulunuyor. Tamamen Demokratların kontrolüne işaret eden ara seçimlerin ardından ise endeksin getirisi yaklaşık %7 ile sınırlı kalıyor. Özetle seçimlerde Kongre’nin bölünme ihtimali yüksek görünse de bu durum piyasalar açısından negatif bir tablo ortaya koymayabilir.

TL: Küresel risk iştahındaki artış gelişmekte olan ülke para birimlerinin haftaya güçlü bir zeminde başlamasını sağlarken USD/TL’nin de yönünü aşağı çevirdiğini gördük. Her ne kadar TL para politikası tarafında kuvvetli bir destekten yoksun olsa da Kasım ayında beklenen faiz indiriminin fiyatlanmış olması ve yılın son ayında lehte baz etkisinin desteği ile enflasyonda belirgin bir düşüş beklenmesi kur korumalı mevduatın sağladığı direnç ile birlikte TL’nin anlamlı bir baskı hissetmesine izin vermiyor.  

Borsa İstanbul: Geride bıraktığımız haftada %9’a yakın değer kazanan BIST-100 endeksi ilk işlem gününde %2,7 değer kazanarak iyimserliğini yeni haftaya da taşımayı başardı. Küresel risk iştahındaki artış kısa vadede endeksi destekleyen ana unsur olurken faizlerin düşük seyretmesi ve enflasyondaki yüksek seyir hisse senetlerine yönelimin kuvvetli şekilde korunmasını sağlıyor. Teknik açıdan bakıldığında 4300 puanı da aşan endeksin kazanımlarını koruması durumunda 4500 puana doğru hareket alanı olduğunu düşünüyoruz.  


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın