Edtech’te geleceğin global trendleri yayınladı

“GOOINN’in Edtech 2022 Raporu, eğitim teknolojileri alanında ürün geliştiren girişimcilere yol gösterecek…”

Şirketlerin, gerçek ihtiyaçları karşılayacak yenilikçi ürünler tasarlamaları için gereken inovasyon yetkinliğini transfer eden ve kurum içi girişimcilik konusunda çözüm ortaklıkları sunan GOOINN’in Araştırma Merkezi, edtech alanında ürün geliştiren girişimcilere yol gösterecek tüm detayları ortaya koyan Edtech 2022 Raporu’nda, geleceğin eğitim teknolojileri trendlerini yayınladı.

GOOINN tarafından hazırlanan araştırma raporunda ayrıca, edtech’in tanımı ve araçları, dünyada ve Türkiye’de edtech sektörü, sektörün avantajları, bilinmesi gereken kavramlar, önemli teknolojiler, e-learning ve edtech arasındaki fark, edtech ve Metaverse gibi önemli konular ele alındı.

2027 yılına kadar 605 milyar dolar seviyelerine ulaşması beklenen Edtech sektörü ile ilgili önemli trend başlıklarına GOOINN raporunda şu şekilde yer veriliyor.

Öğrenciler kavramları artık üç boyutlu (3D) deneyimleyecek

AR ve VR Edtech sektöründe yerini almış ve gelecekte var olacak en büyük trendlerden biri. Bu teknolojiler öğrenme deneyimlerinde farklı deneyimler sunmaktadır. Bu noktada öğrenciler, bir konuyla ilgili videoyu okumak veya izlemek yerine, kavramları 3D olarak deneyimlemek için VR ve AR’yi kullanacaklar. VR, özel ihtiyaçları olan öğrencilerin iletişim becerilerini geliştirmelerine ve güvenli bir alanda sosyal etkileşim uygulamalarına yardımcı olacak.

Oyunlaştırma geleceğin eğitimin modellerinin vazgeçilmesi

Oyunlaştırma yıllardır öğrencilere kavramları öğretmek amacıyla eğitimciler tarafından kullanılıyor. Geçmişte önemli bir yere sahip olan oyunlaştırma, geleceğin Edtech trendleri arasında da yerini alıyor. Edtech sektörü yeni teknolojileri ile birlikte birçok çevrimiçi öğrenme oyunu seçeneğini sunuyor ve bununla birlikte ödül ve tamamlama sertifikaları içeren çevrimiçi kurslarla oyunlaştırmayı yeni bir düzeye getirmeyi amaçlıyor.

Veri analizi ve kişiselleştirme vazgeçilmezler arasında

Veri analizi Edtech sektörünün vazgeçilmezleri arasında görülüyor. Özellikle eğitimciler verileri analiz ederek öğrencilerin hangi müfredatı anlayıp anlamadıklarını takip edebiliyor ve performanslarını ölçebiliyor. Böylelikle müfredat içeriği ile ilgili düzenleme yaparak öğrencilerin ilgisini artırabiliyor. Eğitmenler, öğrencilerin internet tabanlı öğrenme yoluyla öğrenme davranışları hakkında verilere sahip olduklarında, her bir öğrencinin en iyi nasıl öğrenebileceğine dair çıkarımlarda bulunabiliyor ve kişiselleştirme yapılabiliyor. GOOINN Edtech 2022 raporuna göre, bu durum gelecekte de dijital olarak daha fazla öğrenme gerçekleştikçe daha yaygın hale gelmeye devam edecek. Böylelikle kişiselleştirme ile eğitmenler her bir öğrenci için yaklaşımlarını farklılaştırarak onlara olan desteklerini geliştirebilecekler.

Öğrenciler ile ilgili içgörüleri yapay zeka sunacak

Yapay zeka teknolojisi Edtech alanında gözde trendler arasında yerini alıyor. Günümüzde eğitimciler içgörüleri kendileri bulup veri analizini kullanarak uyguluyorlar. Fakat yapay zeka sistemleri bu zaman alıcı işi üstlenecekler. Yeterli veri sağlandığında yapay zeka; çıktı olarak içgörüler ve kalıplar veren makine öğrenimi modelleri oluşturacak.

E-öğrenme kalıcı olacak

Kovid-19 salgını, şirketleri ve eğitimi çevrimiçi ortama alıştırdı ve e-öğrenmeyi yaygınlaştırdı. GOOINN araştırma raporuna göre, bu değişimin kalıcı olacağı öngörülmektedir.

Asenkron öğrenme, geleceğin en çok tercih edilecek öğrenme metodu

Günümüzde ve gelecekte Edtech alanında hakim olacak en önemli trendlerden biri asenkron öğrenme olacak. Bu öğrenme süreci öğrencilerin kendi programlarına göre kendi hızlarında öğrenmelerini ve ilerlemelerini sağlayan, temelde çevrimiçi öğrenme olan yeni bir öğrenme türü olarak tanımlanmaktadır.

Sahada uygulanacak yeni değerlendirme metotları geliyor

Bilindiği üzere öğrencilerin değerlendirilmesi kritik noktalardan biridir. Verilen eğitimin başarısı büyük ölçüde yapılan değerlendirmenin türüne bağlıdır. Geleneksel yapılan değerlendirmeler yerini pratik ve uygulamalı değerlendirmelere bırakacak. Teorik sınavların oranı azaltılarak deneysel, sahada veya teorik olmayan değerlendirmelerin miktarı artacak. Bununla birlikte eğitim kurumları her türlü sınavları dijital ortamda yapmaya odaklanacak. Bu durum uygulamalı ve sözlü sınavları da içermektedir. Dolayısıyla eğitim kurumlarının çevrimiçi modda pratik sınavlar ve sese dayalı değerlendirmeler yapmaya yardımcı olan çevrimiçi platformları benimseyeceği anlamına gelmektedir. Sese dayalı değerlendirmeler geleneksel olarak sınıflarda gerçekleştirilen sözlü sınavların yerini alacak.

Eğitimcinin becerilerini artıran çözümlere ihtiyaç var

GOOINN Edtech raporunda, işgücü becerilerinin arttırılmasının EdTech çözümleri ile destekleneceği belirtiliyor. Bu noktada EdTech girişimleri, işgücü becerilerinin artırılmasında; kuruluşlara işyeri eğitimi için dijital öğrenme araçları, çalışanların ve işverenlerin ilerlemeyi izlemelerine yardımcı olacak kişiselleştirilmiş öğrenme platformları ve öğrencilerin belirli alanlarda ustalık göstermelerine yardımcı olacak mikro kimlik doğrulama programları sağlamada önemli bir rol oynayacak.

Dijital okullarla beraber öncelikli konu: Siber güvenlik

Dijital çağı benimsemek ve dijital okullar ve kampüsler tasarlamak önemli olmakla birlikte, güvenlik ve koruma kritik öneme sahip. Edtech alanında dijital olarak daha fazla öğretme ve öğrenme gerçekleştiğinden, saldırıları önlemek için daha güçlü siber güvenlik çabalarına ihtiyaç duyulacak.

Dikkat süreleri azaldı, kısa zamanlı eğitimler arttı

Kısa zamanlı eğitimler geleceğin trendleri arasında görülmektedir. Bunun sebebi olarak araştırmalarda son 15 yılda dikkat sürelerinin azalması, geleneksel kurslarda çok fazla zaman kaybı yaşanması ve konsantrasyon kaybının oluşması gösteriliyor. Bu nedenle EdTech şirketleri artık kullanıcının ihtiyaçlarını karşılamak için küçük boyutlarda içerikler oluşturmaya başladılar.

Sosyal-duygusal öğrenme çözümleri en önemli konu

Öğrencilerin duyguları, eğitimde öncelik verilmesi gereken çok önemli bir gelişim alanıdır. Dolayısıyla sosyal-duygusal öğrenme daha da önemli hale gelmektedir. Bu noktada öz farkındalık, öz yönetim, sosyal farkındalık, ilişki becerileri, sorumlu karar verme gibi yetkinlikleri geliştirecek doğru araçlara ve müfredata ihtiyaç duyulmaktadır.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın