Belirli bir prim karşılığında gelecekte yaşanabilecek istenmeyen durumlara karşı araçları güvence altına almaya yarayan bir teminat olan sigorta, büyük maddi zararların önüne geçiyor. Trafik, başta kaza olmak üzere önceden kestirilemeyecek birçok olaya ev sahipliği yapabiliyor. Dolayısıyla, araç kullananların araba sigortaları konusunda bilgili olmaları ve kendilerine en uygun sigortayı seçmeleri büyük önem arz ediyor. Araba sigortası, zorunlu trafik sigortası ve kasko olarak ikiye ayrılıyor.

Araba Sigortası Zorunlu mudur?

Zorunlu trafik sigortası tüm araç sahiplerinin yaptırması gereken bir sigorta olarak biliniyor. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile tüm araç sahiplerinin sigorta yaptırması yasal zorunluluk haline gelmiş bulunuyor. Zorunlu trafik sigortasının amacı, kaza durumunda diğer tarafın uğrayabileceği mali hasarı kapatmak oluyor.

Zorunlu trafik sigortası yaptırmadan trafiğe çıkan araç sahiplerine cezai yaptırımlar uygulanıyor. Zorunlu trafik sigortası yapılırken poliçenin ücreti; aracın yaşı, aracın kayıtlı bulunduğu il, araç türü ve araç sahibinin bulunduğu hasar basamağı gibi birçok farklı faktöre göre belirleniyor. Her ay enflasyona göre güncellenen zorunlu trafik sigortası fiyatlarında tavan fiyat uygulaması bulunuyor.

Araç sahiplerinin yaptırabileceği sigortalardan ikincisi kasko olarak öne çıkıyor. Kasko yaptırmak zorunlu olmasa da kaskonun zorunlu trafik sigortasına ek avantajları bulunuyor. Zorunlu trafik sigortası kaza durumunda kazaya uğrayan aracın maddi hasarlarını karşılasa da ciddi kazalarda tüm masrafı karşılayamayabiliyor. Kasko, daha yüksek faturaları karşılayabilen bir sistem olarak biliniyor. Bu nedenle araba sigorta fiyatları değişkenlik gösterebiliyor.

Kasko Sigortasının Avantajları

Araba sigortalarının ikincisi olan kasko, isteğe bağlı olarak yaptırılıyor ve kasko yaptırmaya dair herhangi bir yasal zorunluluk bulunmuyor. Kasko yaptırmak zorunlu olmasa da kaskonun yaptıranlara büyük avantajları bulunuyor. Zorunlu trafik sigortası kaza durumlarında araç sahibinin karşı tarafın hasarını karşılamasına yardım etse de her zaman yeterli olamayabiliyor. Bu durumlarda kasko, müşteriye daha yüksek bütçeler sunarak maddi sıkıntılar yaşamamasına yardımcı olabiliyor.

Zorunlu trafik sigortasına ek olarak kasko sistemi doğal afet, araç çalınması, aracın yaşlanması gibi durumlarda da araç sahiplerinin yanında oluyor. Kaskonun kapsamı konusunda bir sınırlama olmadığından kasko yaptırmak isteyenler hangi hizmetlerden yararlanabileceklerini kendileri seçebiliyor. Böylelikle kişi, yaşadığı bölge gibi koşulları göz önünde bulundurarak aracını istediği durumlara karşı güvence altına alabiliyor. Müşteriler, istedikleri hizmetlere bağlı olarak dar kasko, kasko, genişletilmiş kasko ve tam kasko arasından seçim yapabiliyorlar. Bu kasko türleri, en temelden en kapsamlıya sıralanıyor.

Seçilen paket türüne göre kasko müşterinin maddi ihtiyaçlarına ek olarak ikame araç hizmeti, çekici hizmeti gibi hizmetler de sağlayabiliyor. Bu tür hizmetleri içeren bir paket tercihinde bulunmuş olan müşterilerin araçları çalındığında ya da başka herhangi bir sebepten kullanılamaz durumda olduğunda sigorta acenteleri kendilerine geçici kullanım için araç sağlayabiliyor. Böylelikle müşteri, aracını kullanamadığı için sıkıntı çekmek zorunda kalmıyor. Aracın arıza yapması ya da kazaya karışması gibi durumlarda yararlanacağı çekici hizmeti de genellikle kasko kapsamında sağlanıyor.

Kasko hizmetleri sadece kötü durumlarda müşterilerinin yanında olmuyor. Kasko sisteminin içinde olan müşteriler sigorta acentesinin anlaşmaları doğrultusunda çilingir hizmeti, araç içi aksesuarı satan bayilerden özel indirimler gibi avantajlardan yararlanabiliyor. Zorunlu trafik sigortasının böyle bir hizmeti bulunmuyor. Dolayısıyla, kasko sigortasından yararlanmayı tercih eden müşteriler sadece zor durumlara karşı korunmuş olmuyor, ek hizmetlerden de faydalanabiliyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın