Geliştirilen yüksek üretim kapasiteli yeni rüzgar türbinlerinin her biri yaklaşık 5.000 hanenin elektriğini karşılıyor. Son dönemde yenilenebilir enerji kaynakları arasında yıldızı parlayan rüzgar enerjisi, küresel çapta ulaştığı kapasiteyle enerji endüstrisinde önemli bir itici güç haline geldi. Türbinlerin hem enerji üretimi için güvenli hem de çevresel açıdan sürdürülebilir olmasıyla en verimli teknolojilerden biri olduğunu aktaran Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, rüzgar türbinlerinin pek bilinmeyen özelliklerine dikkat çekiyor.
Dünya çapında süregelen iklim krizi, enerji üretimi için tüm gözleri yenilenebilir kaynaklara çeviriyor. Günümüzde karada kurulan en güçlü ve yeni rüzgar türbinleri 6 MW kapasitesini zorlarken bir türbinin üretime başlayabilmesi için proje aşamasından itibaren yaklaşık 5 yıllık hummalı bir çalışma gerekebiliyor. Bu güçteki her bir rüzgar türbini ise yaklaşık 5.000 hanenin elektriğini karşılayabilecek miktarda elektrik üretebiliyor. Bugün rüzgar enerjisinin dünya çapında ulaştığı kapasiteyle enerji endüstrisinde önemli bir itici güç haline geldiğini aktaran Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, rüzgar türbinlerinin yaklaşık 20-25 yıllık ömürlerinde fosil yakıtlara kıyasla çevreye onlarca fayda sağladığını vurgularken bilinmeyen bazı özelliklerinden bahsediyor.
Harcadığı Enerjiyi Misliyle Geri Kazandırıyor
Rüzgar enerjisi, tüm enerji teknolojileri arasında en düşük yaşam döngüsü emisyonuna sahip enerji türüdür. Zamanında gerçekleştirilen bakım ve onarım servisleri sayesinde 20-25 yıl boyunca aktif olarak enerji üretebilecek şekilde tasarlanan rüzgar türbinleri, kullanım ömürleri boyunca üretim, kurulum, işletme, bakım ve hizmetten çıkarılma için harcanan enerji miktarından 80 kat daha fazla enerji sağlıyor. Hatta kullanım dışı kalan rüzgar türbinlerinin neredeyse tamamına yakını da geri dönüştürülerek yeniden ekonomiye kazandırılabiliyor. Fosil yakıtların kullanımının doğaya saldığı milyonlarca ton karbondioksite karşılık rüzgar enerjisi hiçbir sera gazı emisyonuna yol açmıyor. Yıllar içerisinde geliştirilen teknolojisiyle rüzgar türbinlerinin insan sağlığını etkileyecek herhangi bir patolojik etkisinin de olmadığının kanıtlandığını aktaran Ali Aydın, rüzgar türbinlerinin hem güvenli hem de çevresel açıdan sürdürülebilir olmasıyla en verimli teknolojilerden biri olduğunu paylaşıyor.
Futbol Sahasından Daha Uzun Türbinler
Açık arazilere, tepelere ya da açık denizlere de yerleştirilebilen rüzgar türbinleri sayesinde günümüzde elektrik üretimi daha çevreci gerçekleşiyor. Türkiye’nin de son yıllarda yapılan yatırımlarla rüzgar enerjisindeki kurulu gücü 11.101 MW’ye ulaştı. Sağladığı birçok faydanın yanı sıra rüzgar enerjisi, dünyanın içinde bulunduğu iklim krizinden en az zararla kurtulmada ve iklim hedeflerine ulaşmada büyük role sahip olmasıyla dünyanın gözdesi haline geliyor. Modern rüzgar türbinlerinin göründüklerinin aksine oldukça karmaşık yapılar olduğunu aktaran Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, bir türbinin yaklaşık 8 bin parçaya sahip olduğunu da paylaşıyor. 1980’li yıllarda sadece 1 MW kapasitenin altında rüzgar türbinleri bulunuyorken, bugün karada 6 MW, deniz üzerinde ise 11 MW’ye kadar ulaşan kapasiteleri ile bir futbol sahasından daha uzun boylarda güçlü türbinler üretiliyor.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.