MEHMET ALİ DOĞAN
Pandemi sonrasında normalleşmeyle birlikte çok çeşitli yaş gruplarından insanların, başta öğrenciler olmak üzere yurtdışında çeşitli seviyelerde eğitime talebi arttı. Dünyanın en güçlü yurtdışı eğitim danışmanlık şirketi IDP Education’ın Türkiye Ülke Müdürü deneyimli eğitimci-yönetici Seval Sır’da bunu doğruluyor. IDP Education Ülke Müdürü Seval Sır; dünyada geçerli IELTS İngilizce yeterlilik sınavlarının da Türkiye’deki tek yetkili kuruluşu olduklarını da belirtiyor.
IDP Education’un merkezi Avustralya’da, dünyanın 53 yıllık en güçlü kurumu. Türkiye merkezi İstanbul Taksim’de olan IDP Turkey (idp.turkey) gerek kişisel danışmanlıklar gerekse iş dünyasına da kurumlara da yoğun olarak danışmanlık veriyor. Üstelik IDP Education’ın tüm danışmanlık hizmetleri de ücretsiz. Türkiye genelinde IDP Education, eğitim danışmanlığı konusunda dünyanın global lideri olarak 32 ülkede 100’den fazla ofisiyle 550’den fazla deneyimli yöneticisiyle dünyanın önde gelen üniversiteleri, her seviyedeki eğitim kurumları ile yüzlerce kişi ve kuruma yardımcı olarak iletişim kuruyor; bu konuda Türkiye’de 11 yıldır kesintisiz ve ücretsiz hizmetlerine devam ediyor.
PROFESYONEL İŞ İNSANLARINA DANIŞMANLIK YAPIYOR.
Tabii ki, yurtdışı eğitim deyince hemen İngilizce yeterlilik konusu öne çıkıyor. Bu konuda görüşünüz nedir?
Dünyada eğitim danışmanlığında global lider olan IDP Education dünyaca kabul görmüş olan IELTS sınav sisteminin de ortağıdır. Biz IDP Education olarak Türkiye’de de IDP IELTS olarak çalışmalarımızı her gün daha da yaygınlaştırıyoruz. Türkiye’de online iletişimle çalışmalarımızı sürdürmekle birlikte önde gelen şehirlerde bölge müdürlüklerimiz ve temsilciliklerimiz yetkin ekipleriyle yoğun olarak çalışıyorlar. Dönem dönem IELTS sınavları yapmaktayız.
Biz sizi daha çok öğrenciler için kariyer fırsatları sunmak açısından, yurt dışına yönlendiren, onlara danışmanlık veren firma olarak tanıyoruz. Benim sormak istediğim sorular daha çok, yurt dışına ihracat yapan, yurt dışıyla ticari ilişkileri olan işletmelerin sahip ve yöneticilerinin merakına karşılık bulacak sorular. Özellikle İngilizce öğrenmek isteyen iş insanları yönelik neler yapıyorsunuz?
Üniversitelere öğrenci yerleştiren bir kurum olan IDP Education, global bir firmadır. Bizim dünya çapında 100’den fazla ofisimiz var. İngilizce konuşulan ülkelerde çalışıyoruz. Avustralya, Kanada, İngiltere, İrlanda, ABD ve Yeni Zellanda. Bu altı ülkede dil okulu ya da sertifika programları var. Hizmet sunduğumuz bu altı ülkede özellikle ofislerimiz bulunuyor ki, oralarda öğrencilerimiz destek alıyorlar. Bu da öğrencilerimize daha bir güven veriyor. Yanı sıra portföyümüzde, bizim çalıştığımız ya da temsil ettiğimiz, kayıt merkezi olduğumuz, nereden bakarsak bakalım 500’den fazla okul var. Her şeyi bağladığımızda, baktığınızda güven ortak paydamız, güven veriyoruz.
Bazı yerlerde yanlış hizmetler sunulabiliyor ancak, IDP olarak bizde öne çıkan, globalliğimiz ve büyüklüğümüzdür. Dünyanın en büyük öğrenci yerleştiren kurumuyuz. Aynı zamanda bunun yanı sıra danışmanlık yapıyoruz. Dinlemek, yönlendirmek, koçluk, network hepsi… Velilerimize, iş insanlarına, profesyonellere, ilkokul yaşı olsun; yetişkin olsun tüm öğrencilerimize, hiç fark etmez, hepsine bu hizmeti ücretsiz veriyoruz. Gelirimizi biz okullardan sağlıyoruz, bize komisyon ödemesi yapıyorlar. Dolayısıyla; öğrenciden hiçbir şekilde, danışmanlık hizmeti almayız ya da biz size bilgi verdik diye ücret talep etmeyiz. Öncelikle ihtiyaç nedir, onu dinleriz. Öğrencilerimizi, profesyonel iş insanlarımızı dinledikten sonra onlar için en idealini neyse onu öneririz.
AİLELERİN TERCİHİ KANADA, ÖĞRENCİLER İSE İNGİLTERE’Yİ TERCİH EDİYOR
Her dönemde, bütün öğrenciler okullarından mezun olduktan sonra, yurt dışına gidip yüksek lisans almayı, yurt dışında doktora yapmayı hayal eder. Pandemi döneminde yurt dışı eğitimlerine mecburi ara verildi. Ancak normalleşmeyle beraber, yurt dışında eğitim alma arzusu olağanüstü arttı. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
Pandeminin sonuna gelinse de pandeminin hayatımıza entegre olduğu bu süreçte her kademede yurtdışı eğitim talebi artmış durumda. Biz ingilizce konuşulan en önde gelen altı ülkedeki yüzlerce eğitim kurumuyla çalışıyoruz. Bu ülkeler içinde en çok ilgi gören Kanada. Pandemi sürecini Kanada lideri daha farklı yönetti. Göçmen kabul ettiği için de eğitim için de tercih ediliyor. Her kademedeki öğrenciler yanında aileler, yöneticiler Kanada’ya gidip hem iyi eğitim almak hem çalışmak istiyor. Böylece ‘Kanada da kalıcı oturum almayı da düşünebilirim’ diyor. Kanada bu nedenle çok tercih ediliyor. İkinci tercih Birleşik Krallık yani İngiltere. Bana göre pandemi sürecini İngiltere de iyi yönetti. Bizim geniş kapsamlı ücretsiz danışmanlık verdiğimiz her kademeden öğrencileri çok iyi yönlendirdiler ve ayrıca çalışma fırsatları da sundular.
Pandeminin ilk sıralarında İngiltere’de çok dramatik tablo vardı. Şimdi İngiltere neden merkezde?
Bahsettiğim dört ülkenin birleştiği ortak nedenler var. Birincisi İngilizce. İkincisi, part time çalışma fırsatı, dil okulu için çalışma izni veriliyor. Buralara öğrenci olarak gidenlere çalışma fırsatı yarattılar. Ayrıca Kanada gibi akademik programları sonrasında verdiği 2 yıllık çalışma izni de İngiltere’yi lisans ve yüksek lisans düşünen öğrenciler için çekici kılmaya devam ediyor.
Brexit’ten sonra İrlanda’ya da ilgi arttı.
İrlanda da eğitim şartları Türkiye’deki ekonomik imkanlara uygun hale de getirilebiliyor ve bu ülke de para birimi de Avro. Bu da bizimkilere daha uygun geliyor. Yine dil okulu ve akademik programlarda verdiği çalışma izinleri özellikle akademik programlar sonrası 2 yıla varan full time çalışma izniyle İrlanda da talebin yükseldiği ülkelerden biri.
Avustralya için neler söylersiniz?
Pandemide normalleşmeyle beraber Avustralya, Kanada gibi her çeşit eğitim konusunda ilgi görüyor. Nedeni ise Avustralya’nın da göçmen kabul etmesi ki bu da tercihi arttırıyor. Avustralya pek çok açıdan önemli bir ülke. Avustralya pandemi sürecinde kapılarını çok yavaş açtı ama tercih de ön sıralarda. Avustralya da akademik programları sonrasında verdiği çalışma izni sürelerini 6 yıla kadar uzattı. Öğrenci seçtiği program ve eyalete bağlı 6 yıla kadar çalışma izni alabilirler.
AR-GE, İNOVASYON, HER ŞEY YABANCI DİLE BAĞLI
Dil öğrenen doğal olarak iş bağlantıları kurmada avantajlı olur. İş dünyasının bu anlamda sizin hizmetlerinize olan ilgisi nasıl? Bir de “hizmet ihracatı” anlamında eğitim önemli bir atağa kalktı. İngilizce öğrenmek isteyenler için Türkiye, tercih edilen bir ülke olabilir mi?
Eğitmen kökenli olduğum için hep şunu söylerim. Dili en iyi öğreneceğiniz yer, mekan o ülkenin kendi içindedir. O yüzden İngilizce öğrenmek istiyorsan, bu dil, İngiltere ve bahsettiğim İngilizce konuşulan konuşulan o altı ülkeden birine gidip, öğreniliyor.
Türkiye’de de dil okullarına gidebiliyoruz, eğitim sektörümüz İngilizce dil eğitimi verebiliyor, bu amaçla çalışan özel kurumlar var. Fakat onlar kısıtlı süre kullanılabiliyor. Yani şunu söylemeye çalışıyorum: Bir kursa yazıldıysanız, günde üç saat, beş saat İngilizce kursuna gidiyorsunuz, fakat şu bir gerçek ki, o zaman içerisinde bile Türkçe kullanılıyor. Sokağa çıktığınızda geri kalan zamanların hepsinde zaten Türkçe kullanılıyor. Dil öğrenimine öncelikle kulak aşinalığıyla başlanması lazım, dinleyerek başlanmalı. O yüzden bu ülkelerde dil eğitimi; hayatınızın dönüş noktasıdır. Dil eğitimi gerçek anlamda, iş fırsatları, import, export hangi alandaysalar insanlara fırsat açabiliyor. Ar-Ge, inovasyon, her şey yabancı dile bağlı, özellikle İngilizce’ye. Çünkü international language dediğimiz dil İngilizce’dir ve tüm dünyayı tek tutar.
PANDEMİ TEKNOLOJİYİ HAYATIMIZA HIZLANDIRIR BİR ŞEKİLDE GETİRDİ
İngilizce’nin uluslararası boyutu tartışılmaz. Bununla beraber global dünyada Türkiye’nin jeopolitik açıdan konumu güçlendi. Eskiden dili bilen fazla yoktu ancak son yıllarda bu tablo değişti, şimdi çok seri yabancı dili konuşan gençlik var. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?
Burada şahsi fikrimi de paylaşmak istiyorum ve işyerindeki yaşadığımı. Ben de 11 senedir Türkiye’de yaşıyorum ve son 15 senedir gerçekten bu değişimi görüyoruz. Çünkü, eğitim sektörünün içindeyim. Şunu görüyorum; gençlerimiz teknolojiye daha açık ve aşinalar. Teknolojiye ilgi pandemiden değil, zaten vardı, pandemi teknolojiyi hayatımıza hızlandırır bir şekilde getirdi. Bütün dünya asılında bu gençlerin parmaklarının ucundadır. Telefon cihazlarımızdan, internetten her yere ulaşabiliyorlar. Ülkemiz adına gurur duyduğum şeylerden bir tanesidir bu. Teknolojimiz gerçekten çok iyi. Bunu yaşıyorum, görüyorum, diğer ülkelerle kıyaslama da yapabiliyorum. Bu şahsi fikrim. İşim tarafından baktığımda, gururla söylüyorum, yurt dışı eğitimini Türkiye’ye ilk defa Mustafa Kemal Atatürk getirmiş. Kendi askerlerini yurt dışına yollayıp, gidip öğrenin gelin, burada yapalım demiştir. Benim gözümde, o tarihlerde ilk yurt dışı eğitimini Atatürk’ümüz getirmiştir, Türkiye’ye. Bugünlerde internet yaygınlaşıp, teknoloji artınca artık yurt içi eğitim farkındalığı yükseldi toplumumuzda. Çünkü iş dinamiklerimiz değişti. İnternet sayesinde bir ülkeye gitmeden siz o ülkede çalışma yapabiliyorsunuz. O ülkeyi görmeden o ülkeye ürününüzü satışa sunabiliyorsunuz. Ama hepsini bir yere fokusladığınızda, bunun nedeni gerçekten teknoloji diyoruz.
Rusya-Ukrayna savaşı, yurtdışı eğitimi almak isteyenleri etkiledi mi? Bunlar Türkiye’deki dil öğrenmek isteyenlere nasıl yansıdı?
Maalesef Ukrayna’da böyle bir üzücü durum söz konusu. Ama şu da var, bu altı ülkenin konsolosluklarıyla görüştük, onlardan da bilgiler alıyoruz, bu ülkelerden Ukrayna’ya müthiş bir destek veriliyor. Bu ne demek? Bu ülkelerde vize konusunda öncelik Ukrayna. Bizi etkileyen durum da vizelerin biraz daha yavaş alınması. Vizeler onaylanıyor, ama biraz daha uzun süre gerekiyor. Fakat şu da var. Bu bahsettiğim altı ülkede her hafta pazartesi günü yeni bir kur başlar. Bir öğrenci bize gelip, İngiltere’de dil öğrenmek istiyorum şu kurdan başlamak istiyorum dediği an, ilk pazartesi olmamışsa sonraki pazartesi o kur mutlaka başlamış olur. Vize süresini biz hesaplarız. Şu an vize konusunda Ukrayna’ya öncelik verildiği için, bizler, vize süresini hesaplıyor, deriz ki, iki ay üç ay… Ona göre sezona göre yönlendiriyoruz. Ama her hafta İngilizce dil eğitimi zaten başlıyor. Başvuranlar vizelerini ne zaman alırsa alsın, hemen kursa başlıyorlar.
‘UKRAYNA’YA ÖNCELİK VERİLDİĞİNDEN VİZELER GECİKEBİLİYOR’
Sorularım ağırlıklı bir şekilde dil eğitimi üzerine ama yüksek lisans, doktora da ciddi bir talep görüyor. Burada durum ne?
Türkiye’mizde ihtiyaç olan iki ayrı konu var. Birincisi dil eğitimi, İngilizce öğrenmek. Diğeri de yüksek lisans, doktora programları. Bizim akademik tarafımız çok güçlüdür. Türkiye’de en güçlü konular bunlardır. Akademik kısımdan baktığımızda sıralamada bu dört ülke gene aynı sıralanırlar. Kanada, İngiltere, İrlanda ve Avusturalya, en popüler ve şu an en çok rağbet gören ülkelerdir. Başlama tarihleri farklıdır. Kanada, İngiltere, İrlanda’da eğitimler eylülde başlar, Türkiye sistemi ile aynıdır. Pandemiden sonra yeni normal şu anda hayatımıza entegre olduğu için, Kanada’da eylüldeki bütün bölümler dolmuştur. Ancak şunu da söylemek lazım. Pandemiden dolayı her yer dolu olduğu için, eylül ayında vizesi çıkmayanlar hayal kırıklığına uğramasınlar. Beklentilerini, hayal kırıklıklarıyla düşürmesinler. Çünkü öncelik burada Ukrayna vizeleridir. Bütün dünyada Ukraynalılara yardımcı olmak için, bizim vizeler bekliyor. Bu sadece Türklere değil, dünya çapında her ülkeye uygulanıyor. Eylülde vize alamayanlar ocak ayında da girişler oluyor, ocak ayı için başvursunlar. Onu da kaçırabilirler, vizeler yetişmeyebilirler çünkü yoğunluk var. Bütün dünyadan gelen çok büyük talepler var. Pandemi son iki sene, teknoloji olarak bizi çok hızlandırmasına rağmen; vize işi insan işi, evraklara bakmak değerlendirmek olan iş kollarının hepsi, bir altı ay geriye alındı. Herkese bu benim aynı tavsiyemdir, işter bir dil okuluna gidin, ister akademik, ister ilkokula gitmek isteyenler, ister ailece Kanada’ya gitmek isteyen insanlara; burada akışta kalın diyorum. Akışta kalmak çok önemli. Neden akışta diyorum. Her gün, her an, her şey gene değişebiliyor. Vizelerimiz birden hızlanabilir. En doğru kurum olarak, bunları biz verebiliyoruz. Daha yeni toplantı yaptık, konsolosluklarımız hep bizi davet ederler. Gelin sizi eğitelim, siz de halkı eğitin derler, böyle bir rolümüz var bizim. Dolayısıyla akışta kalın, Türkiye’de fırsatlar çıktığında Türkiye’yi değerlendirin. Ülkemizde de çok güzel fırsatlar çıkabilir. O hayallerinizden, hedeflerinizden de vazgeçmeyin. Ne olacak, sadece bir erteleme yaşanacak.
‘DİL EĞİTİMİ GERÇEK ANLAMDA İŞ FIRSATLARI SAĞLIYOR’
Türkiye’de KOBİ’ler globalleşiyorlar, yani dış dünya ile işbirlikleri artıyor. KOBİ’ler ile işbirlikleriniz nası gelişiyor?
KOBİ ölçeğinde işletmelere de yatırım yapacakları personellerinin yurtdışında gerekli konuda kısa dönemli eğitim alabilmeleri konusunda danışmanlık yapıyoruz. Aynı şekilde bu personellerin uygun İngilizce eğitimleri için de yurtdışındaki en uygun eğitim kurumlarını buluyoruz. Tüm bu danışmanlık hizmetlerimiz daha önce de belirttiğim gibi ücretsiz. KOBİ’lerin yurtdışı işbirlikleri arttıkça İnsan Kaynakları yönetimlerinin İK tercihinde dünyada geçerli İngilizce Yeterlilik Belgesi ihtiyacı çoğalıyor. Biz IDP IELTS Türkiye olarak kurumlara bu konuda da yardımcı oluyoruz. IELTS sınavları düzenleyerek kurumların İK tercihinde; dünyanın her yanında kabul gören yeterlilik belgesine sahip personel sayısını artmasını sağlıyoruz.
Bütün dünyada yatırımcı firmalar, gittikleri ülkelerde birlikte çalışacakları kişileri, firmaları seçer onlarla çalışırlar. Bir kurum gelip, biz ihracat firmasıyız, yatırım talep eden firmalarla nasıl çalışalım diyerek sizden danışmanlık talep ediyor mu?
Türk olsun yabancı olsun firmalar Türkiye’de bize ulaştıklarında sunumlara çıkarız. Bilgilendirme sunumları yapar, seminerler veririz. Danışmanlığımızı IDP Education çatısı altında yaparız. Tabii gene ücretsiz. IDP Education ile birlikte IELTS dil yeterlilik sınavlarının sahiplerinden biriyiz. Tüm Türkiye’de birçok ilde biz bu sınavı uyguluyoruz. Sınavlarla ilgili seminerler, sunumlar yapıyoruz. Yani bu ne demektir? Akademik amaçlı yurtdışına gitmek isteyen insanlar sınav olmak zorundalar. Bu hizmeti de bizden alıyorlar. Burada iki iş, iki operasyonun, iki ekibin birleştiği an, nokta, bir sinerjiye dönüşüyor. Bir; öğrencimizi başka bir yerde yormaktansa, gelin bütün hizmetler bizdedir diyoruz. Bu arada IELTS sınavına adayın hazırlanması gerekiyor. Biz kurs veren firma değiliz, IELTS’a hazırlık yapmıyoruz, biz sınavı uygulayan kurumuz, sahibiyiz. Ama tabii elimizde kaynaklarımız var, adaylarımıza destek de verebiliyoruz. Bu ayrı bir operasyonumuz ama böyle iki operasyonlu mutlu bir aileyiz, öyle düşünebilirsiniz.
Dil okulunda verilen çalışma izinleri için neler söylersiniz?
Öğrenciler, Avustralya da genelde 24 hafta ve üzeri dil okulu programlarında 2 haftada toplam 40 hafta çalışma izni alır. İrlanda da 25 hafta dil programın da haftalık 20 saat çalışma izni mevcut. Kanada da dil okulunda çalışma izni vermez ama COOP’lu daha orta seviye İngilizce ile kabul eden özel sertifika programlarında hafta da 20 saat çalışma izni verilir.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.