ENVER ERKAN, TERA YATIRIM BAŞEKONOMİSTİ >> Bölgesel jeopolitik krizler… Rusya’dan gaz alımını durduran ülkeler belli bir blok oluşturmaya başlamışken, birçok jeopolitik olarak karışmaya müsait olan bölgelerin de Rusya-Çin ve ABD karşı blokları arasında denge tutmaya çalıştıkları gözlemleniyor. Bu durumlar, bölgesel siyasi gelişmeler açısından da önemli yer tutuyor. Söz konusu dengeler, hem enerji fiyatlarında özel dampingler, hem de bölgesel çıkarlarda büyük güç dengelerinden yarar sağlamak adına bazı ülkelerin de yer seçmesine neden oluyor. Ülkelerin jeopolitik tercihleri, iç siyasi karışıklığa da zemin hazırlama potansiyeli açısından bölgesel riskleri de tetikleme ihtimaline sahip. 

Güney Asya dengesi, Hindistan – Pakistan… 1947’de İngiliz sömürgeciliğinden bağımsızlık kazanıldığından beri Hindistan – Pakistan ilişkileri sorunludur. Bölgesel toprak anlaşmazlıklarından, din farklılığına kadar birçok konuda karşı karşıya olan bu iki ülke, sahip oldukları nükleer ve askeri güçle de birbirleri açısından güvenlik tehdidi oluşturma eğilimindeler. 5 Nisan tarihli Makro Perspektif’te Hindistan’ın Rusya ve Çin ilişkileri içindeki duruşuna değinmiş ve jeostratejik konumlanmasından hem siyasi, hem de coğrafi olarak bahsetmiştik. Sırada Hindistan’ın hasmı Pakistan var. Ülke son günlerde önemli bir siyasi karmaşa içinde. 2018’den beri Başbakan olan Imran Khan, kendisine karşı muhtemelen başarıya ulaşacak olan gensoru oylamasını bloke ederek olayı üst mahkemeye taşıdı. Aynı zamanda gensoru oylamasına Amerikan müdahalesi olduğunu söyleyerek, anti-Amerikan propaganda ile erken seçimde halk desteğini de artırma niyetinde.

Khan, politik olarak Rusya – Çin bloğuna daha yakın ve ülkenin siyasetini her zaman belirleyen ordu, diplomatik olarak ABD’den uzaklaşma konusunda Başbakan’a karşı bir duruş sergiliyor. Khan, en son Afganistan’daki durum için ABD’yi suçlayan söylemlerde bulundu, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini kınamadı ve Putin’le görüştü. Khan’ın erken seçimi kazanması, ülkenin Rusya’ya müttefik olmasına neden olacağı gibi, olası bir darbe ihtimalini de artırır. Ülke aynı zamanda IMF kredi dilimlerinin kalan ödemelerini bekliyor ve IMF de kalan ödemeler için yeni hükümetin kurulmasını beklemekte. Temerrüt riski arttığından IMF fonlaması çok önemli.

Sonuç? Ukrayna savaşı kaynaklı politik instabilite, birçok ülkenin iç ve bölgesel sorunlarına da zemin hazırlayacağı gibi, bölgesel çıkarlar ve toprak anlaşmazlıklarında Rusya-Çin veya ABD-Batı kamplarında yer seçmelerine neden oluyor. Tabii en çarpıcı sonuç, Rusya krizinin yol açtığı ekonomik sorunların başta enflasyon olmak üzere birçok kronikleşmeye müsait ekonomik sorunu körüklediğidir. Bu, özellikle toplumsal olaylara yatkın olan instabil ülkelerde de siyasi risk yaratıyor. Toplum, alım gücü düştükçe ve temel ihtiyaçlara erişimi zorlaştıkça bu tip sosyal patlamalara müsait hale gelebiliyor. Tarihi siyasi karışıklıklarla dolu ülkelere bu nedenle dikkat etmek lazım.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın