ENVER ERKAN, TERA YATIRIM BAŞEKONOMİSTİ >>
Ticaret rejimi ve rezerv para fonksiyonalitesi… Son dönemde Rusya savaşıyla beraber yükselen emtia fiyatları, küresel enflasyonu hızlandırırken, mevcut düzende gelen yaptırımlarla beraber ortaya çıkan küresel rekabetin fırsat maliyetleri aynı zamanda parasal rejimin de nereye doğru gittiğini sorgulatmaktadır. Bu devinimde, doların fiat para rejimindeki rolüne ilişkin olan fonksiyonu siyasi düzenin oluşturduğu dengelerle de çok merkezi bir noktadayken, ABD karşıtı kampın ticari rejimde devamlılık ve dominasyon için dolara karşı yerel paraları, emtia bazlı ticareti veya son dönemde biraz daha kripto para rejimini kullanımına yönelik çeşitli görüşler öne sürülmektedir.
Bretton Woods ve sistemin çöküşü… 1944 yılında (II. Dünya Savaşı’nın bitmesine 1 yıl var) Bretton Woods kasabasında altına dayalı para sistemine geçilmesi, sabit kur sisteminin kurulması, IMF ve Dünya Bankası’nın kurulması yönünde kararlar alındı. Bu sisteme göre ABD dışındaki tüm üyeler ulusal para birimlerinin değerini ABD dolarına endeksledi. ABD kendi para birimini altına endekslemişti. Savaş sonrası ekonomileri çöken Avrupa’nın dünya siyasi liderliği kadar dünya ekonomik liderliğini de ABD’ye bırakmasına neden olan bu sistem, 70’lerdeki Vietnam Savaşı ve petrol krizine kadar tıkır tıkır işlerken, ABD’nin altına bağlı standardı aşarak bol dolar basması Nixon döneminde sistemi çökertti. 1971 yılında Bretton Woods çöpe atıldı ve dolar serbest dalgalı para statüsüne getirildi. O dönemde de jeopolitik krize bağlı bir enflasyon krizinin yaşandığını belirtmek gerekiyor.
Rusya denklemi ve yaptırımlar… Rusya’ya uygulanan yaptırımlar dünyadaki emtia arzını ve ticaretini zora soktuğu için enflasyon dinamiklerini tamamen değiştirdi. Dünyanın en büyük emtia üreticisi ve pazarı olan Rusya, 2000’li yıllarda bu gelir kaynaklarına ve uyguladığı reformlara dayalı olarak ekonomisini güçlendirerek yeniden siyasi isteklerine yönelik agresyon uygulama fırsatını yaratmıştı. Küresel emtia ticaretinde yaşanan kaos, dünya genelinde de ekonomik bir dalgalanma sebebi olacaktır. Büyük ekonomilerin merkez bankaları, enflasyona karşı likiditeyi kısmak ile ekonomik risklere karşı destek politikalarını geri çekmeyi yavaşlatmak konusunda çok arada bir yerde kalmışlardır. Bunun yanında, savaşın yol açtığı kriz ve dengesizliklerin de uzun süreceği anlaşılıyor. Çin’in partnerliği ve Rusya ile olan emtia ve varlık ticareti de bu konuda paralizasyon etkisini boyutlandırabilecek bir olgu.
Sonuç? İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en ciddi gerilim ve savaş yaşanıyor. Bu nedenle Rusya’ya Ukrayna’ya saldırmasından sonra çok ağır ekonomik yaptırımlar uygulanıyor. Rus borsası, uzun süre kapalı kaldıktan sonra sınırlı bir şekilde ve satış yasaklarıyla açıldı. Rusya’nın rezervleri 600 milyar doların üzerinde olmasına rağmen, böylesine kapsamlı bir ekonomik ambargoyla mücadele etmek konusunda yaptırımlar nedeniyle erişim sıkıntısı yaşanıyor ve pratikte artık böyle bir rezerv yok, bloke halde. AB gaz alımlarını keser ve ikame kaynakları devreye alabilirse de Rusya çok büyük gelir kaybına uğrayacak. Rusya’ya Batı yaptırımları ve ticari boykot etkisi, üçüncü tarafları Batı finansal sisteminin dışında uygulamalara doğru yönlendirebilir ve bunun etrafında da yerel paralarla ticaret, emtia ve kripto para sistemi gibi fikirler var. Ancak, bu noktada da Batı dünyasını birçok ülke direkt olarak karşısına almak gibi bir duruma düşmekten çekinebilirler. Dolayısıyla, yaptırımların etrafından dolaşmak birçoklarına çok iyi bir fikir olmayabilir gibi görünmektedir.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.