ENVER ERKAN, TERA YATIRIM BAŞEKONOMİSTİ >> Rusya krizi ve gıda üretimi… Küresel gıda fiyatlarının bir süredir savaş mekaniklerinden etkilendiğini ve etkilenmeye de devam edeceğini belirtiyoruz. Bunun en önemli nedeni elbette arz koşullarındaki bozulma. Özellikle savaş bölgesinin ilgilendirdiği alanların tarımsal üretim yoğunluğu, göç vs. gibi nedenler itibariyle ekimde güçlük ve buna bağlı arz açığı anlamına gelecek. Bir diğer kritik konu da tarımsal girdilerle alakalıdır. Bu süreçte, tarımsal verimlilik açısından kullanılan kalemlerin hem döviz kaynaklı fiyatlara sahip olmaları, hem de enerji girdi fiyatından direkt olarak etkilenmeleri üretim maliyetlerini ve fiyatlarını yükseltiyor. Bahsettiğimiz girdilerin başında gübre, ulaştırma ve tarımsal kimyasallar geliyor. Enerji fiyatlarından direkt bir etkilenme söz konusu.
Girdi etkisi, petrol fiyatlarıyla alakası… Fiyatların savaştan önce de yükselen trend içerisinde olduğu tarımsal girdilerde, Rusya kriziyle beraber daha fazla yükseliş söz konusudur. Bu durum, arz güvenliği ve yaptırımlar gibi unsurlarla birleştiğinde etkisini artıracaktır. Şu anda enerji fiyatlarından gelen etkiyi de içine alan gübre fiyatlarında, gıda fiyatlarını itici bir güç oluşturma eğilimi vardır. Buna ek olarak, gübre yapımından kullanılan potas maddesinin küresel üretim ağı önemli. Sebebi de Rusya ve Belarus’un bu piyasanın belirleyici üreticileri ve ihracatçıları olmasıdır ki, bu oyuncular çekildiğinde piyasada ciddi bir üretim açığı oluşacaktır.
Şöyle ki; Potas, bitki büyümesini desteklemek, mahsul verimini ve hastalık direncini artırmak ve su korumasını geliştirmek için öncelikle gübrelerde (yaklaşık %95) kullanılır. Dört ülke (Kanada, Rusya, Beyaz Rusya ve Çin) 2020’de dünya potasyum üretiminin yaklaşık %80’ini oluşturuyordu. Üç ülke (Kanada, Beyaz Rusya ve Rusya) 2019’da uluslararası ticareti yapılan potasyumun %79’unu oluşturdu. Potas fiyatları 2012’den 2017’nin ilk yarısına kadar düşüşteydi. 2017’nin ikinci yarısında fiyatlar artmaya başladı ve sonunda 2019’un başında 275 ABD$/tona ulaştı ve sonunda istikrarlı bir şekilde düşüş göstererek yaklaşık 200 ABD$/tona geriledi.
Gübre yapımında kullanılan potas maddesinin ülkelere göre üretim miktarı ve yüzdesel dağılımı… Kaynak: Natural Resources Canada
Gıda güvenliğine karşı önlemler ve küresel arz açığı sorunu… Gıda fiyatlarındaki göstergeler ve Rusya ile alakalı dinamiklerin ülkelerin de olası bir küresel arz açığına karşı kendi gıda güvenliklerini sağlama arzunu, krizin direkt coğrafyasında olmayan ülkeler açısından da ihracat, ithalat ağı üzerinden etki alanı yaratıyor. Yani Rusya ve Ukrayna’ya coğrafi olarak uzak olan üretici – tüketici ülkeler de meydana gelecek gıda krizinden ve enflasyonundan etkilenecekler. Özellikle, ihracat kısıtları, gıda tarifelerinin artırılması ve üretimin iç pazara yönlendirilmesi gibi uygulamaları görmekteyiz.
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, kıtlık, yükselen fiyatlar ve Rus gübresine olası bir sıkışma konusunda paniğe yol açtı. Bu, Asya’dan Amerika’ya ihracat kısıtlamalarını tetiklerken, Avrupa Birliği gıda güvenliğini sağlamak için tarım politikasına “bütünsel yaklaşım” getireceğinin sinyalini verdi. Bazı önlem ve gelişmelere bakacak olursak;
· En büyük ham palm yağı üreticisi Endonezya, cari fiyatlarla 375$ olan ihracat vergilerini ton başına 675$’a yükseltiyor. Daha yüksek vergiler, şirketlerin iç piyasaya arz sağlamasını daha karlı hale getirecek.
· Soya fasulyesi küspesi ve yağının 1 numaralı nakliyecisi olan Arjantin, tüccarların ihracat için kargo kaydetmesini engelliyor, bu genellikle yaklaşan bir vergi artışına işaret ediyor. Ülke ayrıca buğday işleme endüstrisini sübvanse ediyor ve sığır eti ihracatını dizginlemekle tehdit ediyor. Her ikisinde de küresel satışlarda üst sıralarda yer alıyor.
· Mısır un, mercimek ve buğday gibi temel gıda maddelerinin ihracatını üç ay boyunca yasaklıyor. En kalabalık Arap ülkesi, makarna için tahıla ve on milyonlarca insanı besleyen bir ekmek sübvansiyon programına güvenen en büyük buğday ithalatçısı.
· Brezilya’da, çiftçiler ihtiyaç duydukları gübreleri alamıyor çünkü perakendeciler fiyat teklifleri vermek konusunda isteksizler.
· Dünyanın en büyük gıda ithalatçılarından biri olan Çin’de, alıcılar, Rusya ve Ukrayna’dan daha az mahsul sevkiyatının tahıllar için küresel bir kapışmayı başlatabileceği endişeleriyle ABD mısır ve soya fasulyesi alımlarını durduruyor.
· Türkiye’de ayçiçek yağı fiyatlarının yükseleceği endişeleri marketlerde kuyruklara neden oldu.
· Ukrayna’nın kendi içinde de, bazı büyük şehirlerde gıda sıkıntısı yaşanıyor.
Tarımsal girdi ve gıda fiyatları karşılaştırmaları… Üst panelde Kuzey Amerika üre ve gübre fiyat endeksleri ve Bloomberg emtia fiyat endeksi yer almaktadır. Alt panelde ise küresel palm yağı, soya fasulyesi küspesi, soya yağı ve buğday fiyatları bulunmaktadır. Kaynak: Bloomberg
AB boyutu… Ukrayna’daki savaşın, hem AB’de hem de küresel olarak tarım sektörünün piyasa durumu üzerinde potansiyel olarak önemli bir etkisi olabilir. Ticaret açısından AB, Rusya ve Ukrayna’dan hayvan yemi, gübre, ham petrol ve doğal gaz dahil olmak üzere bir dizi önemli emtia ve tarımsal girdi ithal etmektedir. AB’nin Ukrayna ve Rusya’ya yaptığı kümes hayvanları ve domuz eti ürünleri, şaraplar ve alkollü içkiler gibi ihracatları da etkilenebilir. Etkilenen sektörlerin çoğu, aşırı hava koşulları, yüksek girdi fiyatları ve ticaret dalgalanmaları gibi faktörler nedeniyle zaten baskı altında.
Sonuç? Ukrayna’nın işgali, emtia piyasalarını sarstı ve ülkeler, tahıl ve yemeklik yağ istifleyerek veya daha büyük hasadı teşvik ederek karşılık verdi. Dünya, buğday için Ukrayna ve Rusya’ya büyük ölçüde bağımlı halde, bu ülkeler küresel ticaretin dörtte birini oluşturuyor. Dünyanın dört bir yanındaki uluslar, küresel bir gıda krizi tehdidine uyanıyor ve kendi kaynaklarını güvence altına almak için adımlar atıyor. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, kıtlık, yükselen fiyatlar ve Rus gübresinde olası bir arz sıkışması konusunda paniğe yol açtı. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ticareti alt üst ettikten ve temel gıda maddelerinin fiyatlarını hızla artırdıktan sonra, hükümetler yerel gıda arzını korumak için adımlar atıyor. Covid-19 pandemisi, kıtlık endişelerini artırdığı için son yıllarda zaten artan korumacı önlemler, küresel gıda ticareti için daha kötü haberler getirebilir ve gıda enflasyonu üzerinde baskı yaratabilir.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.