ENVER ERKAN, TERA YATIRIM BAŞEKONOMİSTİ >> 

Fed kararında etkenler… Mart FOMC toplantısında, Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell, enflasyonu kontrol etme kararlılığının sinyalini vermek için şahin retoriği sıraladı. Mart toplantısındaki SEP tahmininden veya Powell’ın sözlerinden, FOMC’nin fiyat artışlarını hedefe geri getirmek için muhtemelen gerekli olan işsizlik maliyetlerini veya finansal piyasa türbülansını yeterince kabul edip etmediği net değil. Ve şu anda enflasyon hiçbir yavaşlama belirtisi göstermiyor.

Fed’in hamlelerinin enflasyon beklentilerine etkisi… Orta ve uzun vadede ise Fed’in faiz hamleleri kesinlikle enflasyonu etkiliyor. Enflasyon beklentilerinin istikrara alınması şu açıdan önemli; yükselecek bir enflasyon beklentisi kısa vadede harcamaları artırır ve fiyatların sürekli yükseleceği beklentisi maliyet enflasyonuna talep enflasyonunun sürekli olarak eklenmesi gibi bir sarmal yaratır. Bu dönemde mevduat oranlarının düşüklüğü, tasarruf eğilimini azaltır ve daha fazla harcamaya teşvik eder. İstikrarsız enflasyon ortamında bu harcamaların sürekli hale geldiğini düşünecek olursak, enflasyon daha da ısınma gösterir.

Borçlanma oranlarının yükselmesi ise tüketimin azalmasına neden olur. Artan mevduat oranları daha fazla tasarrufa teşvik eder. Doların değer kazanması ise ithalat fiyatlarını düşürür. Konut, otomobil ve dayanıklı tüketim malları gibi faize duyarlı sektörlerde talep yavaşlar, talebe bağlı fiyatlarda soğuma gerçekleşir.

Paul Volcker… Şu anda Amerika’da son 40 yılın en şiddetli enflasyonu yaşanıyor. Bununla en temel mücadele para politikasında ve para arzının kontrolünde yatmaktadır. Volcker, 1980’lerde enflasyonu kontrol altına almak için ekonomiyi ezmesi gerektiğini fark eden Fed başkanıydı. Volcker döneminde uygulamaya koyduğu perspektif çerçevesinde Merkez Bankası faiz oranlarını sert bir şekilde artırmış ve enflasyonu bu şekilde normalleştirirken büyümede şok bir düşüşe katlanmak zorunda kalmıştır. Enflasyonun tek kaynağı arz kıtlığı değilse, bunun 1982’den bu yana görülen en yüksek enflasyondan bu kadar sert bir politika dönüşü getireceğinden endişe duyabiliriz. Geliri aşındıran ve aksi takdirde geniş vadede tüketici ve piyasa davranışını şekillendirecek enflasyonist bir durumda, buna göre bir perspektif belirlenmelidir. Daha sıkı bir politika gerekiyorsa, uygulanması gerekecektir.

1970 ve 80’li yıllarda Fed fonlama faizi ve ABD enflasyonunun seyri… Kaynak: Bloomberg

Sonuç? Fed’in 0,25 puanlık faiz artırımını diğer toplantılardaki başka 0,25’ler izleyecek. Faiz artırımının yine de yapılmasına en önemli sebep, Rusya-Ukrayna savaşının fiyatlar üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturacağı olgusudur. Ayrıca, yakın bir toplantıda bilanço küçültmesi de başlayacak ve bu kapsamda 3-4 Mayıs’taki bir sonraki toplantı çok fazla “oyunun içinde” olacaktır. Mevcut senaryoda, Fed faiz oranlarını toplantı başına 0,25 artırsa bile, ABD doları üzerinde ciddi bir negatif reel faiz oranından bahsediyor olacağız veya bundan bahsediyor olacağız. ABD’de özellikle Rusya-Ukrayna savaşının fiyatlandırılmasının ardından yeni bir enflasyon dalgası yükselebilir ve çift haneli enflasyon oluşabilir.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın