T.C Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK’nın desteği ile Sektörel Fuarcılık ve Kojentürk Derneği tarafından 26.sı gerçekleştirilen Türkiye’nin ve yakın coğrafyanın en büyük uluslararası enerji fuarı ICCI – Uluslararası Enerji ve Çevre Fuar ve Konferansı 16 Mart 2022’de yoğun katılımla başladı.
T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, T.C. Ticaret Bakanlığı, ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından 26 yıldır aralıksız desteklenen enerji platformu ICCI kapsamında enerji sektöründeki arz güvenliği konusuna ilişkin önemli konu başlıklarının değerlendirildiği konferansın açılış konuşmalarını, T.C Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, TBMM San. Tic. Enerji, Tabi K., Bilgi ve Tekn. Kom. Bşk. Ziya Altunyaldız, DEİK Enerji İş Konseyi Bşk. Haluk Kalyoncu, ICCI Danışma Komitesi Başkanı Yavuz Aydın, TG Expo Genel Müdürü Cem Şenel yaptı.
KURULU GÜCÜMÜZÜN YÜZDE 65’İ YERLİ KAYNAKLARDAN OLUŞUYOR
T.C. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan; 26 yıl gibi uzun bir süredir devam eden ICCI, enerjinin dününe bugününe yarınına dair büyük bir bilgi birikimine sahip. Değerli katılımcılar 49 bin 713’ü kamu 268 bin 349’u özel olmak üzere toplam 368 bin 302 personelle enerji alanında ülkemize hizmet veriyoruz. Enerji, gelişme yolculuğumuzda vazgeçilmez bir ihtiyaçtır ve bu ihtiyaç ülkemiz geliştikçe daha da artış kaydetmektedir. Enerjideki dışa bağımlılığımızı yaptığımız doğal gaz ve petrol sondaj çalışmalarıyla inşa edilen nükleer santraller, yenilenebilir enerji ve kendi kömür madenlerimiz ile azaltmaya çalışıyoruz. Tüm bunların yanı sıra, enerjinin verimli ve tasarruflu kullanılmasıyla ilgili çalışmalar da yaparak ülkemiz kaynaklarına destek vermeye çalışıyoruz.
Karadeniz’de keşfettiğimiz 540 milyar metreküplük doğalgazın rezervi ülkemizin makus talihi yenmesi açısından önemli bir başlangıç oldu. Yeni petrol sondaj çalışmalarının yanı sıra kapatılan eski kuyuları yeni bir bakış açısı ve yeni teknoloji ile ele alarak değerlendiriyoruz. Uzun süre sürüncemede kalan nükleer enerji hususunda da çok önemli mesafeler kat ettik. Sürdürülebilir enerji kapsamında, karbonsuz elektrik üretimine yönelik enerji üretim portföyümüze önümüzdeki yıllarda nükleer enerjiyi de eklemiş olacağız.
Akkuyu Nükleer Santrali ülkemizin enerji ihtiyacını gidermede büyük bir boşluğu dolduracak. Halihazırda dünyada 32 ülkede 439 adet kurulu nükleer güç reaktörü faaliyet gösteriyor. 19 ülkede de 52 adet nükleer güç reaktörü inşa aşamasında. Bildiğiniz gibi bugün dünya enerji dar boğazından geçiyor. Hem fiyatlar hem tedarik konusunda ciddi sorunlar yaşanıyor. Böyle bir ortamda yerli enerjinin önemi çok daha fazla öne çıkıyor. Türkiye’nin halihazırda yaklaşık 100 bin megawattlık elektriksel bir kurulu gücü söz konusu. Bu kurulu gücün yaklaşık 54 bin megawattı ise yenilenebilir enerjiden oluşuyor. Her geçen gün çevreci enerji oranımızı daha da artırıyoruz. Özellikle son yıllarda devreye alınan kurulu gücümüzün büyük çoğunluğu yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı. Aynı şekildeki büyümenin yani yenilenebilir enerji santralleriyle kurulu gücümüzü artırmanın önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini ümit ediyorum. Aynı zamanda, yenilenebilir enerjiyle birlikte yerli enerjiye de özel bir hassasiyet gösteriyoruz. Toplam bugünkü kurulu gücümüzün yaklaşık yüzde 65’i aynı zamanda yerli enerji kaynaklarından oluşuyor. Yerli imalata verdiğimiz önemle güneş ve rüzgar santrallerinin en kritik ekipmanları yurt içinde üretilir hale de geldi. Enerjideki bu dönüşüm sürecinde mevcut santrallerimizin verimliliklerini artırmak ve zararlı emisyonları da azaltmak zorundayız. Bu dönüşüm sürecinde toplam verimliliğin en yüksek düzeye ulaştığı birleşik güç yani kojenerasyon sistemlerini yaygınlaştırmamız gerekiyor. Endüstride özellikle ihracata yönelik çalışan reel sektörde kojenerasyon sistemleri yüksek verimlilikle enerji maliyetlerini düşürerek yerli firmalarımızın rekabet gücünü de artırmış olacak“ açıklamasında bulundu.
TBMM San. Tic. Enerji, Tabi K., Bilgi ve Tekn. Kom. Bşk. Ziya Altunyaldız, “2021 iklim değişikliği ve hemen akabinde gelen küresel enerji meseleleri, bu iki konunun birbiriyle ne kadar bağlantılı ve eşgüdümlü bir şekilde devam ettirilmesi gerektiğini ortaya koydu. Cumhurbaşkanımızın da belirtmiş olduğu yeşil kalkınma devrimi ve küresel alandaki sermayenin bundan sonra ekonomide yeşil dönüşümünü sağlayabilecek ülkelere doğru kaymaya başlaması ve küresel tedarikin bir anlamda yeni destinasyonlar araması ülkemizi hem iklim değişikliğinde yapacağı eylemlerde hem de aktivitelerde ön plana çıkarmaya başladı. Özellikle son yıllarda iklim değişikliği ile enerji dönüşümünde çalışmalar yapan ülkemiz, küresel anlamda yeşil enerji dönüşümündeki hamleleri ile elde ettiği konumu ve dereceleriyle ön plana çıkıyor. Yine herkesin bildiği gibi özellikle yenilenebilir yeşil enerjide ülkemiz, Dünya’da 12’nci Avrupa’da 5’inci sıralara yükseldi. Ayrıca, son yıllarda hizmet aldığımız tüm enerji üretim alanlarının yenilenebilir enerji olduğunu görüyoruz. Herkesin bildiği gibi Bakanlığımız ve EPDK ile yapmış olduğumuz çalışmalar kapsamında meclisimizde yasalaşan kanunlar ile hem baz enerji hem de alternatif enerji kaynaklarında ortaya koyduğumuz açılımlar ve yatırımların cazip hale getirilmesinde yeşil dönüşüm, enerji dönüşümü, iklim değişikliği ve ülkemizin küresel tedarikte yeni üretim ve tedarik habı olması gibi unsurlar yer alıyor. ICCI, da tüm bu unsurların konuşulacağı, harmanlanacağı eminim inisiyatif alanlarının oluşacağı bir fuar olacaktır’ dedi.
YEŞİL MUTABAKATA UYUMLULUKTA “EN HIZLI 5 ÜLKE ARASINDAYIZ”
DEİK Enerji İş Konseyi Bşk. Haluk KALYONCU; “Küresel salgınla birlikte sektörümüzü oldukça etkileyen ve etkileyecek olan ikiz dönüşüm gündemimizde üst sıralarda yer edinmişti. Bugün ise, salgına ek olarak yanı başımızda yaşanan sıcak savaşın, küresel ekonomi ve sektörümüz üzerinde ciddi etkilerinin şimdiden hissedildiği bir dönemin içinden geçiyoruz. Dünya jeopolitiği ve sektörümüzü etkileyen bu gelişmeleri göz önünde bulundurarak yaşanan krizler enerji güvenliğini sağlamanın ve enerji kaynaklarını çeşitlendirmenin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Enerji sektörü yenilenebilir enerji yatırımları üretilen elektriğin yüzde 55’ine geldi ve bu yeşil mutabakat çerçevesine uyum anlamında en hızlı ilk 5 ülke arasında yerini almıştır. Türkiye enerji sektörü karbonsuzlaşma yolunda enerji dönüşüm politikalarına devam etmenin gerekliliklerini hızla yerine getirirken ve bir yandan Dünya iklim zirvesinde çevreye salınan gazların önlenmesi için uluslararası bu anlaşmalar yapılırken diğer yandan bu çevre zirvelerine öncülük eden devletlerin karbon salınımının yüzde 65’ini oluşturduğunun altını çizmek isterim. Zira az önce ifade ettiğim gibi girişimci enerji sektörü yatırımcılarımız Yenilenebilir enerji kaynaklarının genişletilmesi enerji dönüşümümüzün çok önemli bir parçası haline geldi. Son 20 yılda, yenilebilir enerji kurulu gücümüz 4.5 kat artış gösterdi. Enerji Bakanlığımızın katkı ve destekleri ile yenilenebilir enerjiden elde edilen elektriğin payı yüzde 22’lik bir artış gösterdi. Rüzgar ve güneşteki hızlı yükseliş memnun edici ancak potansiyelimizi yansıtmıyor. Daha fazlasını yapmak yine sektör temsilcilerimizin elinde. Güneşten efektif yararlanma düzeyinin yüksekliği ve rüzgar enerjisi santralleri kurulumuna uygun bölgelerin yoğunluğu dünya ortalamasının çok üzerinde. Rüzgar, güneş, nükleer projeler ve YEKA gibi devam eden projeler sayesinde ülkemizin enerji arzı güvenliği konusundaki konumunun giderek iyileşeceğine inanıyorum” dedi.
ODAK KONU ENERJİ GİDERLERİNİN AZALTILMASI
ICCI Danışma Komitesi Başkanı Yavuz Aydın da, “2010 yılından sonra yenilenebilir enerji kaynaklarına verilen destek ve teşviklerin etkisi ve teknolojideki hızlı gelişmenin katkısıyla yeni enerji yatırımlarında fosilden yenilenebilir enerjiye doğru çok ciddi bir dönüşüm yaşanmaya başladı. Bu kapsamda, 2021 yılı sonu itibariyle kurulu güç 100 bin megawatı, elektrik üretimi 330 milyar kilowat saati geçti. Yüzde 25’i kamu yüzde 75’i özel sektörde olan bugünkü kurulu gücün yüzde 45’i termik, yüzde 55’i yenilenebilir kaynaklı. Önümüzdeki 5 yılda yenilenebilir kurulu güç oranının ise yüzde 65’e çıkacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu kapsamda, enerji sektörünün nabzını tutan fuarımızı bu yıl fiziksel fuar ve konferans olarak düzenleme kararı aldık. Sanayinin en önemli maliyet kalemi olan enerji giderlerinin azaltılması ve enerji verimliliğinin artışına yönelik teknolojik gelişmeler konferansın odak konuları arasında yerini aldı. Bu yılki konferanslara katılım ve panel konularında ülkemizin en büyük enerji tüketicisi olan ve ihracatımızın dinamosu olan reel sektör ve endüstri kuruluşlarının üst düzeyde temsil edilmesi de bizi sevindiriyor” diye konuştu.
TG Expo Genel Müdürü Cem Şenel, “Geçtiğimiz iki yıl dijital olarak gerçekleştirilen ICCI’ da bu yıl, fuara paralel olarak düzenlenecek uluslararası konferanslarda 3 gün boyunca 4 salonda 40 oturum ve 200’ün üzerinde konuşmacı yer alacak. Yine 200’den fazla yerli ve yabancı katılımcı markanın olduğu fuarı 15 bin sektör profesyonelinin ziyaret etmesini hedefliyoruz. Hiç ara vermeden sektörün nabzını tuttuğumuz fuarımız sektörün network platformu olan bu ağı canlı tutmak için gerekli içerikleri üretmeye devam ediyor. Bu sebeple; fuarla eşzamanlı düzenlenen ve ana teması Enerji ve İklimlendirme, Verimlilik, Sürdürülebilirlik ve Dönüşüm olarak belirlenen ICCI 2022 konferansları, bu yıl her zamankinden daha fazla talep görüyor” şeklinde konuştu.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.