ENVER ERKAN, TERA YATIRIM BAŞEKONOMİSTİ >> 

Türkiye’de Ocak ayında sanayi üretimi takvim etkisinden arındırılmış verilerle, bir önceki yılın aynı ayına göre %7,6 artarken; mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise bir önceki aya göre %2,4 oranında azalma göstermiştir. Arındırılmamış verilere göre ise, sanayi üretiminde, geçen yılın aynı dönemine göre %8,2 oranında artış gerçekleşmiştir.

Sanayi üretimi beklentilerin altında kalırken, enerji kesintileri bağlamında dönemsel zayıflamanın öne çıktığı görülmektedir. İran’dan yapılan doğal gaz ithalatındaki düşüşün ülke genelinde elektrik kesintilerine neden olduğu Ocak ayında on binlerce fabrika üretimi kısıtlamak zorunda kaldı. Ocak ayı sonlarındaki bu etkinin, küresel enerji temini ve maliyetlerindeki sıkıntı nedeniyle ilerleyen aylarda da yansıma bulması beklenebilir. Özellikle Rusya krizinin yarattığı dengeleri sanayinin üretim hızı ve maliyetleri açısından takip edeceğiz.

Detaylara baktığımızda; madencilik ve taş ocakçılığı aylık bazda %11,2 artarken, yıllık bazda %8,3 büyüme göstermiştir. İmalat sanayiinde aylık bazda %3,1 daralma görülürken, yıllık bazda ise %7,7’lik büyüme gerçekleşmiştir. Elektrik, gaz, buhar grubunda ise aylık bazda %1,6 daralma görülmüş, yıllık bazda ise büyüme %5,6 seviyesinde gerçekleşmiştir. Aylık bazda sermaye malı %3,4, dayanıklı tüketim malı %3,3, dayanıksız tüketim malı %2,4, ara malı %1,8 ve enerji %1,6 oranında azalmıştır. İlgili kalemlerdeki yıllık değişimlere bakıldığında ise; sermaye malı 8,7, dayanıksız tüketim malı %8,6, ara malı %7,2, enerji %6,5 ve dayanıklı tüketim malı %2,5 artmıştır.

Sanayi üretim endeksi (Yıllık)… Kaynak: TÜİK, Bloomberg

Sanayi üretimi tarafında PMI başta olmak üzere öncü göstergeler imalatın pozitif konumunun devam ettiğini, ancak Ocak ve Şubat ayının büyüme ivmesinde yavaşlamaya işaret ettiğini ortaya koymaktadır. Rusya krizinin ihracat siparişleri tarafına olumsuz etkisi ile beraber dış talepteki soğumanın üretim eğrisini de aşağıya kaydıracağını düşünüyoruz. Bu nedenle yılın ilk yarısından önce sanayi üretiminin yıllık bazda daralma pozisyonuna gelme ihtimali bulunmaktadır. İç talep açısından ise içerideki fiyat koşullarını takip etmekteyiz. Finansal koşullarda gevşeme, büyüme eğrisini desteklemeye yönelik olmakla birlikte lirada değer kaybı ve reel ücret etkisinden gelen taleple beraber enflasyonun zorlayıcı etkileri sürmektedir. Küresel jeopolitik gelişmeler ve büyüme odaklı gevşek finansal konumlanmanın lira üzerindeki baskıları artırmasını bekleriz. Artan üretim maliyetleri çerçevesinde son savaş koşullarının da çift taraflı talep azalması ve enflasyon etkilerini göreceğiz.

Gelen verilerle beraber büyüme tahminleri konusundaki riskleri aşağı yönlü olarak konumlandırıyoruz. 2022 yılına dair %4 büyüme beklentimizi korumakla birlikte, son savaş koşullarının etkileri, iç ve dış talep, girdi ve enerji sorunlarının üretime katkısının azalması gibi sorunları olumsuzluk olarak görüyoruz.

Sanayi üretim ana sektör bazında yıllık değişim oranları (%), 2022 yılı 1. ay… Kaynak: TÜİK


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın