ENVER ERKAN, TERA YATIRIM BAŞEKONOMİSTİ >> Petrol ve ambargo etkisi… ABD, Rusya’dan petrol, LNG ve kömür ithalatını yasaklayacağını duyurdu. İngiltere de aynısını yapacağını yineledi, ancak doğal gaz ithalatına yönelik kısıtlamaları uygun bir şekilde göz ardı etti.

Petrol ve diğer emtia fiyatlarının keskin bir şekilde arttığını gözlemliyoruz. Küresel petrol arzına yönelik risk, son 10 günde önemli ölçüde arttı. Rusya tek başına küresel petrol üretiminin yaklaşık %10’unu karşılıyor ve Ukrayna’nın işgalinden bu yana küresel petrol vadeli işlemlerindeki fiyat artışları istikrarlı bir şekilde devam etti. Bu, pandeminin Amerika ve Avrupa’da başlaması nedeniyle petrol talebinin düştüğü 2020 baharından bu yana artan petrol fiyatlarında meydana gelen büyümeyi güçlendiriyor.

Rusya, Venezuela ve İran petrol üretim seviyeleri… Kaynak: OPEC, Rystad Energy, Bloomberg

Rus petrolü payı ve ikame etkisi… ABD ve İngiltere’nin Rusya’dan yaptığı petrol ve petrol ürünleri ithalatı yaklaşık %3’lük paya sahiptir. Diğer akaryakıt yan ürünleri buna dahil edildiğinde %8’e ulaşan bir pay söz konusu. Avrupa, özellikle de Almanya bu konuda bir ilerleme yapmadı, çünkü neredeyse yarıya yakın olan ithalat payı halen sanayi üretimi konusunda Rus fosil yakıt kaynaklarına güvenmelerine neden oluyor. Rusya, diğer Avrupa ülkelerine önemli miktarda fosil yakıt sağlıyor. 2021’de Avrupa Birliği’ne en büyük petrol ve doğal gaz ihracatçısı oldu ve AB’de tüketilen gazın %40’ı Rusya’dan geldi. Yaptırım etkisi çok yoğun şekilde Nordstream 2 üzerinden okunuyor, ancak küreselde şu an reel olan akım Nordstream 1 ve Bluestream üzerinden sağlanıyor.

2009 yılı itibariyle Rus doğalgazı, üçü doğrudan (Finlandiya, Estonya ve Letonya’ya), dördü Belarus (Litvanya ve Polonya’ya) ve beşi Ukrayna (Slovakya, Romanya, Macaristan’a) olmak üzere 12 boru hattıyla Avrupa’ya ulaştırıldı. Avrupa Birliği’ndeki en büyük Rus gazı ithalatçıları, AB’nin Rusya’dan yaptığı gaz ithalatının neredeyse yarısını oluşturan Almanya ve İtalya’dır. Avrupa Birliği’ndeki diğer büyük Rus gaz ithalatçıları Fransa, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Avusturya ve Slovakya’dır. Rus doğalgazının AB dışı en büyük ithalatçıları Türkiye ve Belarus’tur.

Rus petrol ambargosu Avrupa tarafından da uygulanırsa, bu bağlılığı azaltmak adına ortaya atılan İran ve Venezuela petrollerine bakıldığında aşılması gereken etki var: Bu ülkelerin üzerindeki yaptırımların oluşturduğu engeller kaldırılmalı (İran ile nükleer anlaşma, Venezuela ile politik normalleşme) ve ülkelerin Rusya enerjisini ikame edecek şekilde yedek kapasiteleri artırılmalı. İran’ın mevcut aylık üretimi 2,6 milyon varil iken Venezuela 620 bin varil üretim gerçekleştiriyor ve Rusya’nın hali hazırdaki aylık üretimi 10,2 milyon varil seviyesinde. İran’ın 1,3 milyon varil, Venezuela’nın 50 bin varil yedek kapasitesi var, ki eğer bu iki ülke petrol piyasasına geri dönerek küresel arz pompalayacaksa Rus petrolünü ikame etmek için toplamda 5,7 milyon varil daha üretim gerçekleştirecek bir kapasite artırımı olması gereklidir.

https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/d/d7/Major_russian_gas_pipelines_to_europe.png

Rus gazını Avrupa’ya tedarik eden başlıca mevcut ve planlanan doğal gaz boru hatları…

Yenilenebilir enerji… Rus fosil yakıtlarına bağımlılık, Avrupa için enerji güvenliği riskleri oluşturmaktadır. Jeopolitik sorunlarda Rusya’nın, Avrupa Birliği’ni enerji kaynaklarını çeşitlendirmeye motive eden boru hattı kapatmalarını kullanması, fosil yakıt akımı açısından dönem dönem sorunlar teşkil edebiliyor. ABD ve Avrupa’nın Rus petrol ve gazına olan bağımlılıklarını azaltmayı amaçlamasıyla fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına enerji geçişi hızlanabilir. Avrupa enerji pazarında yenilenebilir enerji kaynaklarının hızla genişlemesi, daha az ithalat yapılmasına olanak sağlayacaktır. Ukrayna’nın Rusya tarafından işgaline yanıt olarak, Avrupa Komisyonu Rusya’dan gaz ithalatını bir yıl içinde üçte iki oranında ve 2030 yılına kadar tamamen azaltma planını sundu.

İran, Venezuela ve diğer OPEC üreticilerinin yedek kapasite seviyeleri… Kaynak: OPEC, Bloomberg

Sonuç? Rusya’nın petrol ve gaz ihracatına yönelik hedefli yaptırımlar olmasa bile, Rusya-Ukrayna askeri çatışması birçok ülkeyi enerji güvenliğini yeniden değerlendirmeye zorladı. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin arka planında jeopolitik revizyon tırmandıkça küresel yaygın bozulma etkisi enerji güvenliğini kaygan bir zeminde tutabilir. Bunun yanında, iklim değişikliğinden ileri gelen ESG dönüşümü, Rus enerji kaynaklarına olan bağlılığın azaltılması yönünde, yenilenebilir enerji yatırımlarını da geleneksel yöntemlerden bir dönüşüme konu edecek görünüyor. Kısa vadede Rus gazına bağlılığın yolu başka transit boru hatlarından (Azerbaycan’daki dev Şah Deniz doğalgaz sahasını Avrupa’ya bağlayan Güney Gaz Koridoru’nun amacı Avrupa’nın Rus doğalgazına olan bağımlılığını azaltmak) ya da, başka petrol ve gaz sağlayıcılarından geçecekken; uzun vadede ESG dönüşümü merkezde olacaktır.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın