ENVER ERKAN, TERA YATIRIM BAŞEKONOMİSTİ >> Ukrayna halkına destek vererek açılışı yapan ECB açıklaması, tahvil alım programının ilerlemesine ilişkin olarak beklenmedik bazı ayrıntılar içeriyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali önemli bir dönüm noktası olmakla birlikte, fiyat istikrarını merkeze alan açıklamalar itibariyle ECB’nin enflasyon eğrisinin arkasında kalma ile alakalı endişelerinin tahvil alım programının geleceğini şekillendireceğini görüyoruz. Politika açıklamasında faizle alakalı ifadelerin değişimi ve muhtemelen yıl sonunda önce sonlanacak varlık alımları (bu sefer APP dahilinde) bu patikayı gösteriyor.

ECB politika metninin muhteviyatına bakacak olursak;

·        Yönetim Konseyi, ECB’nin fiyat istikrarını sürdürme ve finansal istikrarı koruma görevini yerine getirmek için gereken her türlü eylemi yapacaktır.

·        Yönetim Konseyi, üçüncü çeyrekte APP kapsamında net alımlar gerçekleştirecektir.

·        ECB faiz oranlarında yapılacak herhangi bir ayarlama, Yönetim Konseyi’nin APP kapsamındaki net alımlarının sona ermesinden bir süre sonra gerçekleşecek ve kademeli olacaktır.

ECB, tahvil alımını Mayıs ayında 30 milyar avroya (33 milyar dolar), ardından Haziran ayında 20 milyar avroya indirmeye karar verdi. Yetkililer programı üçüncü çeyrekte durdurmaya karar verebilirler. Bu kapsamda olağanüstü teşvikleri sonlandırma anlamındaki ilerleme sürdürülüyor. Enflasyon, %5,8’e çıkmış olması itibariyle resmi hedefin neredeyse 3 katı bir seviyede. Petrol fiyatlarının devam eden bir savaş ortamında yükselişini devam ettirmesi, çıpanın korunmasını daha da zorlaştıracağı gibi, desteklerin devam etmesi enflasyon görünümünü ikilemli bir noktaya sokuyor. Ancak ekonomist beklentilerine bu kararın ters düşmesinin en önemli ayrıntısı ekonomik büyüme noktasından ileri geliyor. Euro bölgesi sanayi ürerimi, savaş nedeniyle yaşanan tedarik ağı sıkıntıları itibariyle bir yavaşlama uğrayacak ve bu da mevcut ekonomik büyümeyi 2Ç22 döneminden itibaren aşağıya çekecek. Artık enflasyon tek risk değil, boyut değiştirdi ve stagflasyon riskline çevrildi.

Negatif faiz oranlarının devam ettirilmiş olması, ECB’nin enflasyon riskleri pandemi sonrasında artarken çıpayı korumakta zorlanan bir noktada kalmasına neden oldu. Uzun süre negatifte kalan mevduat faizleri, şimdi finansal istikrar ve fiyat istikrarı noktasında sabit kalan bir ECB’nin fazla güvercin olmasına yol açtı. Peki, üretim ağındaki yavaşlama sektörel aktiviteleri aşağı çektiğinde para mekanizmasındaki yavaşlama yatırım eğilimlerine ne etkide edecek? Rusya krizi önemli bir dışsallık ve bu noktada konum değiştirmek ters etkili riskleri de beraberinde getirecek. Eğer kriz diplomasi tarafına geçerse, yaptırımlar hafifler de mal tedariki sadece pandemi sonrası kırılmalar seviyesinde kalırsa, ECB daha rahat faiz artırabilecek konuma gelebilecektir. Aslında Almanya gibi aktörlerin enerji yaptırımlarına izin verememesinin temelinde de bu ekonomik etkenler yatıyor. Rusya’dan girdi temini ve akım devam etmeli.

Dolayısıyla, faiz artırımlarını erteletebilecek veya büyük ölçekli varlık alımlarını sonlandırmayı öteleyebilecek potansiyeldeki bir toplantıda beklenenden daha yüksek tonda bir fiyat istikrarı vurgusu çıkmış oldu. 4Ç22’de faiz artırımı olma ihtimali de canlı tutulmuş oldu, çünkü faizlerin daha düşük olabileceğine dair ifadenin düşürülmesinin altında yatan ayrıntı, aslında negatif oranların sürdürülebilir olmamasından ileri geliyor. Yani ECB, faiz sabit kalmasındansa artabilir şeklinde bir retorik yaklaşımı ayarlaması yapmış. Piyasa Lagarde’ın açıklamalarını bekliyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın