ENVER ERKAN, TERA YATIRIM BAŞEKONOMİSTİ >> Kara imparatorlukları ve deniz aşırı imparatorluklar… Kolonizasyon ve neokolonizasyon olgularını tarihsel anlamda farklı değerlendirmek gerekiyor. Coğrafi keşiflerle birlikte Latin Amerika ve Afrika’nın kolonileştirilmesinden itibaren ortaya çıkan İngiltere, Fransa, İspanya, Hollanda, Portekiz sömürge imparatorluklarına karşı, kara imparatorluğu olarak kalan Rusya ve Avusturya ile geç koloniciliğe başlayan Almanya, İtalya ve Japonya grupları aslında ilk Dünya Savaşı’nın da ana aktörleri oldular. Bu grupta kara devleti tarafında kalan veya geç siyasi birlikten dolayı sömürgecilikte geri kalanların savaş sonunda ya ağır hasar alarak çıkmaları (Almanya), ya yıkılmaları (Rusya İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan) veya neo-kolonizasyon ile İkinci Dünya Savaşı tarafı olmaları (Japonya, İtalya) ortaya çıktı.
2. Soğuk Savaş… Putin, ideoloji ve idari akıl olarak SSCB değil, Rusya İmparatorluğu’nu referans alıyor. Putin yönetiminde Rusya, komşuları Ukrayna ve Gürcistan’a karşı da dahil olmak üzere, birçok önemli çatışmaya girdi. Özellikle ABD ile ilişkiler 2001 ve 2021 yılları arasında keskin bir şekilde kötüleşti. 2010’ların ortaları, Rusya’nın batı ile ilişkilerinde dramatik bir gerilemeye işaret etti ve bazıları bunu yeni bir Soğuk Savaş’ın başlangıcı olarak bile değerlendirdi. Son yıllarda Doğu Avrupa’daki, özellikle Letonya, Litvanya, Estonya ve Polonya gibi NATO üyelerinin Rusya tarafından tehdit edildiğini hissetmeleri nedeniyle gerginlikler arttı. Ancak gerilimdeki en büyük artış, 2014 yılında başlayan ve Kırım yarımadasının Rusya tarafından ilhak edildiği Ukrayna krizi sırasında yaşandı. Amerika Birleşik Devletleri bu olaylara Rusya’ya karşı yaptırımlar getirerek yanıt verdi ve çoğu Avrupa ülkesi, Rusya’nın Orta ve Doğu Avrupa işlerine müdahalesinden endişe ederek aynı şeyi yaptı.
Rus İmparatorluğu, tarihsel deniz aşırı koloni imparatorluklarıyla aynı zamanda var olmuştur, ancak okyanuslar üzerinde yayılmamıştır. Aksine, komşu bölgelerin fethi gibi daha geleneksel bir yolla genişledi. 17. yüzyılın ortalarından başlayarak, Ukrayna yavaş yavaş Rus İmparatorluğu’na dahil oldu. Ukrayna 1918-20’de kısa bir bağımsızlık dönemi yaşadı, bundan sonra ise Sovyetler Birliği’nin bir parçası oldu. Bir zamanlar SSCB’nin bir parçası olan Rus olmayan ülkeleri, Rusya etki alanı içinde tutmak ve Batı bloğuna dahil ettirmemek istiyor. Günümüzdeki krizde de Rus hükümeti, Batılı liderlerin NATO’nun 1990’ların sınırlarının ötesine geçmeyeceğine dair söz verdiğini öne sürerek, NATO’nun Doğu Avrupa’ya genişlemesi konusunda Ukrayna’ya müdahale etmektedir.
1914’te dünyadaki sömürge ve kara temelli imparatorlukların haritası
Ekonomi ve strateji… Rusya, 8 Aralık 1991’de bölgesel bir örgüt olan Bağımsız Devletler Topluluğu’nu kurarak Sovyet sonrası alan üzerinde bir tür nüfuz kazanmaya çalıştı. Sonraki yıllarda Rusya, Sovyet sonrası devletlerle BDT içindeki ilişkileri kurumsallaştırmak için tasarlanmış bir dizi anlaşma başlattı. Ancak bu anlaşmaların çoğu yerine getirilmedi ve BDT cumhuriyetleri, o dönemde bozuk ekonomisini ve Batı ile olan bağlarını istikrara kavuşturmaya çalışan Rusya’dan uzaklaşmaya başladı.
Rusya’nın uluslararası arenadaki gücü petrol gelirlerine bağlıdır. Dünya yenilenebilir enerjiye geçişi tamamlarsa ve Rus petrol, gaz ve kömür kaynaklarına yönelik uluslararası talep önemli ölçüde azalırsa, Rusya’nın uluslararası gücü de azalacaktır. İşgalin bir sonucu olarak, Brent petrol fiyatları 2014’ten beri ilk kez varil başına 100 doların üzerine çıktı. İşgal, Rusya’dan Avrupa’ya enerji arzını tehdit etti, bu durum Avrupa ülkelerinin enerji tedarik yollarını çeşitlendirmeye çalışmasına neden olabilir. Yaptırımlar zamanla Rusya ekonomisine ağırlık verebilir, ancak şu an için Rus saldırısını durdurmak için yeterince caydırıcı olmayabilir.
Sonuç? Rusya ve Batı arasındaki yeni gerilimler Soğuk Savaş sırasındakilerle benzerlikler göstermekle birlikte, Rusya’nın Ukrayna ve Kafkasya bölgesi gibi daha az işbirlikçi eski Sovyet devletlerinde giriştiği doğrudan askeri harekat türü, başka türden bir ekonomik savaşın önünü açtı. Yanlış siyasi kararlar ve ekonomi geçmişte bu tip devletlerin sonunu getirmekle birlikte, SSCB’nin de ekonomik ve siyasi savaşta süreklilik arz edememesi, çöküşü getirmişti. Rusya’nın Ukrayna işgalinin de siyasi ve ekonomik olarak sonuçları ortaya çıkacaktır, yaptırımlar ise bu süreci Batı’nın istediği şekilde şekillendirmeyi hızlandırmayı amaçlamaktadır.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.