TSKB, TEV iş birliğiyle hayata geçirdiği “Eğitimden Üretime Burs Fonu” ile Anadolu’nun dört bir yanındaki üniversiteli kız öğrencilerin eğitimine destek veriyor. 5. yılına ulaşan fon kapsamında burs ve mentorluk desteğinin yanı sıra, tüm TEV bursiyerlerine yönelik ‘İlham Veren Buluşmalar’ gerçekleştiriliyor. Bu yıl, sosyal gastronomi şefi Ebru Baybara Demir’in konuk olarak yer aldığı buluşma, 500’ü aşkın katılımcıyla büyük ilgi gördü.  

Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın (TSKB), kadın dostu bankacılık misyonuyla Türk Eğitim Vakfı (TEV) iş birliğiyle hayata geçirdiği “Eğitimden Üretime Burs Fonu” 5 yıldır Anadolu’nun dört bir yanındaki üniversiteli kız öğrencilere burs desteği sunuyor. Proje kapsamında her yıl düzenlenen İlham Veren Buluşmalar’da TEV bursiyerleri birbirinden etkileyici isimlerin motive edici başarı hikayelerini dinleme fırsatı yakalıyor.   

TSKB ve TEV’in öncülüğünde düzenlenen ‘İlham Veren Buluşmalar’ başlıklı etkinliğin bu seneki konuğu; sosyal gastronomi şefi Ebru Baybara Demir oldu. Göçten etkilenmiş bir bölgede kadınlara istihdam yaratan sürdürülebilir projeleriyle öne çıkan Baybara Demir, Mardin’de 23 yıl önce 11 kadınla başladığı ve bugün Türkiye’nin dört bir yanında tarımın, toprağın ve geleceğin devamı için binlerce gönüllüyle devam eden yolculuğunu anlattı. 

‘İlham Veren Buluşmalar’ etkinliğinin açılış konuşmalarını TEV Genel Müdürü Banu Taşkın ve TSKB Genel Müdürü Ece Börü gerçekleştirdi. 

TEV’in 55 yıldır Türkiye’ye ve insanlara katkı sağlayacak öncü projelerle gençlerin gelişimine destek olduğunu ifade eden Banu Taşkın, “TEV’in 50’inci kuruluş yıl dönümünde TSKB ile yollarımız kesişti ve ‘Eğitimden Üretime Burs Fonu’nu hayata geçirdik. TSKB, her sene 3’üncü ve 4’üncü sınıfta okuyan üniversite öğrencisi kızları maddi olarak desteklemenin ötesinde, her geçen gün daha çok kadının iş hayatında yer almasını sağlamak amacıyla mentorluk ve farkındalık gibi önemli ayrıcalıkları da sağlıyor. Yaptığımız araştırmalar ve anket sonuçlarıyla görüyoruz ki TEV bursu alan öğrencilerin yüksek eğitimlerini tamamlama olasılığı 10 kat artıyor. TEV bursuyla mezun olan öğrencilerin gönüllü faaliyetlerde bulunma eğilimi ise 3 kat daha fazla. Ayrıca Güven Endeksi’ne göre TEV bursiyerlerinin daha yüksek güven derecesine sahip olduklarını gözlemliyoruz. Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmasının sosyal boyutta da ele alınması gereken ciddi bir konu olduğunu görüyoruz. Çağdaş Türkiye’nin olmazsa olmazı eğitim diyerek, bugün bizi bursiyerlerimizle bir araya getiren TSKB’ye teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

Ece Börü: ‘‘Kadınların en kritik ihtiyacı fırsatlara eşit şekilde ulaşabilmek ve sahip oldukları potansiyeli hayata geçirebilmek’’

Açılış konuşmasının ikincisini gerçekleştiren TSKB Genel Müdürü Ece Börü ise, TEV bursiyerleriyle bir arada olmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek, “Sürdürülebilir ve kapsayıcı kalkınma misyonuna sahip bir banka olarak, fırsat eşitliği konusunda önemli sorumluluklar alıyoruz. Eğitimde, üretimde ve toplumda kadının daha etkin yer alması için çalışıyoruz. Hepimiz biliyoruz ki kadınlar zaten her anlamda çok güçlü. En kritik ihtiyaçları ise fırsatlara eşit şekilde ulaşabilmek ve sahip oldukları potansiyeli hayata geçirebilmek. Bu bakış açısıyla, kurulduğu ilk günden bu yana başarılı gençlerimizin önünü açan Türk Eğitim Vakfı’yla çok önem verdiğimiz bir fon kurduk. Üniversiteli kız öğrencilerimize sadece maddi imkân sağlamanın ötesinde, kariyer yolculuklarında yön göstermek amacıyla TSKB’li arkadaşlarımızı gençlerimize mentorlük vermeleri için destekliyoruz. Böylelikle biz de gençlerimizden çok şey öğreniyoruz. Bu yılki konuğumuz olan Ebru Baybara Demir’e, sürdürülebilirlik ve kadın istihdamı alanında fark yaratan başarı hikayesiyle tüm öğrencilerimize ilham ve cesaret verdiği için teşekkür ediyorum” diye konuştu.

“Mardin’de hayallerimi gerçeğe dönüştürme fırsatı buldum”

TSKB ve TEV’in gerçekleştirdiği ‘İlham Veren Buluşmalar’ etkinliğindeki konuşmasına, “Bugün sizlere bir göç hikayesi anlatacağım” diyerek başlayan Ebru Baybara Demir, sözlerine şöyle devam etti: “Ben Mardinli bir ailenin kızıyım. Babam, beni ve kardeşlerimi, güçlü ve eğitimli bireyler olmamız için küçük yaşlarda İstanbul’a getirdi. Uzun yıllar İstanbul’da yaşadık. Marmara Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra profesyonel turist rehberi olarak çalıştım. 1999 yılında Marmara depreminin olumsuz etkisiyle Mardin’e taşınma kararı aldım. Bu kararı alırken de Mardin’in tarihi güzelliklerini, insan çeşitliliğini, yöresel lezzetlerini tüm ülkeye ve dünyaya tanıtma hayaliyle yola çıktım. Turist rehberliği mesleğimi Mardin’de devam ettirdim. Ağırlıklı geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan, istihdamın az ve göçün olduğu bir şehirde bu hayallerimi gerçeğe dönüştürme fırsatı buldum. Mardin’in ilk turistik işletmesi olan Cercis Murat Konağı’nı bana inanan 11 kadınla açarak şehrin kapılarını turizme açtım.  Mardinli kadınlar ile bütün bir şehrin çehresini değiştirdik, Yerel halktan oluşan insan kaynağıyla birlikte büyük bir ekonomi oluşturduk. 2019 yılı verilerine göre Mardin’i ziyaret eden turist sayısı 1.5 milyon iken yatak kapasitesi 18 bin 500’e ulaştı. Bu artışta önemli bir payımızın olduğuna inanıyorum. Mardin’de yıllar içinde yaşanan değişimle kadınlar, iş ve sosyal hayata daha fazla katılmaya başladı. Gençlere tavsiyem, başarısız olacağım diye düşünmeyin, yola çıkmayı bilin. Başkasına değil önce kendinize inanın. Elbette ki hayallerimiz için uğraşırken yorulduğumuz zamanlar olabilir ama olumluya odaklanmak, krizleri iyi yönetmek ve hayattaki değişimlere ayak uydurmak bizi başarıya götürür” dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın