ENVER ERKAN, TERA YATIRIM BAŞEKONOMİSTİ >> Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı Ocak ayı bütçe verilerine göre; Aralık 2021’de 145,7 milyar TRY açık vermiş olan merkezi yönetim bütçesi Ocak 2022’de 30 milyar TRY (2,2 milyar USD) fazla vermiştir. Bütçe geçtiğimiz senenin aynı döneminde 24,2 milyar TRY açık vermişti. Aylık Bütçe Gerçekleşmeleri Raporu’nda belirtildiği üzere, Ocak 2021’de 2,2 milyar TRY olan faiz dışı açık, Ocak 2022’de 44,3 milyar TRY faiz dışı fazla olmuştur. Gelirler Ocak 2021 – Ocak 2022 arasında %96 artarak 176 milyar TRY’ye ulaştı, %48,7’lik tüketici enflasyonundan arındırıldığında reel olarak artış gösterdi. Gelirlerdeki artış, %86 artarak 147,4 milyar TRY’ye yükselen vergi tahsilatındaki artıştan kaynaklandı. Aslan payı 14,5 milyar TRY’ye ulaşan kurumlar vergisi tahsilatındaki %2.963’lük artıştan geldi. Vergi gelirlerindeki geçen seneye göre görülen yüksek artışta, Ocak 2021’de vergi ertelemelerinin olması da etkili olmuş görünüyor. Genel devlet harcamaları ise aynı dönemde %28,3 artarak 146 milyar TRY’ye ulaştı. Faiz hariç harcamalar, Ocak’ta cari transferler ve personel giderlerinin etkisiyle %44 artışla 131,7 milyar TRY’ye ulaştı. Faiz harcamaları TL cinsinden tahvil giderlerindeki düşüş etkisiyle %35 azalarak 14,2 milyar TRY’ye geriledi.

Ocak 2021-22 dönemleri karşılaştırmalı bütçe giderleri ve vergi gelirleri… Kaynak: Hazine ve Maliye Bakanlığı, Bloomberg

Hazine Ocak ayında 37,8 milyar TRY nakit bütçe açığı verdi. Merkezi yönetim bütçesi Aralık ayında rekor açık vermesinin ardından Ocak ayında fazla verdi. Kurumlar vergisinden elde edilen gelir de arttı. Bütçe fazlasının Şubat ayında Merkez Bankası’nın 2021 net gelirinden dolayı artması bekleniyor. Merkez Bankası, 49,3 milyar TRY’lik kârın ve yedek akçenin büyük bölümünün hükümete dağıtımını bu ay tamamlayacak. Vergi gelirleri tarafında ise son açıklanan temel gıda ürünlerinde KDV’nin %1’e indirilmesi kapsamındaki uygulamanın etkisiyle azalan bir katkı bekleriz. KDV haricinde, bunun öncesinde artan bir katkı vererek bütçe gelirlerini destekleyen ÖTV gelirlerinde de, salgın etkisi enflasyon nedeniyle azalan tüketimin etkisiyle daha düşük bir katkı olmasını bekliyoruz. Enflasyonun olumsuz etkilerinden tüketicileri korumak amacıyla gıda ve enerji tarafındaki sübvansiyon etkisiyle beraber devletin belli oranda KDV ve ÖTV gelirlerinden vazgeçmesi bütçe gelirleri üzerinde sınırlayıcı etkisini sürdürebilir.

Devletin genel bütçe giderleri tarafında ise, hem büyüme hedeflerinin uygulanması yönünde olası mali teşvik adımları, hem de küresel enerji fiyatlarındaki artış ile beraber artan maliyet unsurları harcamaları artırabilir. Kamuda personel, bina, araç giderleri kapsamındaki tasarruf ve harcama etkileri de giderler konusunda mali disiplin için izlenmeli. Mali açık konusunda bir diğer dikkat edeceğimiz husus, kur korumalı mevduat ürünü kaynaklı finansman giderleridir. İlerleyen dönemde bu ürünün fonlanması açısından, döviz kurlarının hareketi de bütçe performansı açısından önemli bir ölçüt olacaktır.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın