MY Executive tarafından Türkiye’nin önde gelen iş liderlerinin, profesyonel yöneticilerinin, gazetecilerin görüş ve değerlendirmelerinin yer aldığı ‘Aile Şirketlerinde Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği’ kitabı yayınlandı. Kitapta bağımsız yönetim kurulu üyeliğinin ve ‘doğru yönetim kurulu oluşturmanın’, aile şirketlerinin sürdürülebilir başarısına katkısı hakkında lider şirketlerin yaklaşımları yer alıyor. MY Executive Kurucu ortağı Müge Yalçın, konu ile ilgili yaptığı açıklamada “Türkiye’de faaliyet gösteren işletmelerin yüzde 95’ini aile şirketleri oluşturuyor, istihdamın ise yüzde 80’ini aile şirketleri yaratıyor. Bu veriler göz önüne alındığında, aile şirketlerinin sürdürülebilir başarısının ülke ekonomisi için ne kadar kritik bir önem taşıdığı daha net anlaşılıyor. Bu nedenlerle yayın serimizin üçüncü kitabında; aile şirketlerinde yönetim kurulu yapısı ve bağımsız yönetim kurulu üyeliği konusunu inceledik” dedi.
Üst düzey yönetici temini hizmeti sunan MY Executive tarafından hazırlanan referans yayınlar serisinin üçüncüsü olan “Aile Şirketlerinde Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeliği – Zamanı geldi mi? Ne söylüyor, ne düşünüyorlar?” kitabı yönetim kurullarını güçlendirmeyi hedefleyen ve kurumsal yönetişim ilkelerini benimseyerek daha etkin şekilde uygulama yolunda ilerleyen şirketler için çok değerli öneriler içeriyor.
Tuncay Özilhan, Murat Ülker, Ümit Boyner, Simone Kaslowski, Perihan İnci, Orhan Turan, Feyyaz Ünal gibi iş liderleriyle yapılan röportajlar, aile şirketlerinin başarılarının sürdürülebilirliğine katkı sağlayacak, tecrübe edilmiş öneriler sunuyor. Ayrıca kitapta Aclan Acar, Dr. Tamer Saka, Hurşit Zorlu, Ahmet Dördüncü, Dr. Yılmaz Argüden gibi duayen profesyonel yöneticilerin; yönetim kurullarının doğru oluşturulması ve etkili çalışması konusundaki görüş ve değerlendirmeleri bulunuyor. Ekonomi basınının önemli isimlerinin de makaleleriyle katkı sağladığı kitabın dijital versiyonuna www.myexecutive.com.tr adresinden ulaşılabilinir.
Doğru oluşturulmuş yönetim kurullarıyla şirketlerin ömrü uzuyor
Doğru oluşturulmuş yönetim kurullarının oranının artmasına ve böylece şirketlerin sürdürülebilir başarısına katkı sağlayacak bir kaynak sunmak amacıyla bu kitabı hazırladıklarını belirten MY Executive Kurucu ortağı Müge Yalçın “Ülkemizde, dünya standartlarının üstünde, çok yüksek profile sahip ve bağımsız üye olarak yönetim kurullarında yer alabilecek çok sayıda iş lideri bulunuyor. Şirketlerin, özellikle de aile şirketlerinin sürdürülebilir başarı için bu kaynağı en etkin şekilde değerlendirmesi gerekiyor. Zira şirketin geleceğine yön veren bu grup, yani yönetim kurulu, doğru oluşturuluyorsa şirketler iyi yönetiliyor ve uzun ömürlü oluyor. Oluşturulmazsa da dünya devi olmak bile iflastan kurtulmasına yetmeyebiliyor” diyor.
Ankete katılan şirketlerde bağımsız üyelerin oranı yüzde 19,60
Aile şirketlerinin sürdürülebilir başarısı için kritik önem taşıyan birçok konuya ilişkin detaylı bilgiler içeren kitabın ilk bölümünde Türkiye’nin lider 121 aile şirketinin katıldığı anketle yönetim kurullarının yapısı hakkında önemli veriler ortaya koyuluyor. Kitabın ikinci bölümünde ise iş dünyasının önde gelen liderlerinin görüş ve değerlendirmeleriyle başarılı şirketlerin yönetim kurulunda çeşitliliği ve kapsayıcılığı nasıl sağladığının ipuçları sunuluyor. Bağımsız üyelerin yönetim kurulu yapısına ve böylece şirkete sağladığı katma değeri yükseltmenin yolları anlatılıyor.
Kitapta yer alan ankete katılan şirketlerin yönetim kurullarında görev yapan bağımsız üyelerin, toplam üye sayısına oranı ise yüzde 19,60. BIST şirketlerinde ise bu oranın, 2020’de yüzde 30’lara ulaştığı görülüyor. Yönetim kurullarında bağımsız üye bulunan şirketler, bağımsız üye sayısına göre gruplandırıldığında, yüzde 63,64’ünün 2 bağımsız üyeye kurulda yer verdikleri görülüyor. Söz konusu şirketlerin yüzde 21,59’u 1 bağımsız üyesi ve yüzde 9,09’u da 3 bağımsız üyesi olduğunu belirtiyor. Yönetim kurullarında 4 ve daha fazla bağımsız üyesi olan şirketlerin oranı ise yüzde 5,68.
İş Liderlerinden Görüşler ve Değerlendirmeler
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski
“Kurumsal yönetim ilkelerinin giderek daha fazla benimsenmeye başlanması ve yaygınlaşmasıyla farklı deneyim ve yetkinlikleri sayesinde yönetim kurullarına yeni bakış açıları kazandırabilecek bağımsız bir üyenin varlığı önem kazanmaya başladı. Bağımsız üyelerin nitelik ve tanım olarak her türlü çıkar çatışmasının dışında olmaları; daha açık sözlü davranabilmelerini, böylelikle şirkette şeffaflığın yerleşmesini ve yatırımcı güveninin kazanılmasını sağlar.
Yönetim kurulunun bağımsızlığı, hissedarların ve yatırımcıların haklarının korunması açısından da oldukça önemli. 2021’de yayımlanan OECD Kurumsal Yönetim Raporu’nun da ortaya koyduğu üzere; yönetim kurullarının yapılarındaki farklılıklara rağmen OECD ülkelerinin neredeyse tamamında ilgili mevzuatta, minimum bağımsız yönetici sayısı veya oranıyla ilgili bir gereklilik veya tavsiye bulunuyor. Bağımsız üyeler, bir şirkette kurumsal yönetimin doğru ve tarafsız uygulanabilmesinin ön koşulu. Bağımsız üyelerin, şirketlerin karar mekanizmasındaki tarafsız olma avantajı, alınacak kararların şirket çıkarlarını her şeyin üzerinde tutabilmesini sağlar. Bu sayede şirketin geleceği için atılacak adımlar bir anlamda optimize edilmiş ve kişisel eğilimlerden arındırılmış olur.”
Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan:
“Bağımsız yönetim kurulu üyeliği, dünyada uzun zamandır kurumsal yönetim probleminin çözümü olarak görülüyor. Şirketin itibarının yükseltilmesi, yabancı sermaye yatırımlarının arttırılabilmesi, rekabet gücünün yükseltilmesi, krizlerin daha kolay atlatılmasına yardımcı oluyor. Şirketlere strateji, performans yönetimi, risk ve insan yönetimi alanında destek sağlayan bağımsız yönetim kurulu üyeleri bunu, yönetim kurulunda şirketin belirlenen hedefler doğrultusundaki performansını sorgulayarak ve bu konuda gerek yönetimsel gerekse sürece ilişkin önerilerde bulunarak sağlıyor.”
Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner:
“Bağımsız üyelik uygulamasının özünün ve ana hedefinin tekrar tekrar hatırlanmasında fayda var. Şirketlerde ana ortaklar ve azınlık hissedarlar arasındaki çıkar çatışmalarını önlemek ve dengeli bir yönetim kurmak için önem kazanan bağımsız üyelik kurumu, nihayetinde kurumun sürdürülebilmesi ve bugün olduğu gibi gelecekte de değer yaratabilmesinin önünü açar. Yaratılan değerin tüm paydaşlara, kural ve ilkeler çerçevesinde adil, şeffaf, dengeli ve hesap verebilir şekilde paylaştırılması iyi ve doğru kurumsal yönetişimin özüdür diye düşünüyorum.”
Stratejik Danışmanlık Kurucusu – Türk Telekom Yönetim Kurulu Üyesi Aclan Acar
“Dönüşüme direnenlerin yok olacağı bu ortamda, çağı yakalamak hatta çağın önüne geçebilmek yönetim kurullarında üretilecek ortak akılla mümkün. Doğru bir yönetim kurulu oluşturur, yönetim kurulunun ciddiyetle çalışmasını sağlar, özenle seçilmiş bağımsız üyelere yönetim kurulunda yer açar, yönetim kurulunda oluşan ortak akla değer verir ve yönetim kurulunun performans ölçümünü yaparsanız; hayatına başarıyla devam eden, çağı yakalayıp ileriye giden ve paydaşlarına değer yaratan bir şirkete sahip olursunuz.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.