Ekonomi ve rekabetin çok hızlı değiştiği bir dünyada yeni üretim biçimlerine uyum sağlamak kritik öneme sahip. Bu nedenle tüm sanayicilerin bir an önce dijitalleşme süreçlerini başlatmaları gerektiğini söyleyen CLPA (CC-Link Partner Association) Türkiye Müdürü Tolga Bizel, dijital dönüşümün işletmeler için ilk etapta masraflı görünse de uzun vadeli büyüme için şart olduğunu vurguladı. Hızla değişen ve kişiselleşen ihtiyaçları en hızlı ve verimli şekilde karşılayabilecek üretim bantlarının oluşturulmasının öncelikli ihtiyaç olduğunu ifade eden Bizel, endüstriyel haberleşmenin geleceği olarak gösterilen Zaman Duyarlı Ağ (TSN) teknolojisinin üretimde dijitalleşmenin yolunu açtığını belirtti.

Sanayi 4.0 üretimde son teknoloji makine, robot ve sensörlerin kullanılmasını desteklerken, akıllı bir fabrika için sürecin iletişim ayağını hazır hale getiren ağ teknolojileri de giderek daha önemli hale geliyor. Rekabetin çok hızlı değiştiği yeni dünya düzeninde KOBİ’ler başta olmak üzere tüm sanayicilerin yeni üretim biçimlerine geçiş yaparak sürdürülebilir büyüme sağlayabilmesi için dijitalleşme sürecini bir an önce başlatmaları gerektiğini söyleyen CLPA (CC-Link Partner Association) Türkiye Müdürü Tolga Bizel, şu açıklamalarda bulundu: 

“Yüksek üretim kabiliyeti olan Türkiye’nin global pazarlarda büyük bir potansiyeli bulunuyor. Bu üretim kabiliyetinin sürdürülebilir olması için rekabet edebilir durumda olmak, rekabet için de üretim kalitesini artırırken maliyetleri düşürmek gerekiyor. Bunu sağlamak ise ancak dijital dönüşümle mümkün olabiliyor. İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinde üretim başta olmak üzere hayatın her alanında dijital dönüşümün zorunlu olduğunu çok daha derinden hissettik. Yaşadığımız bu süreçte dijital dönüşümü benimseyen kurumların faaliyetlerini hız kesmeden sürdürdüğünü görüyoruz. Sanayi 4.0’a uyumlu bir altyapıya sahip ve üretim süreçlerinde dijitalleşmeyi pandemi öncesinde gerçekleştirmiş olan işletmeler, uzaktan erişimle verimli bir şekilde fabrikalarını yöneterek ve riski minimize ederek üretmeye devam ediyor. Bundan sonraki süreçte de dönüşüme bağlı olarak; Sanayi 4.0, yapay zekâ, endüstriyel nesnelerin interneti, akıllı fabrika, dijital ikiz ve siber güvenlik kavramlarının çok daha fazla gündeme geleceğini söyleyebiliriz.”

Uzun vadeli büyüme için dijital dönüşüm şart

Fabrikaların dijitalleştirilmesi sürecinin işletmeler için ilk etapta masraflı görünebildiğini söyleyen Bizel; “İşletmelerin organizasyon içerisinde insana mâl olmadan, pazardaki payını kaybetmeden ve hatta rakiplerinden pay alacak şekilde bir dijital dönüşüm stratejisi geliştirmesi; bu yatırımın kısa sürede kendini amorti etmesini ve uzun vadede sürdürülebilir bir işletmeye dönüşümü sağlıyor. Dijital dönüşümü sadece teknolojik dönüşüm gibi algılamamak, kurum ve kuruluşların insan, iş süreçleri ve teknoloji unsurlarında gerçekleştirmesi gereken bütüncül bir dönüşüm olarak düşünmek lazım. Bu noktada Sanayi 4.0’ın en öncelikli ve hassas unsurlarından birinin insan kaynağı olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle genç ve dinamik bir nüfusa sahip ülkemizde, geleceği inşa edecek gençlerimizi Sanayi 4.0’ın gereksinimleri doğrultusunda yetiştirmemiz son derece önemli. Böylelikle yeni dünya düzeninin farklı ihtiyaçlarına cevap verebilecek iş gücüne sahip olma fırsatını değerlendirebilir ve oluşan yeni iş olanaklarıyla gençlerimize istihdam imkânı sunarak ekonomiye katma değer sağlayabiliriz” dedi.

Fabrikalarda tüm sistemler birbirleriyle hızlı haberleşmeli

Sanayi 4.0’ın gerekliliklerini hayata geçirmek için fabrikalarda robotlar dahil tüm makine ve sistemlerin birbiriyle çok hızlı ve kesintisiz bir şekilde haberleşmesinin kritik önem taşıdığını belirten Bizel, “Küresel pazarlarda rekabet edebilmek için fabrikaların hızla değişen ve kişiselleşen ihtiyaçları en hızlı ve verimli şekilde karşılayabilecek üretim bantlarını kurması gerekiyor. Sanayinin liderleri tarafından endüstriyel haberleşmenin geleceği olarak gösterilen Zaman Duyarlı Ağ (TSN) teknolojisi ise üretimde dijitalleşmenin yolunu açıyor. Dijital fabrikalarda pek çok veri, çok sayıda cihaz tarafından gerçek zamanlı olarak oluşturularak süreçlerin şeffaf bir şekilde görüntülenmesini sağlamak üzere paylaşılıyor. Bu sürecin başarısında endüstriyel haberleşme sistemlerinin bant genişliği büyük önem taşıyor. CLPA’nın en yeni teknolojisi olarak bu noktada devreye giren CC-Link IE TSN, Zaman Duyarlı Ağ (TSN-Time Sensitive Network) teknolojisinden yararlanan dünyanın ilk endüstriyel açık ağı olarak öne çıkıyor. Saniyede 100 megabit ile haberleşebilen endüstriyel haberleşme sistemlerinden 10 kata kadar daha hızlı olan bu yeni nesil teknoloji sayesinde, Sanayi 4.0’ın gerekliliklerini yerine getirmek çok büyük ölçüde kolaylaşıyor ve sanayicilerin rekabet gücü artıyor’’ diyerek sözlerini tamamladı.

CLPA (CC-Link Partner Association) Hakkında 

CLPA (CC-Link Partner Association), CC-Link’in kapsamlı kullanımının desteklenmesi amacıyla 2000 yılında kurulmuş bir açık ağ destekleme kuruluşudur. CLPA’nın temel teknolojisi olan CC-Link IE, otomasyon alanında dünyanın ilk ve tek açık gigabit etherneti olarak, rakipsiz bant genişliği sayesinde Sanayi 4.0 uygulamaları için ideal bir çözüm sunuyor. CLPA’nın temel faaliyet alanları arasında; CC-Link IE ve CC-Link teknik spesifikasyonlarının oluşturulması ve uyum testlerinin gerçekleştirilmesi, CC-Link kullanılan cihaz ve ekipmanlar için geliştirme desteği, cihaz seçimi için kullanıcı desteği ve CC-Link’in daha geniş kapsamlı bir şekilde benimsenmesine yönelik tanıtım çalışmaları yer alıyor. Kurulduğunda 163 kurumsal üyesi olan CLPA, 3.600’ü aşkın üye şirkete ve 300’ü aşkın üreticiden 1.900’ü aşkın uyumlu ürüne sahip. Tüm dünyada ise hâlihazırda 26 milyonu aşkın cihaz CLPA teknolojisini kullanıyor. Asya’nın önde gelen açık endüstriyel otomasyon ağı teknolojisi CC-Link, Avrupa ile Kuzey ve Güney Amerika’da da giderek popülerlik kazanıyor. 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın