Abant, Yedigöller ve Kartalkaya gibi değerlere sahip olan Bolu, turizm yatırımlarına hazırlanıyor. Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin görüntülü platformdaki programına katılan Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Türker Ateş, yüzölçümünün yüzde 65’i orman olan Bolu’da 38,8 bin hektar alanın turizme ayrıldığını söyledi.
Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) görüntülü platformdaki ‘Türkiye Ekonomiyi Konuşuyor’ programını sürdürüyor. Her hafta bir ilin ekonomisinin değerlendirildiği toplantıda bu kez Batı Karadeniz’in turizm değerleri ile öne çıkan kenti Bolu konuşuldu. EGD Başkanı Celal Toprak ve EGD Temsilciler Koordinatörü Şener Meral’in moderatörlüğündeki etkinliğe Bolu Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Türker Ateş, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bolu TSO Başkanı Ateş, kentlerinin uzun bir süre teşvik alan illerin ortasında kaldığını, bu yüzden yeterli sanayi yatırımları alamadığını, ancak ilçe bazında uygulanan teşviklerle son dönemde OSB’lerin doluluk oranına ulaştığını söyledi.
ISLAH OSB KURACAĞIZ
Kanatlı sektör başta olmak üzere beyaz eşya, tekstil-konfeksiyon gibi alanlarda önemli yatırımların bulunduğu Bolu’dan 1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirilmesine rağmen şirketlerin dışsatımı başka kentlerden yapmayı tercih ettikleri için bu rakamın geçtiğimiz yıl 111 milyon dolar olarak kayıtlara geçtiğini belirten Ateş, “Ne IPARD programından ne de devlet teşviklerinden istediğimiz ölçüde yararlandırılabildik. Son dönemde ilçe bazında teşvik uygulamalarıyla ilçelerdeki OSB çalışmalarımız hız kazandı. Ayrıca yeni bir ‘Islah OSB’ için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye’nin etkin beyaz eşya markalarından birine ev sahipliği yapıyoruz. Bu tesisimiz OSB’de değil. Ancak etrafında bu tesise üretim yapan çok sayıda şirketimiz konuşlanmış durumda. Bu bölgeyi ‘Islah OSB’ye dönüştürdüğümüzde Türkiye’nin katma değeri yüksek sanayi üretiminin yapılacağı bir üs haline gelecek” dedi.
HİZMET SEKTÖRÜMÜZ CİDDİ YARA ALDI
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nin öğrenci ve öğretim görevlileriyle 30 binin üzerinde nüfusuyla şehre önemli katkı sağladığını, ancak Covid-19 pandemisi dolayısıyla örgün öğretimin verilmemesi nedeniyle kent ekonomisinin ciddi yara aldığını anlatan Ateş, “Yurt, kafe, kırtasiye gibi birçok yatırım yapmıştık. Şehrimizin turizm ve üniversite başta olmak üzere hizmet sektöründe yüzde 60’lık bir ağırlığı olduğu için pandemiden olumsuz etkilendik. Bunu sanayi, tarım ve turizm yatırımlarıyla telafi etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
Üniversiteyle kentin işbirliğini yeterli düzeyde sağlayamadıklarını ancak teknokent başta olmak üzere geliştirdikleri projelerle bu birlikteliğe güç kazandırmaya çalıştıklarını anlatan Bolu TSO Başkanı Ateş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de KBDG yönünden 13’üncü sırada yer alan bir şehiriz. 7’si yüzde 100 yabancı olmak üzere 400 sanayi kuruluşumuz üretime devam ediyor. Teşvikle gelenin teşvikle gitme ihtimali yüksek. O yüzden başka kentlerin sahip olmadıklarını ön plana çıkararak sağlıklı büyüme hedefimiz var. Burada da ilk sıraya turizm çıkıyor. Biz Bolu’ya daha çok iç ve dış turist getirme çerçevesinde projeler yürütüyoruz. Müzemizde bulunan Zeus’un kızı Artemis heykelini simgemiz haline getirme çerçevesinde tüm hazırlıklarımızı yaptık. İnsanlar Mona Lisa tablosunu görmek için dünyanın öbür ucuna gidiyor. Aynı yöntemle şehir merkezine koyacağımız Artemis başı heykelinin ilgi göreceğini düşünüyoruz. Yanı sıra turist sayısını artırdığımızda Mengenli aşçılarımızın yemeklerinin tadılabileceği lokantalar yapacak, coğrafi tescillerini aldığımız ürünlerimizi tanıtacağız.”
TEŞVİKLE GELEN TEŞVİKLE GİDER
Turizmde Abant, Yedigöller ve Kartalkaya gibi değerlere sahip olan Bolu’nun Türkiye’nin nüfus yoğunluğu en yüksek bölgenin ortasında yer aldığına dikkat çeken Ateş, “KTKGB ile 38,8 bin hektar alan turizme ayrıldı. İnsanlar yeni dönemde birkaç günlüğüne kafalarını dinleyecek mekânlar arıyor. İstanbul’dan Ankara’dan birkaç saat içerisinde göle, ormana, kayak merkezine, termal tesislere ulaşmak isteyenlere yönelik yatırımlara hazırlanıyoruz. Bolu’nun geleceğini turizmde görüyoruz” dedi.
Bolu’nun en önemli taleplerinden birinin hızlı tren olduğunu anlatan Ateş, “Bolu’ya otoban dışında ne yazık ki başka ulaşım enstrümanı yok. Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi’nde ikinci etapta da Bolu ve Düzce yer almadı. Kuzey hattından geçecek olan bir hızlı tren hattını, üniversite öğrencileri, sanayi çalışanı, turist potansiyeliyle Bolu bunu hak ediyor. Bu projeye Bolu ve Düzce eklendiğinde Türkiye ekonomisine daha fazla katkı sağlamış olacağız” ifadelerini kullandı.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.