Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) tarafından “Dönüşüm Zamanı!” temasıyla düzenlenen 23. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi’nde, ikiz dönüşüm olarak da adlandırılan yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm tüm yönleriyle ele alındı. Zirvede ayrıca, TÜRKONFED tarafından hazırlanan “Avrupa Yeşil Mutabakatı ve KOBİ’ler” raporu da kamuoyuyla paylaşıldı.

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED), bu yıl 23.’sünü düzenlediği Girişim ve İş Dünyası Zirvesi, 27 Nisan 2021 Salı günü “Dönüşüm Zamanı!” ana temasıyla gerçekleşti. Kamu, iş dünyası ve uluslararası alandan isimlerin bir araya geldiği çevrim içi zirvede, ikiz dönüşüm olarak da adlandırılan yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm temalı birer panel düzenlendi.

“Avrupa Yeşil Mutabakatı tercih değil zorunluluk”

Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın, işletmelerin hazırlık sürecinden bu alanda sağlanan finansmanlara kadar tüm yönleriyle ele alındığı “Yeşil Dönüşüm” panelinin moderatörlüğünü Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ üstlendi.

Panelde, TÜRKONFED tarafından hazırlanan “Avrupa Yeşil Mutabakatı ve KOBİ’ler” raporu da kamuoyuyla paylaşıldı. Raporun yazarı Doç. Dr. Nazlı Karamollaoğlu, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile 2050 yılına kadar net sera gazı emisyonlarının sıfırlanmasının hedeflendiğini söyledi. Karamollaoğlu, “AB’nin bu hedefi tek başına sağlaması mümkün değil. Çünkü karbon kaçağı nedeniyle AB üretiminin iklim politikalarının daha esnek olduğu ülkelere kayması ve global ölçekte salınımların devam etmesi söz konusu. Bunu engellemek amacıyla iklim aksiyon planının içinde bir de karbon düzenlemesi mekanizmasının sunulması planlanıyor. Bunun ihracatçıları maliyet kanalıyla etkilemesi bekleniyor. Tabii buradan büyük şirketler ve ihracat yapan KOBİ’ler de etkilenecek. Raporda bu etkileri inceledik” diye konuştu.

Sürdürülebilirlik ile iş dünyasını bir araya getiren ve bunu bir iş yapma modeline dönüştüren ilk firma olduklarını anlatan Unilever Türkiye, Orta Asya ve İran Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Seçkin, “Biz şirketlerin varlık sebebinin fayda ve değer yaratmak olduğuna inanan bir şirketiz. Kar bunların sonucunda gelir. Bu anlayışla yıllar önce başlattığımız sürdürülebilirlik yatırımlarımıza karşı bunun ticari faydaya dönüşmesinin hayal olduğunu söyleyen bir çoğunluk vardı. Ama bugün geldiğimiz noktada sürdürülebilirlik konusunda iddialı olan markalarımızın büyümedeki paylarının çok daha yüksek olduğunu çok net görüyoruz” dedi.

EBRD İklim Finansmanı ve Karbon Piyasaları Başkanı Jan-Willem van de Ven, dünyada yaşanan değişimin pazarlara ve finansmana ulaşmada hem olumlu hem de olumsuz etkileri olabileceğine dikkat çekerek, iş dünyasının bu sürece adapte olması gerektiğini belirtti. Karbon nötr olmaya yönelik çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiğini söyleyen Jan-Willem van de Ven, yalnızca ticarette değil finans dünyasında da benzer kuralların geçerli olacağını, bankaların, finansmana başvuran firmaların karbon nötr olma konusunda attığı adımları dikkate alacağını dile getirdi.

Sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda, özel sektörün katkısını güçlendirmek, iş birlikleri geliştirmek ve çözümler üretmek üzere TÜRKONFED, TÜSİAD ve UNDP Türkiye tarafından kurulan Hedefler için İş Dünyası Platformu’nun Başkanı Şükrü Ünlütürk, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları içindeki birçok hedefle örtüştüğüne dikkat çekti. Ünlütürk, şöyle konuştu; “Yeşil Mutabakat ile birlikte Avrupa tavrını net bir şekilde ortaya koyarak, bugünkü üretim modelleri ile devam edemeyeceğimizi vurguladı. Dolayısıyla Yeşil Mutabakat ile atılacak adımlar aslında bir tercih değil zorunluluk. Bu zorunluluk bizim için uyumu da beraberinde getiriyor. Türk iş dünyası olarak bu sürecin dışında kalmamak için döngüsel ekonomiye odaklanmalıyız.”

“Dijitalleşmenin içinde her zaman insan unsuru da olacak”

23. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi’nin son panelinde ise tüm dünyayı uzun yıllardır etkisi altına alan ancak özellikle pandemi ile birlikte hız kazanan “Dijital Dönüşüm” ele alındı. EKOTÜRK TV Haber Koordinatörü Ali Çağatay’ın moderatörlüğündeki düzenlenen panelde, farklı sektörlerden dijital dünyanın lider isimleri bir araya geldi.

Teknolojinin bir amaç değil araç olduğunu söyleyen TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kızıltan, “Asıl amaç gidilmek istenen yer,hedeflerimiz.Artık dünya bambaşka bir yöne gidiyor. Bunu yalnızca iş modelleri olarak da görmemek gerekir, mevcut kapitalist düzen de farklı bir noktaya gidiyor.Dolayısıyla artık KOBİ’lerin ucuz iş gücü ile ürün satmaya odaklanmak yerine farklı teknolojilere, Ar-Ge’ye inovasyona yatırım yapmaları gerektiğini bilmeleri gerekiyor. Eğer biz iş modelimizi bu şekilde değiştirip Avrupa’ya, dünyaya gidemez isek yarın onlar bizim pazarımıza gelir. Dolayısıyla çok dikkatli olmalı ve bir an önce harekete geçmeliyiz” diye konuştu.

Dijitalleşme ve pandeminin hizmet sektöründeki etkilerini anlatan Armut Kurucu Ortağı Başak Taşpınar Değim, “Armut olarak teknoloji sayesinde herkesin kaliteli ve uygun hizmete erişimini sağlayan öncü firmalardan biriyiz. Doğru ürün veya hizmetin doğru teknolojiye sunulduğu girişimler bugüne kadar hep başarılı oldu. Armut da bunların başında geliyor. Pandemi ise bu süreci daha da hızlandırdı. Dijitalleşme dünyamızı genişletiyor ve müthiş faydalar sağlıyor” dedi.

TÜRKONFED ve UNDP iş birliğiyle 2019 yılından beri yürüttükleri İşimi Yönetebiliyorum Projesi hakkında bilgi veren Visa Türkiye Genel Müdürü Merve Tezel, “Visa olarak bu projeye başlarken bir araştırmadan yola çıkmıştık. Bu araştırmaya göre KOBİ’lerin yüzde 50’si internet üzerinden satış yapmıyordu. KOBİ’lerin yetkinliklerini artırmak hedefiyle başlattığımız bu projede çok önemli mesafeler kat ettiğimiz düşünüyorum. Pandemiye kadar 1.000’den fazla KOBİ’ye yüz yüze eğitim verdik. Pandemi ile birlikte de eğitimleri çevrim içi ortama taşıdık ve bugüne kadar 600’ün üzerinde KOBİ’ye ulaştık, onlara ticari destek paketi sunduk. Sürece adapte olan KOBİ’ler için dijitalleşme büyük bir fırsat” diye konuştu. Tezel, sözlerini şöyle tamamladı, “Bizim çevikliğimiz ve pratikliğimiz birçok ülkede yok. Bu nedenle KOBİ’ler de umutsuzluğa düşmeden fırsatları yakalamaya odaklanmalı.”

İstanbul Portföy Yönetimi Genel Müdürü Barış Hocaoğlu ise yapay zekanın insanın yerini aldığı bir noktaya gidildiğini vurgularken, “Ancak buna rağmen yapay zeka hiçbir zaman duyguların ve hislerin yerini alamayacak, bunlar her zaman işimizin bir parçası olacak. Dolayısıyla dijitalleşme ve teknoloji yaygınlaşsa bile içinde her zaman insan unsuru olacak” dedi. Hocaoğlu şöyle devam etti; “Özellikle dijitalleşmeyi çok iyi kullanan yeni girişimciler, eski sistemleri kullanan şirketlerin yerini almaya başladı. Yeni kurulan şirketler çok kısa içerisinde yüksek değerlemelere ulaşarak, dönüşüme ayak uyduramayan şirketleri sürecin dışına itti. Bundan sonraki hedefimiz de devlet desteği, özel sektör ve bizim gibi fon kaynaklarının desteği ile bu şirketleri büyütüp, dünya ligine taşımak olmalı.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın