Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, yetiştiricinin son yıllarda sayısı giderek artan merinos koyununa daha fazla yönlendirilmesi gerektiğini bildirerek, “Avustralya yün sektöründe 200 bin kişiye istihdam sağlıyor ve yıllık 3 milyar dolar gelir elde ediyorsa biz de bu alanı boş bırakmamalıyız. Koyunculukta et ve süt kadar önemli olan yapağı, çiftçimiz ve ülkemiz açısından büyük gelir kaynağı olabilir. Bu açıdan merinos koyunu Türkiye için bir fırsattır” dedi.
Çelik, yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin sektöre verdikleri önem ve destekleri ile 2009-2020 döneminde, merinos koyunu sayısının yüzde 245,2 artışla 1 milyon 28 binden 3 milyon 547 bine yükseldiğini belirtti.
Bu sayının verilecek destek ve teşviklerle çok daha fazla artırılabileceğine dikkati çeken Çelik, şunları kaydetti:
“Bu sayılar çok daha fazla olmalı ki dokuma sanayinin de tercih ettiği yapağı üretimi artsın. Sektör olarak sadece et ve süt üretimiyle bu alandaki kazancımızı en yükseğe çıkaramayız. Kapasitenin tamamını değerlendirmek zorundayız. Türkiye’nin geleceği hayvancılıktadır. Özellikle bu topraklara çok uygun küçükbaşa, bu alanda da yapağı gelirini düşünerek merinos koyununa ağırlık vermeliyiz. 2009-2020 döneminde merinos koyunu yapağı üretimi 3 bin 258 tondan 10 bin 926 tona çıktı. Yerli koyun yünü üretimi ise 37 bin 12 tondan 68 bin 829 tona yükseldi. Merinos koyun sayısı, toplam koyun sayısı içinde yüzde 8,4 pay almasına karşın, yün üretiminin yüzde 13,7’si merinos yünü. Bunun sebebi merinos koyununun yapağı veriminin yüksek olmasıdır. Toplam koyun varlığı baz alındığında yerli koyundan, koyun başına 1,8 kilogram yapağı elde edilirken, merinosta 3,1 kilogram yapağı elde ediliyor.”
Çelik, merinos yapağının, son derece ince ve üniform niteliği nedeniyle dokuma sanayinin tercih ettiği bir ürün olduğunu, bu özelliklerin kaba ve üniform olmayan yerli koyunlarda bulunmadığını belirtti.
Yün, yüzlerce alanda kullanılıyor
Yünün konfeksiyondan, tıbbi tekstile, geotekstilden, örtme, koruma, desteklemeye, ambalajlamaya, yalıtım malzemelerine, medikal alandan, uçaklara, tenis kortlarından kriket sahalarına kadar, hava alanı, demir yolu, spor sahaları, barajlar, çatılar, bentlerde ayırıcı, kuvvetlendirici, filtre edici olarak yüzlerce alanda hatta çevre dostu gübre olarak bile kullanılan çok değerli bir ürün olduğunu bildiren Çelik, yünün özellikleri ve ana kullanım alanlarıyla ilgili şu bilgileri verdi:
“Koyun yünü ılık ve soğuk tutma özelliği, nefes alabilirlik, nemi çekme ve yapısında taşıyabilme özelliği, esnekliği, koku tutma yeteneği, yumuşaklığı, güç tutuşurluk ve biyolojik olarak çözülebilirlik ve geri dönüşüme uygun olması nedeniyle değerli takım elbiselerde ve örme dış giysilerde kullanılıyor.
Yüksek sıklıkta, kolay temizlenebilir, yüksek görünüm ve kullanım özeliklerine sahip, yanmaya karşı dirençli kumaşlar elde edilebiliyor. Kirlenmeye, lekelenmeye ve yanmaya karşı gösterdiği direnç nedeniyle halıcılık, döşemecilikte yararlanılıyor.
Yüne, çeşitli kimyasal terbiye işlemleriyle güç tutuşurluk özelliği kazandırılabiliyor.
Çok ince iplikler elde edilebilmesi nedeniyle çok hafif kumaşlar elde edilebiliyor ve uçakların iç döşemelerinde kullanılıyor.
Medikal alanda tıbbi tekstiller, sargılarda, basınçlı bandajlarda, yara örtülerinde, yaralanmayı önleme amaçlı özel giysilerde ve yatak yarasının önlenmesi amacıyla kullanılıyor.
Yünden elde edilen geotekstiller, otoban, hava alanı, demir yolu, spor sahaları, barajlar, çatılar ve bentlerde ayırıcı, kuvvetlendirici ve filtre edici olarak kullanılıyor.
Tarım ve bahçecilikte örtme, koruma ve ambalajlama uygulamalarında da yararlanılıyor.
Tohum ekiminden sonra örtü olarak kullanılıyor. Böylece buharlaşma azalıyor ve toprak sabit sıcaklıkta kalabiliyor. Yeşerme çok daha hızlı gerçekleşiyor.
Bitki beslenmesinde önemli olan azot, karbon ve kükürt içeren keratin proteininden oluşan yünün, yapılan denemelerde birçok bitki türünün verimliliği üzerinde yararlı etkilerinin olduğu tespit edildi. Yıkanmış yün ve hidrolizatları değerli ve çevre dostu bir gübre olarak kullanılabiliyor.
Hafif gramajlı yün hasırlar tenis kortlarında, kriket sahalarında, park alanlarında ve nemin büyümekte olan bitkilere dağıtılmasında veya gölgelik amaçlı da bahçecilikte kullanılıyor.
Yünden elde edilen zirai tekstillerden, tarımsal ürünlerin üretilmesinde olumsuz doğa koşullarının etkisinin en aza indirilmesi için ürünlerin korunması, toplanması ve saklanmasında yararlanılıyor.
Örtme, koruma, destekleme ve ambalajlamada, drenaj ve erozyon kontrolünde, ürünlerin UV ışınlarından korunmasında kullanılıyor.
Balıkçılıkta ağlarda, diğer alanlarda halatlarda, çuvallarda, bitkilerin güneşten korunmasında, seralarda, ısı yalıtımında, zararlı otlardan korumada, rüzgâr ve doludan korumada, toprağın desteklenmesinde yararlanılıyor.
Akıllı tekstillerde, yangın söndürmek için koruyucu giysiler, hortumlarda, taşıma bantlarında, filtrelerde tercih ediliyor.
Metal işleme endüstrisinde, eriyik metallerin akıtılmasında ve özellikle demir ve alüminyum eritme tesislerinde kullanılıyor.
Metal işleme endüstrisinde termal tamponlama özelliği nedeniyle işçilerin yüksek ışımaya ve ısıya maruz kalmaması için yararlanılıyor.
Havacılık alanında, uçuş personelinin giysilerinde, yün lifi olarak, yağ ile kirlenmiş suların arıtılması için filtrelerde ve yağ tabakasının kontrolü için yüzen engellerde hidrokarbonlara karşı kullanılıyor.
Nemlilik ne olursa olsun daima yüzeyinin kuru kalması, yüzde 25’e varan nem içeriği sayesinde de yazın serinleme, geceleri ısı depolama özelliği bulunuyor.
Bu nedenle termal koruma, otomatik klima gibi bir etkinlikle kullanılabiliyor.”
AB, 2003 yılından itibaren izolasyon yapı materyali olarak kabul ediyor
İzolasyon koyun yününün 2003 yılından itibaren Avrupa Birliği’nde yapı materyali olarak kabul edildiğini bildiren Çelik, “araştırmalar, koyun yapağısının çevresel performans özellikleri de dahil, yaygın olarak kullanılan yalıtım malzemelerine göre; kullanımının kolay olması, kullanılırken sağlığa olumsuz hiçbir etkisinin olmaması, yangına karşı daha dirençli olması, yüksek derecede enerji verimliliği sağlaması gibi birçok avantajlarının olduğunu tespit etmiştir. Koyun yapağısının özellikle yüksek derecede nem çekme, tutma kabiliyetine sahip olması, yoğunlaşmayı önleme, nemi düzenleme ve rahat kapalı bir atmosfer oluşturmaktadır” dedi.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) 2018 yılı rakamlarını içeren 2019 yılı verilerine göre, Çin’in 341 bin ton, Avustralya’nın 329 bin ton, Yeni Zelanda’nın 122 bin ton, İngiltere’nin 70 bin ton yün ürettiğini Türkiye’nin 65 bin 30 tonluk üretimiyle beşinci sırada bulunduğunu, Türkiye’yi 654 bin 948 tonla Fas’ın izlediğini belirten Çelik, açıklamasını, “yün üretimimiz az değil ama sadece yüzde 13,7’si ince ve üniform yani kaliteli. Üretimin büyük bölümü dokuma sanayinin istediği standartlara uygun değil. Kurak iklimi seven merinos koyunu için ülkemizde de çok uygun alanlar var. Rahatlıkla merinos koyunu sayısı artırılabilir” dedi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.