2021 yılının Birleşmiş Milletler tarafından “Çocuk İşçiliğinin Sona Erdirilmesi Uluslararası Yılı” ilan edilmesi üzerine, BM Türkiye Mukim Koordinatörü ve ILO Türkiye Direktörü, bireysel ve kurumsal taahhütler yoluyla çocuk işçiliğini sona erdirmek için eylem çağrısı yaptı
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 28 Temmuz 2019’da aldığı karar ile 2021 yılını Çocuk İşçiliğinin Sona Erdirilmesi Uluslararası Yılı ilan etmiş ve uluslararası toplumu, çocuk işçiliğini sona erdirmeye yönelik çabalarını artırmaya çağırmıştı.
Genel Kurul’un oybirliğiyle aldığı karar, üye devletlerin “çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin ortadan kaldırılmasını sağlamak için etkili acil önlemler alma ve 2025 yılına kadar her türlü çocuk işçiliğine son verme” taahhüdünü ortaya koyuyor. Bu taahhüt aynı zamanda, 2015 yılında tüm BM üye devletleri tarafından kabul edilen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nda Hedef 8.7 olarak yer alıyor. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA), yoksulluğu ortadan kaldırmak, gezegenimizi korumak ve tüm insanların barış ve refah içinde yaşamasını sağlamak için evrensel bir eylem çağrısıdır. SKA, sürdürülebilir kalkınmanın ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlarını dengeli şekilde içeren, birbiriyle bağımlı 17 amaç ve 169 hedeften oluşmaktadır.
Doğal olarak bu yıl, dünya genelinde tarlalar ve fabrikalarda hala ter döken milyonlarca kız ve erkek çocuklar için eylemlerimizi her zamankinden daha güçlü biçimde uygulamamız gerekiyor.
Bu yolda hep birlikte hareket etmeliyiz!
ILO ve tüm üye devletleri, Birleşmiş Milletler sistemindeki tüm kuruluşlar, uluslararası ve bölgesel kuruluşlar, tüm sivil toplum, özel sektör temsilcileri, bireyler ve diğer tüm paydaşlar, bu Uluslararası Yıl boyunca, çocuk işçiliğinin sona erdirilmesinin önemi hakkında farkındalığı artırmaya yönelik faaliyetler yürütecek, bu yöndeki çabalarını ve iyi uygulamalarını paylaşacaklar.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi (ÇHS), ILO 182 sayılı En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Eylem Sözleşmesi ve ILO 138 sayılı Asgari Yaş Sözleşmesi, her çocuğa, ekonomik sömürüye, eğitiminin aksamasına veya sağlığına zarar veren her türlü işten korunma hakkını tanıyor.
ILO 182 sayılı En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Eylem Sözleşmesi’nin 2020 yılında evrensel onaya ulaşması tarihi bir dönüm noktası olarak dünyanın her köşesindeki tüm çocukların, en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliğine karşı yasal korumaya sahip olduklarını gösteriyor. Evrensel onay, en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliğinin çocuğun sağlığı, ahlaki veya psikolojik gelişimine zarar verdiğine ve toplumumuzda yeri olamayacağına dair küresel adanmışlığı yansıtıyor.
Son yıllarda, yasama ve uygulamayla da desteklenen yoğun savunuculuk ve ulusal seferberlikler sayesinde büyük ilerleme kaydedildi. 2000 ile 2016 arasında, dünyada çocuk işçiliği yaklaşık yüzde 40 azaltıldı. Yine de günümüzde 152 milyon kadar çocuk hala çalışmakta ve onların 72 milyonu da tehlikeli işlerde çalışıyor.
COVID-19 küresel salgını, son yirmi yılda kaydedilen önemli ilerlemeyi tersine çevirme tehlikesi yarattı. Küresel salgın ekonomik güvencesizliği artırdı, tedarik zincirlerini büyük çapta altüst etti ve üretimi durdurdu. Bunların ve diğer faktörlerin hane gelirlerinde kayba yol açtığı bir zamanda, çocukların aileye katkıda bulunmasına yönelik beklentiler yoğunlaşabilir. Daha çok sayıda çocuk tehlikeli işlere sürüklenebilir. Halen çalışmakta olan çocuklar ise, daha zor koşullarda ve daha uzun saatler boyunca çalışma riskiyle karşı karşıya kalabilir. Aile içinde toplumsal cinsiyet eşitsizliği daha da şiddetlenebilir, kız çocuklarının ilave ev işleri yapmaları beklenebilir. Okullar geçici olarak kapalı kaldıkça, hanelerin çocukların zamanını kullanmak için yeni yollar aramaları, bu eğilimleri daha da kötüye götürebilir.
Küçük yaşta çalışmak zorunda kalmanın çocuk üzerindeki etkisi yıkıcı ve uzun süreli olabilir: Çocuk, eğitimini bırakma, temel sağlık bakımından yoksun olma, tehlikeli uygulamalara maruz kalma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
İşte bu nedenle, Birleşmiş Milletler Türkiye Ülke Ekibi, çocuk işçiliğini sona erdirmek için Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile işbirliği yapıyor.
BM Türkiye Mukim Koordinatörü ve ILO Türkiye Direktörü olarak bizler, tüm paydaşlara çocuk işçiliğinin sona erdirilmesine katkıda bulunmak üzere, 2021 yılı içinde tamamlanabilecek belirli bir eylemi seçmeleri çağrısı yapıyoruz.
Herkes fark yaratabilir. Ulusal ve yerel yönetim kurumları, çocuk işçiliğiyle mücadeleye ilişkin ulusal mevzuata eksiksiz uyulmasını sağlayacak önlemler alabilirler. İşverenler ve işletmeler, çocuk haklarını güvence altına alan iş ilkeleri benimseyebilirler, tedarik zincirlerinin çocuk işçiliğinden arınmasını taahhüt edebilirler. Bireyler ise bilinçli tüketimi seçebilir ve hükümet eylemlerinin hızlandırılmasını talep edebilirler.
Bireyler ve kurumlar hep birlikte çalışarak, Uluslararası Yıl’ı çocuklar için sürdürülebilir bir küresel harekete dönüştürme gücüne sahibiz. Gün harekete geçme, ilham verme ve çağrımızı yayma günüdür!
Herkesi, #EndChildLabour2021 etiketiyle sosyal medyada çocuk işçiliğini sona erdirmeye yönelik taahhüdünü ilan etmeye çağırıyoruz.
Siz de hazır mısınız?
Taahhütte bulunmak için son gün 30 Mart 2021.
Çocuk işçiliğini sona erdirme hedefimize erişebiliriz. Haydi, hep beraber harekete geçelim!
Türkiye’de Çocuk İşçiliği
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 1994, 1999, 2006, 2012 ve 2019 yıllarında Çocuk İşgücü Araştırmaları yaptı. Bu araştırmaların sonuçlarına göre, ekonomik faaliyetlere katılan çocuk sayısında azalma trendi görülüyor. 2019 Araştırması’na göre, 5-17 yaş grubunda ekonomik faaliyetlere katılan 720.000 çocuk var ve bu yaş grubundaki çocuk nüfusunun yüzde 4.4’ünü oluşturuyor.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.