Tayfun Özkaya 2011 (Fukişima felaketinin 10. yılı. 2017’de yazdığım yazıyı tekrar paylaşıyorum.)
Başı buzdolabında, ayakları ise bir fırında olan adama “nasılsın?” diye sormuşlar. Adam da “ortalama olarak iyiyim” demiş. Üniversitede öğrenci iken istatistik hocamız bu fıkrayı anlatmıştı. Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Sayın Taner Yıldız “Amerikalıların yaptığı istatistik hesaplamalara göre bekâr kalmanın insan ömründen 6 yıl, nükleer santrallerin ise sadece 0,03 gün götürdüğünü açıklamış. Bu hesap sanırım ABD’de nükleer kazalardan öldüğü resmi kurumlarca kabul edilenlerin kaybettikleri yılların toplamının tüm nüfusa bölünmesi ile bulunuyor. Ve bu hesap bizim fıkramıza çok benziyor.
Ukrayna’daki Çernobil Nükleer Santralı kazasında Birleşmiş Milletler Atom Radyasyonu Etkileri Bilimsel Komitesine (United Nations Scientific Committee on the Effects of Atomic Radiation) göre 4000–5000 kişi ölmüştü. Halbuki New York Academy of Sciences’da yayınlanan Rus yazarlar Alexey V. Yablokov, Vassily B. Nesterenko, ve Alexey V. Nesterenko tarafından yazılan bir esere göre (Chernobyl: Consequences of the Catastrophe for People and the Environment ) 2004’e kadar uzanan ölümlerin bir milyona çıktığı açıklanmıştır. Bu ölümlerin de 170 bininin Kuzey Amerika’dan olduğu kaydedilmektedir. Birleşmiş Milletlerin kurumlarına ne kadar güvenilebilir? Kuş gribinde Dünya Sağlık Kuruluşunun durumunu görmüştünüz. Şimdi diyelim ki bir milyon değil de sadece 4000 kişi öldü. Bunların hayatından 0,03 gün gitmiş olmuyor. Ayrıca ölmemekle birlikte yüz binlerce kişinin hasta olduğunu Ukraynalı bir bilimci bana anlatmıştı. Yüz bin kişi yüksek dozlarda radyasyon almıştı. Bu bölge bugün hayalet kent halindedir. Yolların ortasından ağaçlar çıkıyor.
Felaket Ukrayna, Belarus ve Rusya’da 7 345 329 (yazıyla yedi milyon) kişiyi çeşitli şekillerde etkiledi. Evlerini terk ederek yeniden başka yerlere yerleştirilenlerin sayısı 492 099’dır. (yazıyla yaklaşık yarım milyon) Bu sayıları veren Birleşmiş Milletlerin UNDP, UNICEF ve WHO örgütleridir. 2002 yılında hazırlanan rapor (The Human Consequences of the Chernobyl Nuclear Accident -A Strategy for Recovery, www.unicef.org/newsline/chernobylreport.pdf) bu sayıları vermektedir.
Bu insanlar hala evlerine dönemiyor. Yüzlerce yıl bölgeye dönülemeyeceğini uzmanlar söylemekte. Şimdi ölen, hasta olan, memleketini terk etmiş ve ömrü boyunca dönemeyecek olan Çernobilliler için bu 0,03 gün hesabının bir anlamı var mı?
Bekâr kalmak ile nükleer santral zararları arasında başka bir fark da var. Sanırım hiçbir hükümet bazı vatandaşlarını bekârlığa mahkûm etmiyor. Bunun bireysel bir karar olduğunu söyleyebiliriz. Ancak doğduğunuz bir kentin veya köyün yakınına size hiç sorulmadan bir santral getiriliyor. Ondan sonra da Amerikalı istatistikçiler bizleri yatıştırmaya çalışıyor.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.