Yeni bir ev alırken ya da kiralarken eskiden evin konumu, oda sayısı, sahip olduğu sosyal olanaklar, toplu ulaşıma yakınlığı gibi kriterler önem arz ederken, artık binanın depreme dayanıklı olması tüm bu kriterlerin başında yer alıyor. Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu kurucularından Av. Elvan Kakıcı Şimşek’e göre, oturduğunuz binanın olası depremlere karşı dayanıklılığını ölçtürmek ya da deprem sırasında binanın alabileceği hasarı öğrenmek isteyen bina sakinleri, site ya da bina yöneticisinden bu analizin yapılmasını talep edebilir.

Günümüzde artık binanın Deprem Yönetmenliği’ne uygun yapılıp yapılmadığı, zemin etüt raporu, dış görünümdeki çatlaklar, kolon ve kirişlerdeki değişimler gibi konuların sorgulanıp incelenmeye başlandığını vurgulayan Av.Elvan Kakıcı Şimşek, Konut, 1999’dan önce yapıldıysa risk her zaman vardır” dedi ve vatandaşları kişisel hakları konusunda bilgilendirdi:

Binada bu belirtilere dikkat

Oturduğunuz konut projesiz ve ruhsatsız ise, inşaatta hazır beton kullanılmadıysa, binadan daha önce alınmış karot beton dayanımı C10 altındaysa, kolon ve kirişlerinde çatlaklıklar varsa, bodrum katta rutubet, kolon demirlerinde paslanma, betonda deniz kabukları veya benzeri şeyler varsa, bina dere yatağı ya da dolgudaysa riskli olma ihtimali yüksektir.  Bu noktada iki seçeceğiniz var; Birincisi  ‘deprem dayanıklılık raporu’ diğeri ise ‘risk tespiti’ yaptırmaktır. Belediye, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Kaymakamlık gibi resmi kurumlara başvurmak veya özel bir şirketle anlaşarak test yapılmasını isteyebilirsiniz. Oturduğunuz binanın olası depremlere karşı dayanıklılığını ölçtürmek ya da depremler sırasında binasının alabileceği hasarı öğrenmek isteyen bina sakinleri site ya da bina yöneticisinden bu analizin yapılmasını talep edebilir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan lisans almış kurumlara işlem yaptırın

Deprem dayanıklılık testini bağımsız firmalar yapar ve sonuçlarını da o binada yaşayanlarla paylaşır. Ancak; risk tespiti farklıdır. Çünkü bu tespiti yaptırsanız ve binanız riskli çıkarsa geri dönüşü olmayan bir yıkım süreci başlıyor olabilir. Riskli binaların tespiti için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan lisans almış kurumlara tapu ve kimlik fotokopisi ile başvuru yapılması yeterlidir. Bu kurumlar binanıza ilişkin bir rapor hazırlar ve 7 gün içinde belediyeye gönderir. Yapılan itirazlar heyet tarafından incelenir ve riskli olduğu kabul edilirse bina 60 gün içinde yıkılır. Teknik heyet riskli olmadığına karar verirse, şerh kaldırılır. Öte yandan yapılan yeni düzenlemelere göre belediyeler de şikayet halinde veya resen riskli binaları maliklerinden süre vererek tespitini yaptırmalarını isteyebiliyorlar.

Belediyeden binaya ilişkin kayıtları teyit edin

Öte yandan yapılarda ayrım yapılabilmesi için en önemli katkıyı deprem yönetmeliği sağlıyor. Yeni dönem deprem yönetmeliğine göre yapılan binaların daha dayanıklı ve güvenilir olduğu dikkate alınırsa binanın yaşı çok önemli kıstastır. Binanın dayanıklılık noktasında incelenmesi için önemli testlerin yapılması gerekiyor. Satın alacağınız ya da kiralayacağınız binanın yapılış yılını, depreme dayanıklılık testi ya da eski yapılarda risk tespiti yapılıp yapılmadığını sorgulamanız gerekmektedir. Yine bağlı olduğu belediyeden binaya ilişkin kayıtları teyit edebilir, binanın zeminin uygun olup olmadığını ve binanın zemin şartlarına uygun yapılıp yapılmadığını araştırabilirsiniz.

Elvan Kakıcı Şimşek, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olup Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Özel hukuk alanında yüksek lisans yapmıştır. 2003-2005 yılları arasında Londra’da bir hukuk bürosunda çalıştıktan sonra 2007 tarihinden bu yana Kakıcı Şimşek hukuk bürosunun kurucu ortaklarındandır. Özellikle Gayrimenkul hukuku, Aile hukuku, medeni hukuk başta olmak üzere özel hukuk alanında uzmanlaşmıştır. Ayrıca son zamanlarda girişimcilerin ihtiyaçları ile ortaya çıkan Girişim Hukuku üzerine de çalışmalar yapmaktadır. Makaleleri çeşitli yazılı ve dijital basımlarda yayınlanmakta olup hukukçunun akademik yönünü sürekli geliştirmesini çok önemsemektedir. Türkiye Kadın Girişimciler Derneği, Özyeğin Üniversitesi 10.000 Kadın Mezunları Derneği ve İstanbul Barosu üyesidir. Sosyal sorumluluk projelerini desteklemekte ve “toplumsal cinsiyet eşitsizliği” kavramı üzerinde Türk toplumundaki kadının yeri konusunda yapılan her türlü sosyal farkındalık çalışmalarının gönüllü destekçisi olmaktadır.  2 erkek çocuk annesidir.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın