ENVER ERKAN, TERA YATIRIM >> Merkez Bankası, Ortodoks para politikası perspektifini benimsediği dönem sonrasındaki 4. PPK toplantısında faizleri üst üste 2. Toplantıda bekletmeyi tercih etti ve politika faizini %17 seviyesinde tuttu. Artan enflasyon risklerini ve yukarı sapma risklerini şimdilik izlemeyi tercih eden Merkez Bankası açısından ilave sıkılaşma opsiyonu halen masada durmaya devam etmektedir.

Merkez Bankası’nın genel hatlarıyla politika açıklaması içerisinde yer alan “şahin” tonu devam ettirdiği görülmekle beraber, orta vadeli enflasyon hedefine ulaşılması amaçlı olarak dezenflasyonist etkileri destekleyecek faiz/enflasyon dengesinin belli sıkılık oluşturarak korunacağı ibaresi, politika açıklamasına girmiştir. Merkez Bankası’nın %5 enflasyon hedefine varılması amacıyla, faizleri indirme döneminde bile politika faizini enflasyonun bir miktar üzerinde tutacağı anlaşılıyor. Bu takoz uygulaması, para politikasının ana temasını oluşturacak. Aslında, reel faiz pozisyonunda beklenen enflasyondan daha çok cari enflasyonun dikkate alındığı bu yeni anlayış, şartları daha iyi yansıtmasının yanında dezenflasyonun para politikası bacağında daha direkt sonuç verecektir.

Ters dolarizasyonun sağlanması konusu önemli, ancak şu anki gidişatıyla geniş dönem için ele alınabilecek bir konu olarak görünüyor. Dönemsel olarak DTH’lara gerçekleşen giriş çıkışlar haricinde, sürekli bir de-dolarizasyon sağlanması aşamasında çok erken bir dönemdeyiz. Kasım’dan beri uygulanan yeni politikalar, carry traderları cezbetse de dövizin halen bir korunma aracı olarak görünmesi döviz hesaplarının çabuk bozulmasının önündeki en önemli frenleyici etkiyi yapmaktadır. Bunun için sıkı politika duruşunun uzun müddetli uygulanırlığına güvenin artması, enflasyonda düşüş etkisinin hissedilmesi, resmi enflasyon ve hissedilen enflasyon ayrımının azalması ve TRY’nin değer kazanacağına ilişkin güvenin tesis olması gerekmektedir. Sıkı para politikasının sürdürülmesi aşamasında, DTH çözülmesinin sürekli hale gelip gelmemesi ve dövizden TRY’de para rotasyonunun sağlanması kriterini dikkatle izleyeceğiz.

TCMB faiz politikası… Kaynak: Bloomberg, TCMB

Liranın yükseliş etkisini yüksek faiz uygulamaya devam ettiğimiz sürece izleriz. Rezervlerin tesis edilmesi süresinde ise, bu kurlardaki düşüş etkisi biraz daha yavaşlamaya uğrayacaktır. Tabii şu an satın alma gücü bakımından hane halkı açısından tercih TRY’nin değer kazanması şeklinde olsa da, işin ihracat bacağında da dengenin sağlanması gerekliliği bizim alışılageldik bir seviyede istikrarlı bir lira görme ihtimalimizi artırmaktadır. Mart toplantısı, enflasyon risklerinin biraz daha yüksek oranda seyredildiği ve cari seviyelerin üzerinde gerçekleşmeleri izleyeceğimiz bir döneme tekabül edecek. Merkez Bankası’nın o günkü koşullar çerçevesinde faiz artırımını ele alması gereken bir ortam yine oluşabilir. Faizleri indirme aşamasında ise, ikinci yarıda beklenen dezenflasyon döneminde Merkez Bankası’nın ihtiyatlı bir yaklaşım benimsemesini bekleriz. Kredi büyümesinde ılımlılık, cari açıkta düşüş, enflasyonda kayda değer düşüş ve lira istikrarı Merkez Bankası’nın görmek isteyeceği koşullardır. Bu bakımdan, faiz indirimlerinin enflasyon düşüşünün zamanlama ve oran bakımından arkasından gelmesini bekleriz.

CBRT prefers to wait, inflation risks are monitored for now…

The Central Bank preferred to hold the interest rates in the second meeting in a row in the 4th MPC meeting after the period when it adopted the Orthodox monetary policy perspective and kept the policy rate at 17%. For the Central Bank, which prefers to monitor the increasing inflation risks and upward divergence risks for now, the additional tightening option still remains on the table.

Although it is seen that the Central Bank maintains the “hawkish” tone included in the policy statement in general terms, the statement that “the interest / inflation balance will be maintained by creating a certain tightness that will support the disinflationary effects in order to reach the medium-term inflation target” has entered the policy statement. It is understood that the Central Bank will keep the policy rate slightly above the inflation rate even in the period of lowering the interest rates in order to reach the 5% inflation target. This wedge application will constitute the main theme of monetary policy. In fact, this new understanding, in which current inflation is taken into account rather than the expected inflation in the real interest position, will reflect the conditions better and will give a more direct result in the monetary policy leg of disinflation.

The issue of reverse dollarization is important, but it seems to be an issue that can be addressed for the broader period with its current course. Except for periodic entries and exits to FX deposits, we are in a very early period of continuous de-dollarization. Although the new policies implemented since November have attracted carry traders, the fact that foreign currency still appears as a hedging tool has the most important restraining effect on the rapid deterioration of foreign exchange accounts. For this, it is necessary to increase the confidence in the long-term implementation of the tight policy stance, to feel the decrease in inflation, to decrease the official inflation and the perceived inflation distinction, and to establish the confidence that the TRY will gain value. In the phase of maintaining the tight monetary policy, we will carefully monitor the criterion of whether the FX deposit resolution will become permanent or not and the currency rotation from foreign currency to TRY.

As long as we continue to apply high interest rates, we watch the rising effect of lira. During the establishment of reserves, the declining effect of these exchange rates will slow down a little more. Of course, although the preference for households in terms of purchasing power is the appreciation of TRY, the necessity of maintaining a balance in the export side of the business increases our possibility of seeing a stable lira at a conventional level. The March meeting will correspond to a period in which inflation risks are slightly higher and we will watch realizations above current levels. An environment where the Central Bank has to deal with the rate hike within the framework of the conditions of that day may still occur. In the interest rate cut phase, we expect the Central Bank to adopt a prudent approach during the disinflation period expected in the second half. The moderation in credit growth, the decline in the current account deficit, a remarkable decline in inflation and the stability of the lira are the conditions the Central Bank would like to see. In this regard, we expect interest rate cuts to follow the inflation decline in terms of timing and rate.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın