Çanakkale İdare Mahkemesi, Çanakkale, Ayvacık ilçesi Büyükhusun Köyü yakınlarında yapılması planlana jeotermal kaynak arama amaçlı sondaj projesi ile Gülpınar Köyü yakınlarındaki Babadere-2 Jeotermal Enerji Santraline verilen “ÇED gerekli değildir” kararlarını iptal etti.

Çanakkale İdare Mahkemesi, Bakrom Madencilik A.Ş’nin Çanakkale, Ayvacık ilçesi Büyükhusun Köyü yakınlarında yapmayı planladığı jeotermal kaynak arama amaçlı sondaj projesiyle ilgili olarak Çanakkale Valiliği’nin verdiği “ÇED gerekli değildir” kararını iptal etti.

Mahkeme aynı zamanda, Gülpınar Köyü yakınlarındaki Babadere-2 Jeotermal Enerji Santraline (JES) verilen “ÇED gerekli değildir” kararını da iptal etti.

MTN Enerji A.Ş isimli firma tarafından yapılmak istenen JES projesine karşı Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ile Ege ve Marmara Belediyeler Birliği tarafından dava açılmıştı.

Tuzla Köyü ve civarında faaliyette olan üç JES firmasıyla ilgili açılan davalarda Babadere-2 JES için iptal kararı verildi. Transmark A.Ş’ye ait olan JES için de yürütmeyi durdurma kararı çıktı.

Faaliyetin amacına aykırı olduğu belirtildi

Çanakkale Valiliği tarafından Bakrom Madencilik A.Ş’ye verilen “ÇED gerekli değildir” kararının iptali ve yürütmenin durdurulması için 118 yöre sakini, Ege ve Marmara Belediyeler Birliği, Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği, Kaz Dağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ve Çakıl Kooperatifi dava açmıştı.

Yeşil Gazete’ye konuşan davanın gönüllü avukatı Seçil Ege Değerli süreçle ilgili şunları anlattı:

“Yapılan yargılama aşamasında keşif yapıldı. Bu keşife katılan bilirkişiler tarafından hazırlanan rapor ile yapılacak jeotermal sondaj kuyusu faaliyetinin özellikle hem çevredeki doğal varlıklara, insan sağlığına, bir bütün olarak ekolojik yapıya, yörede yürütülmekte olan tarım faaliyetlerine, hayvancılık faaliyetlerine olan zararları, bölgede bulunan arkeolojik yapıların bu faaliyetten olumsuz etkileneceği, çok yakınında bulunan su kaynaklarının ve yine denize olan mesafesi bakımından sudaki canlıların ve denizin organik-ekolojik yapısının zarar göreceği belirtilen raporla faaliyetin külliyen amacına aykırı olduğu kaydedildi. 

“Bununla birlikte projenin de bu hususlara değinmediği, bu riskleri önlemek üzere herhangi bir bilginin, belgenin proje tanıtım dosyasında bulunmayışı gibi konularda her uzmanın kendi bilimsel alanında vermiş olduğu raporlamalarla ispat edilmiş oldu.”

Şirket faaliyete başlayamadı

Avukat Seçil Ege Değerli, bilirkişi raporu verilmesinden sonra mahkemece bir ihtiyati tedbir kararı olarak yürütmenin durdurulmasına da karar verildiği ve bu yürütmeyi durdurma kararı sayesinde zaten şirketin herhangi bir faaliyete başlayamadığını da ekledi.

Daha sonra yapılan duruşmada, bilirkişi raporunu tekraren dava dilekçesinde de belirtilen hususların bu raporla aslında açığa çıkmış olduğu belirtilerek bu işlemin iptaline karar verilmesi talep edildi.

Temyiz hakları var

Değerli, kararın iptaline hükmedildiğini, Bakrom Madencilik’in ve Çanakkale Valiliği’nin temyiz haklarının olduğunu şöyle anlattı:

“Karar tarafımıza bildirilmek üzere duruşma sonlandırıldı ve akabinde gelen gerekçeli karar ile de taleplerimiz doğrultusunda davanın kabulüyle bu proje hakkındaki ‘ÇED gerekli değildir’ kararının iptaline karar verilmiş oldu.

“Bu kararlara ilişkin olarak tarafların temyiz hakkı bulunuyor. Lehimize olan bir karar olduğu için elbette ki biz temyiz yoluna başvurmayacağız. Ama dosyaya müdahil olan Bakrom Madencilik A.Ş’nin ve davalı konumunda olan Çanakkale Valiliği’nin temyiz hakkı mevcut.” 

Jeotermal hakkında

Yerin bin ile dört bin metre derinliğinden çekilen jeotermal akışkan bor, cıva, arsenik, kurşun, amonyak, antimuan, lityum, karbondioksit, hidrojen sülfür ve tuz kimyasallarını içeriyor. 


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın