Mutasyon: Koronavirüs varyantlarına hazırlıklı mıyız?
Hollandalı uzmanlar şu anda dünyada “İki farklı Covid-19 salgını” olduğunu vurguluyor. Yeni varyantların aşıya dayanıklılığı, hangi mutasyonun daha zararlı olduğu ve mevcut önlemlerin yeterli olup olmadığını BİA Haber Merkezi’nde Dış Haberler ve İklim Krizi Editörü Pınar Tarcan araştırdı. Tarcan’ın haberi şöyle:
Pazartesi akşamı ABD’nin Minnesota eyaleti, Brezilya’ya yakın bir seyahat geçmişi olan bir kişide yeni koronavirüsün P.1 Brezilya varyantının ilk teyit edilmiş vakasını bildirdi.
P.1, orijinal koronavirüsten daha etkili bir şekilde yayıldığı görülen SARS-CoV-2’nin mutasyona uğramış varyantlarından biri. (Axios’a göre şu an bilinen dört suş/varyant var.)
Bu varyant, ABD’de şu anda 20’den fazla eyalette tespit edildi.
- VARYANT NEDİR? Bir virüsün genetik kodunda meydana gelen çok küçük değişiklikler sonucu ortaya çıkan yeni türlere viral varyant deniyor.
Orjinal suştan daha bulaşıcı
İngiltereli bilim insanlarının orijinal suştan hem daha bulaşıcı hem de potansiyel olarak daha ölümcül olduğu konusunda uyardığı ve ilk kez Birleşik Krallık’ta tanımlanan B.1.1.7 varyantını da içeriyor.
- SUŞ NEDİR? Bir bakteri veya virüsun farklı alt türlerinin, aralarında genetik farklılıklar bulunan gruplarına ¨Suş¨ denebilir. Varyanttan farkı alt türlerin genetik farklılıklarını tanımlaması.
Bilim insanları daha fazla kısıtlama ve daha sert koruyucu ekipman için baskı yaparken, yeni varyantların ortaya çıkışı hükümetleri bazı sınır kontrollerini yeniden uygulamaya yöneltti.
Başta Birleşik Krallık olmak üzere Fransa, Almanya ve Hollanda gibi ülkeler önlemleri hiç olmadığı kadar kontrolleri katı seviyelere çıkardı.
Son verilere göre daha bulaşıcı varyantların ortaya çıktığı Danimarka gibi ülkelerde salgın, kendisini kontrol etme çabalarını da boşa çıkarıyor.
“İki ayrı Covid-19 salgını var”
Hollanda Ulusal Halk Sağlığı ve Çevre Enstitüsü yetkilileri geçen hafta “Esasen iki ayrı COVID-19 salgını var” dedi ve ekledi: “Enfeksiyonların azaldığı ‘eski’ varyantı içeren bir salgın ve enfeksiyonların arttığı (yeni) varyantı içeren başka bir salgın.”
Mevcut aşılar işe yarayacak mı?
Bu konuda şimdiye kadar gerek bilim insanlarından gerekse de hükümetlerden yapılan açıklamalara göre mevcut aşılar yeni varyantlara karşı da önleyici özelliği gösteriyor.
Bununla ilgili tek olası istisna, Güney Afrika varyantı 501Y.V2 olarak görülüyor.
Moderna’dan takviye aşı gelebilir haberi
Moderna bu hafta, aşıların tetiklediği antikorların varyantı etkisiz hale getirmede daha az etkili olduğunu bildirdi, ancak şirket gerekirse bir takviye aşısı geliştirebileceğini söyledi.
Virüsün genetiğiyle ilgili yeni gelişme
Öte yandan California merkezli Clear Labs dün, birçok güne kıyasla çok az uygulamalı laboratuvar çalışmasıyla 24 saatten daha kısa bir sürede SARS-CoV-2 enfeksiyonunun tam dizisini belirleyebilen otomatik bir tüm genom dizileme çözümünü duyurdu.
Bu da virüsle ilgili etkin tedavi ve aşı alternatifleri üretmek konusunda oldukça önemli bir gelişme olarak görülüyor.
Clear Labs’ın baş ticari sorumlusu Jeff Field, ABD basınına yaptığı açıklamada “Virüste aşıya yanıtı etkileyen değişiklikler olup olmadığını hızlı bir şekilde öğrenmek çok önemli ve bunu bir PCR testinden alamayacaksınız” diyor.
- PCR TESTİ NEDİR? Polimeraz zincirleme tepkimesi, DNA içerisinde yer alan, dizisi bilinen iki segment arasındaki özgün bir bölgeyi enzimatik olarak çoğaltmak için uygulanan tepkimelere verilen ortak bir isim. Koronavirüsün tespiti için kullanılan test yöntemlerinden biri.
Türkiye nasıl takip ediyor?
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 1 Ocak’ta, ilk olarak İngiltere’de tespit edilen mutasyona uğramış koronavirüsün Türkiye’de görüldüğünü açıklamıştı.
Koca, İngiltere kaynaklı mutasyon sebebiyle yapılan incelemelerde, bu ülkeden yurda giriş yapan 15 kişide mutasyonlu virüs tespit edildiğini, bu kişilerin karantinaya alındığını duyurmuştu.
Sağlık Bakanlığı tarafından, COVID-19’un Türkiye’de mutasyona uğrayıp uğramadığını ortaya koyacak bilimsel araştırmayla virüsün genetik haritası belirlenmeye çalışıldığı da bildirildi.
Araştırmayla, dünyanın farklı coğrafyalarından ülkeye giriş yapan virüsün bölgelere göre etkinliği ve Türkiye’de yerli suş haline gelmiş olan, hala Türkiye’de dolaşımda bulunan suşun hangi coğrafyayla en yakın genetik ilişkisinin olduğu incelendiği söylendi.
Mevcut testler yeterli mi?
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) California eyaletindeki Oakland Genomik Merkezi’nde çalışan moleküler tespit uzmanı Dr. Ali Bektaş, testlerle ilgili haberimizde testlerin cenazelere dahi yapılması gerektiğini vurgulayarak bianet’e şunları söylemişti:
“Moleküler biyolojinin demokratikleşmesinin gerekliliğini içinde bulunduğumuz durum açıkça ortaya koyuyor. Birbirine zıt iki farklı test paradigmasını karşılaştırarak netleştirmeye çalışayım.
A. Merkezi ve bireye yönelik moleküler testler:
- Talebin yüksekliği karşısında çöken, merkezi darboğazlar oluşturan laboratuvarlar. Pandemi gibi ansızın gelişen durumlar dışında yüksek bir talep olmadığı için sermaye tarafından kapasitenin artırılması için yatırım da yapılmıyor. Halk sağlığı ve moleküler biyoloji de özelleştirmenin getirdiği baskılara yenik düşmüş. Testler ise özellikle bireylerin taranması için geliştirilmiş. Mesela “antikor testi”olarak anılan, evde yapabilen testler hem hassaslık seviyesinde sınıfta kalıyor hem de fahiş fiyatlara satılıyor.
B. Dağıtık, topluluklara yönelik moleküler testler:
- Her mahallede, okulda, kültür merkezinde vs. moleküler test kapasitesi. Salgın hastalık ve epidemiyoloji biliminin öğrettiği doğrultuda bireylerin taranması yerine havuz örneklemesi (pooled sampling) ile topluluklar taranıyor. Kar güdüsü yerine halk sağlığı önemseniyor, biyoteknoloji şirketlerinin patentleri kaale alınmıyor, gerekli kimyasallar yine dağınık bir ağ tarafından üretilip sağlanıyor.
Görünen köy kılavuz istemez, “A” şu an içinde bulunduğumuz durum, “B” ise politik olarak ütopik görünse de teknik olarak mümkün.
Mesela benim bizzat üzerinde çalıştığım test yöntemi (bilenler için RT-LAMP (Reverse Transcription- Loop Mediated İsothermal Amplification – Geri Transkripsiyon – Halka Araçlı Isothermal Amplifikasyon), test başına 1 dolara mal oluyor ve sonuçlar 1 saatte belli oluyor.
Hassasiyeti ise “PCR test'” ile aynı seviyede ve patentlere tabi değil. Araştırma geliştirme açısından içinde bulunduğumuz aşama seri üretime geçiş aşaması. Tabii bir yandan sürekli yeni fikirlerin tasarıma eklenmesi ve tıbbi onayı.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.