Özellikle son 15 yıldır hızla yaygınlaşan yüksek katlı ve camları açılmayan plazalar ve alışveriş merkezlerinin havalandırması, tüm dünyayı etkisi altına alan pandemiyle birlikte daha da önem kazandı. AVM’ler, yüksek katlı plazalar ve rezidanslarda taze hava girişi, bu binalarda zamanının büyük kısmını geçiren çalışanlar, yaşayanlar ve ziyaretçiler için büyük önem taşıyor. Toplum sağlığı için kritik rol oynayan bu yapılardaki klima santrallerini “binaların gizli kahramanları” olarak tanımlayan Systemair HSK, iç mekânların hava kalitesini artırıp insanlara taze hava sağlamak için çalışıyor. Son olarak hayata geçirdikleri “Taze Hava Akımı” isimli kamuoyu bilgilendirme kampanyası kapsamında kapalı alanlarda sağlıklı ve temiz havanın ancak doğru “havalandırma” ile sağlanabileceğine dikkat çeken Systemair HSK Genel Müdürü Ayça Eroğlu, toplum sağlığı için işletmelerin alması gereken önlemleri anlattı.  

Pandemiyle birlikte AVM, plaza ve rezidanslardaki havalandırma sistemleri; çalışanlar, bu konutlarda yaşayanlar ve ziyaretçiler için büyük bir endişe kaynağı haline geldi. Son olarak, AVM’lere HES koduyla girilmesi şeklinde alınan olumlu kararla birlikte enfekte bireylerle aynı ortamı paylaşma konusunda endişelerin bir miktar azaldığını ancak bu binaların nasıl havalandırıldığını bilmeyenlerin akıllarındaki soru işaretlerinin devam ettiğini söyleyen Systemair HSK Genel Müdürü Ayça Eroğlu, şu bilgileri verdi:

“Tüm dünya, benzeri olmayan bir şekilde bir virüsle mücadele ediyor. Kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirdiğimiz bir yılın son günlerine yaklaşırken havalandırma sistemleri, endişe kaynağı olmayı sürdürüyor. Soluduğumuz havayı ısıtan, soğutan, nemlendiren ve temizleyen bu sistemler büyük önem taşıyor. Bu dönemde okul, hastane ve fabrikaların yanı sıra AVM, plaza ve rezidanslarda çalışan ve yaşayanlar da havalandırma sistemleri konusunda haklı endişelerini paylaşıyorlar. Örneğin, salgın öncesinde AVM’lerin bir günde ziyaretçi sayısı 6-7 milyonu buluyordu. Pandemiyle birlikte bu rakam birkaç milyona kadar düşse de toplum sağlığı için düşündüğümüzde bu alanların çok önemli olduğu aşikâr… Bu kapalı alanları güvenle ziyaret edebilmek, bu ortamlarda sağlıklı bir şekilde çalışabilmek ve toplu konutlarda rahatlıkla yaşayabilmek için doğru havalandırma sistemlerinin kullanılması olmazsa olmaz.”

Binaların gizli kahramanları klima santralleri ortama sürekli “taze hava” sağlıyor

Özellikle son 15 yıldır hızla yaygınlaşan yüksek katlı ve camları açılmayan plazalarda taze hava girişini sağlayarak kritik rol oynayan klima santrallerini ‘binaların gizli kahramanları’ olarak nitelendirdiklerini söyleyen Ayça Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Klima santrallerinin en önemli özelliği, havayı sadece ısıtmak ve soğutmakla kalmayıp aynı zamanda ortama sürekli taze hava sağlaması. Klima santralleri sayesinde fabrikalar gibi endüstriyel ortamlar, hastaneler, altyapı projeleri, havalimanları ve okulların yanı sıra AVM’ler, plazalar ve yüksek katlı konutlardaki iç ortam havasının ısıtılması, soğutulması ve en önemlisi sürekli taze kalması mümkün oluyor.”

Yüzde 100 taze hava ile virüslerin diğer alanlara yayılması önleniyor 

AVM’ler, plazalardaki ofisler ve toplu konutlar gibi alanlardaki havalandırma sistemlerini sağlıklı iç ortam havası sağlayabilecek kullanışlı bir araca dönüştürmek için işletmelerin bazı önlemler alabileceğini söyleyen Ayça Eroğlu, önerilerini şöyle sıraladı: “İnsanlığın Covid-19 veya farklı virüslerle mücadelesi devam edecek gibi görünüyor. Virüslerin yayılımını önlemek için uygulanabilecek yeni yöntemler olduğu gibi mevcut sistemler için de alınabilecek önlemler bulunuyor. Doğru sistemlerle sürekli sağlanan ‘taze ve temiz hava’ vasıtasıyla ortamdaki virüs ve kirleticilerin yoğunluğu azaltılabilir. Havalandırma sistemlerinde virüsün yayılmasını durduracak en kritik eylem, taze hava ile iç ortam havasının karışmasının tamamen önüne geçmek ve klima santrallerini yüzde 100 taze hava moduna getirerek ortamdaki virüsün diğer mahallerdeki insanlara taşınmasını engellenmek.”

Mevcut havalandırma sistemlerinde önlemler alınmalı ve veriler sürekli takip edilmeli

İşletmelerin önlemlere ve çalışmalara öncelikle havalandırma süresini ve debisini artırmakla başlayabileceklerini söyleyen Eroğlu; “Çalışma saatlerinden iki saat önce klima santrallerini çalıştırıp, tesis boşaldıktan iki saat sonra durdurmak ve maksimum taze hava debisinde tutmak faydalı bir önlem. Eğer imkân varsa geceleri de klima santrallerini düşük debide çalıştırmak, ortamdaki virüsler veya diğer kirleticilerin yoğunluğunu minimize etme konusunda fayda sağlayabilir. Özellikle toplu alanlar için temel prensip, içeride mümkün olduğunca fazla taze hava sağlayabilmektir. Bu noktada, tuvalet egzoz sistemleri de 7/24 çalıştırılarak o alanlar negatif basınçta tutulmalıdır. Aynı zamanda yapılan çalışmalar, havadaki nem dengesinin virüsün hayatta kalması ve taşınmasına ciddi bir etkisi olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla, iklimlendirme sistemleri sadece soğutma ve ısıtma ihtiyaçlarına karşılık verecek şekilde değil, aynı zamanda ortam havasının nemini de kontrol etmek üzere bir donanıma sahip olmalı. Bu noktada ortam bağıl neminin yüzde 40-60 arasında kontrol edilmesini ve bunu sağlayacak sistemlerin kullanılmasını öneriyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu. 

Doğru bakım ve temizlik çok önemli

Toplu alanlarda taze hava ihtiyacını karşılamak için kullanılan klima santrallerinin modüler olma, kolay bakım ve en önemlisi temizlenebilme özellikleriyle öne çıktığını söyleyen Ayça Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Klima santrallerinin ilk günkü performanslarını koruması ve sağlıklı bir şekilde taze iç ortam havası sağlama fonksiyonlarını yerine getirebilmeleri için doğru bakım son derece kritik önem taşıyor. Bu sayede klima santralleri kapalı ve toplu alanlar için fayda sağlayan sistemlere dönüşüyor.”

Taze Hava Akımı kampanyası ile kamuoyunu bilinçlendirmeyi hedefliyor

Havalandırma konusunda büyük bir bilgi kirliliği ve algı karmaşası gözlemlediklerini söyleyen Ayça Eroğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye’de 10 yıldır klima santralleri sektörünün lideri konumundaki Systemair HSK olarak, akıllardaki soru işaretlerini ortadan kaldırıp sağlıklı havalandırma konusunda kamuoyunda farkındalık sağlamak için yakın zaman önce ‘Taze Hava Akımı’ kampanyasını başlattık. Bu bilinçlendirme kampanyası kapsamında; hastanelerden alışveriş merkezlerine, okullardan otellere, fabrikalardan ofislere kadar pek çok farklı alanda sektör profesyonellerine ulaşarak toplum sağlığı için taze havanın önemini ve doğru havalandırma yöntemlerini anlatmaya devam edeceğiz. Bireylere ise evleri, ofisleri, çocuklarının okulları, gittikleri alışveriş merkezleri, oteller ve hastaneler gibi günlük hayatta içerisinde bulundukları tüm bu mekânlardaki iç ortam hava sağlığını nasıl sorgulayabilecekleri konusunda bilgiler vermeyi sürdüreceğiz.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın