CHP Milletvekili Ali Öztunç’un yayınladığı bilgi notunda, “Su azlığı yaşayan ülkemiz, su yönetimi etkin ve doğru şekilde sağlanmazsa önümüzdeki 10 yılda su fakiri ülke konumuna düşecektir” denildi.

CHP Doğa Hakları ve Çevreden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç Türkiye’de artan kuraklık tehdidine ilişkin Merkez Yönetme Kurulu (MYK) bilgi notu paylaştı.

İklim krizinin sebep olduğu yağış rejimlerinin düzensizleşmesi ve önceki yıllara oranla daha sıcak bir kış geçirme sebebiyle İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Samsun gibi büyük kentler başta olmak üzere, birçok kentin içme ve kullanma sularının karşılandığı baraj havzalarındaki su oranlarının azaldığı söylenen metinde Türkiye’nin acil bir şekilde Su Kanununa ihtiyaç duyduğu belirtildi.

Bireysel su tüketimindeki tasarruf ile bu krizin atlatılacağına yönelik yanıltıcı haberlerin yer aldığı belirtilen bilgi notunda su krizine yönelik politikalardaki eksikliğe dikkat çekildi.

Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün 2019 yılı raporuna göre Türkiye’nin 164 ülke arasında su kıtlığı riskinin en fazla olduğu 32’nci ülke olduğu hatırlatılan metinde “Rapor su stresini azaltmanın en basit üç yol olarak; tarımsal verimliliği artırmak, gri ve yeşil altyapıya yatırım yapmak, arıtmak, tekrar kullanmak ve geri dönüştürmek yöntemlerini öneriyor” denildi.

Kuraklık haritaları

Öztunç, bilgi notunda Türkiye’deki kuraklık haritaları da paylaştı. Son üç ayın kuraklık haritasına bakıldığında Türkiye’nin büyük bir bölümünün “acil durum” çağrısı gerektiren şiddetli kuraklıkla karşı karşıya kaldığı görülüyor.

Altı aylık haritalara bakıldığında da üç aylık dönemde “olağanüstü kuraklık” yaşayan bölgelerin “şiddetli kuraklık” yaşadığı görülüyor.

Barajlar boşaldı

Başta büyükşehirler olmak üzere su sıkıntısının neredeyse tüm Türkiye’de önemli bir seviyeye ulaştığı belirtilen metinde, birçok ilde “olağanüstü kuraklık” şeklinde tanımlanan bir kuraklık yaşandığı aktarıldı.

Yağış oranlarının düştüğü söylenen bilgi notunda “2020 sonbahar mevsiminde alansal yağışlara baktığımızda 81 ilin tamamında normalin altında yağış olduğunu görüyoruz. Batı Ege, Akdeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Amasya-Tokat çevresinden başlayarak İç Anadolu bölgelerine normalden yüzde 60-80 oranında daha az yağış düştü” denildi. 

Yağışlar iki yıldır normalin altında

Yağışların iki yıldır normalin altında gerçekleştiğine dikkat çekilen bilgi notunda “Türkiye’nin genelinde son iki yıldır sonbahar ayları kurak geçiyor. Ege Bölgesi’nde 2020’nin sonbahar aylarındaki yağışların normalin neredeyse yarısı kadar olması dikkat çekici. İç Anadolu, Doğu Anadolu bölgelerinde ise bu sonbahar, normalin yarısından da az yağış görüldü” ifadeleri yer aldı.

Paylaşılan veriler, normalde 150 mm seviyesinde seyretmesi beklenen sonbahar mevsimi yağış miktarının bu yıl ve 2019’da 60 mm civarında kaldığını gösteriyor. 

“Su kanunu çıkarılmalı”

Bilgi notunda “Demografik istatistik ve öngörülere göre Türkiye nüfusunun 2040 yılında 100 milyonu aşacağı tahmin edilmektedir. Sanıldığının aksine, su azlığı yaşayan ülkemiz, su yönetimi etkin ve doğru şekilde sağlanmazsa önümüzdeki 10 yılda su fakiri ülke konumuna düşecektir” ifadeleri kullanıldı.

Türkiye’de kuraklıkla mücadele için yapılması gerekenler ise şu şekilde sıralandı:

  • Ayrım gözetmeksizin tüm yurttaşların ücretsiz ve güvenilir içme suyuna erişebilmeleri sağlanmalı, kişi başına düşen kullanılabilir su oranındaki eşitsizlikleri gidermeye yönelik uygulamalar geliştirilmelidir.
  • Su politikası şeffaf ve güncel verilere dayanılarak hazırlanmalı; su havzalarını, sulak alanları koruyan ve varlığını sürdürmesini sağlayan bir yaklaşımla düzenlenecek Su Kanunu acilen yürürlüğe konulmalıdır.
  • Türkiye’deki bölgeler arasında yaşanan su sıkıntıları, kişi başına düşen kullanım suyu oranları tespit edilerek, iklim değişikliği, nüfus artışı gibi etkenler de gözetilerek acil eylem planları oluşturulmalıdır.

sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın