Ünlü ekonomist Emre Alkin, hükümetin kimi zaruri harcamalardaki vergiyi düşürmesini desteklediğini belirterek, enflasyonu tek haneye indirebilmek için akaryakıt, iletişim ve ulaştırma gibi bazı kalemlerden alınan KDV ve ÖTV’nin de düşürülmesini önerdi.
Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Alkin, Aralık ayı ve 2020 yılı enflasyon verilerini değerlendirdi. 2020 yılı boyunca çekirdek enflasyondaki yükselişe sık sık dikkat çektiğini hatırlatan Alkin, “Yıllık tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) yüzde 14.6’ya ulaşırken, çekirdek enflasyon bu sefer yüzde 14.3’e yükselerek gözden kaçmayacak kadar bariz ve ciddi bir hale geldi” dedi.
Ulaştırma, gıda, ev eşyasında rekor
TÜFE kapsamında yer alan toplam 418 kalemden yüzde 68’ini oluşturan 284 mal ve hizmet kaleminde fiyat artışı yaşandığına dikkat çeken Emre Alkin “En yüksek artış ise ev eşyası, ulaştırma ve gıda kalemlerinde meydana gelmiş. Bu beni şaşırtmadı. Zaten İstanbul Ticaret Odası (İTO) Ücretliler Geçinme Endeksi rakamları da bu civarda bir enflasyon çıkabileceğini bize gösteriyordu” diye konuştu.
“En büyük tehlike ÜFE artışında”
Enflasyon verilerinin ayrıntılarına bakıldığında üzerinde durulması gereken noktalar bulunduğunu vurgulayan Prof. Emre Alkin şöyle konuştu:
“Açıklanan rakamlarda dikkatimi çeken en önemli tehlike, üretici fiyatları endeksindeki çok ciddi yükseliş. Hem aylık hem yıllık ÜFE artış oranları çok yüksek. Yıllık ÜFE artışı yüzde 25.15. Bu da bize, yüksek üfe artışının, 2021 yılı boyunca talebin canlandığı her an tüketici fiyatları üzerine eklenebileceği gerçeğini gösteriyor.”
“Merkez’in maliyet enflasyonuna karşı enstrümanı yok”
Türkiye’de çok ciddi bir maliyet enflasyonu yaşandığının altını çizen Emre Alkin, “Hal böyleyken sadece faiz artışıyla veya parasal sıkılaştırmayla enflasyonun düşmeyeceğini anlamamız gerekiyor” dedi. “Merkez Bankası’nın elindeki enstrümanların talep enflasyonunu engellemeye yöneliktir” diyen ünlü ekonomist “Ancak ortada ciddi bir maliyet enflasyonu var ve bunu önlemek için ekonomi yönetiminin diğer birimlerine ve ilgili bakanlıklara büyük görevler düşüyor. Dış ticaret rejimimizden vergi yaklaşımlarımıza kadar enflasyon üretir bir görünümdeyiz” ifadelerini kullandı.
Vergi düşürme denemelerine destek
Prof. Dr. Emre Alkin, hükümetin zaruri mal ve hizmetler üzerindeki vergi düşürme denemelerini desteklediğini söyledi. Ancak bunların yaygınlaşması gerekiyor. Hayat pahalılığına doğrudan doğruya etki eden unsurları ve çarpan katsayısı yüksek olan TÜFE kapsamındaki birçok mal ve hizmetin ÖTV ve KDV oranları düşürülmeli. Devlet ‘Nasıl olsa bu mal ve hizmetleri mecburen alıyorlar, o yüzden vergiyi kolay topluyorum’ diyerek hem vatandaşı mağdur etmemeli hem de kendi eliyle enflasyonu yükseltmemeli. Çünkü kritik bir mal ya da hizmete gelen ek bir vergi ya da oran yükseltilmesi, o mal ya da hizmete bağlı birçok ürünü de etkiliyor.
“Akaryakıt, gıda ve iletişimde vergi inmeli”
Enflasyonla mücadelede kalıcı bir başarı için, özellikle kaldıraç etkisi yüksek kimi mal ve hizmetlerdeki vergi oranlarının aşağıya çekilmesi gereğine değindi. Alkin şunları söyledi:
“Özellikle ısınma, barınma, ulaşım, gıda, eğitim, iletişim gibi olmazsa olmaz mal ve hizmetlerde KDV ve ÖTV oranlarının çok düşük olması gerekiyor. Akaryakıtı da bunların üzerine eklemeliyiz. Eğer bahsettiğimiz bu adımlar atılırsa 2022 yılında tek haneli enflasyona yaklaşmamız kolaylaşır.”
“Baz etkisi iyi değerlendirilmeli”
Prof. Dr. Emre Alkin, 2021 yılında tek haneli enflasyonun gerçekleşmeyeceği görüşünü dile getirirken “Çünkü bu yıl benim beklediğim yaklaşık yüzde 12’lik yıllık enflasyonun gerçekleşmesi için ortalama aylık enflasyonun yüzde 0.7 ile yüzde 1.0 arasında çıkması gerekiyor. 2020 yılındaki tek şansımız, bazı aylarda enflasyonun çok düşük çıkmasıydı ama olmadı. Dolayısıyla geçen yılki verilerin ortaya koyacağı baz etkisi, bu yıl enflasyon hedefine yaklaşmaya azımsanmayacak katkı sağlayacaktır. Ekonomi yönetiminin bu moral etkisini çok iyi kullanması gerekiyor” dedi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.