Eğitim İş Sendikası, yoksul öğrencilere verilmeyen desteğin özel okul patronlarına verildiğini savundu. Merkez Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklama şöyle:

Pandemi nedeniyle başlatılan uzaktan eğitim sisteminde MEB’in gerekli adımları atmaması sonucunda eğitimde fırsat eşitsizliği artsa da, her geçen gün bu uçurumu daha da derinleştirecek yanlış bir hamle daha yapılmaktadır. Bunun son ve çarpıcı örneklerinden biri ise 25 Aralık’ta Resmi Gazete’de sessiz sedasız yayımlanan özel okullara öğrenci başına maddi destekle ilgili bir düzenleme olmuştur.

Resmi gazetedeki bu tebliğe göre, daha 4 milyonu aşkın ihtiyaç sahibi çocuğumuza uzaktan eğitime katılabilmesi için tablet dağıtamayan, internet altyapısı olmayan yerleşkelerdeki öğrencilere bir çözüm sunamayan, devlet okullarının derslik ihtiyacı/bina tamiri gibi ana sorunlarını çözemeyen, okullardaki temizlik malzemelerinin parasını bile velilerden toplayan MEB, özel okul sahiplerine öğrenci başına İlkokul 3 ve 4’üncü sınıf öğrencileri için 4 bin 165 lira, ortaokul 7 ve 8’inci sınıf ile ortaöğretim 10, 11 ve 12’nci sınıf öğrencileri için 4 bin 849 lira destek ödemesi yapacak.

Korona nedeniyle eğitimde olağanüstü bir sürece girilmiş olmasına rağmen kendisine “olağan” bir bütçe verildiğinde itirazda dahi bulunamayan MEB’in, uzun zaman sonra ilk defa irade gösterdiği konunun bu olması, çok sayıda yandaş müteahhit ve AKP’linin de aralarında bulunduğu özel okul sahipleri için harekete geçmesi de ayrıca dikkat çekici olmuştur.

Oysa AKP’nin 2016’da başlatıp 2019’a kadar sürdürdüğü ve şimdi yeni düzenlemeyle tekrar başlayacağı anlaşılan bu uygulamanın şimdiye kadar devlete maliyeti yaklaşık 5.8 milyar TL gibi devasa bir meblağdır.

Peki MEB’in 2020 bütçesinden bile fazla olan bu tutara neler yapılabilirdi?

– Seçim öncesi söz verip sonra rafa kaldırılan öğretmenlere 3.600 ek gösterge hakkı teslim edilebilirdi. Hatırlanacağı üzere daha önce Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, öğretmenlere 3.600 ek gösterge verilmesinin maliyetinin 5.2 milyar TL olduğunu ve bu tutarı karşılayamadıklarını söylemiştir. Şimdi MEB’e sormak gerekir: Eğitimin dinamosu olan öğretmenlere bulamadığınız tutarı, özel okul sahiplerine peşkeş çekmek için bu heveskarlığınız nedendir?

– Atıl durumdaki köy okulları tadilattan geçirilip, gerektiği yerlerde tekrar inşa edilerek çocuklar taşımalı eğitim garabetinden ve tarikat okulları tehlikesinden kurtarılabilirdi.

– Üniversite harçları düşürülebilir, özel okullara bir yılda verilen parayla devlet üniversitelerindeki 5 öğrencimizden 1’ine her gün ücretsiz yemek verilebilirdi.

– Yılbaşı itibariyle özel okullara ödenmesi kararlaştırılan tutarla ihtiyaç sahibi,  neredeyse 4 milyon öğrencimizin tablet/cep telefonu ve internet sağlanarak, onların eğitimden daha fazla kopmasının önüne geçilebilirdi. Korona nedeniyle hijyen, daha da hayati bir kavram haline gelmişken eğitimin yüz yüze devam edeceği günlere hazırlık olarak devlet okullarına kalıcı ve kadrolu temizlik personelleri atanabilir; Avrupa’daki okullarda kullanılan hijyen cihazları okullarda kullanmaya başlanabilirdi.

Bu bilgiler ışığında MEB’e sesleniyoruz: Utanç veren sessizliğinizi bozun. Yoksul öğrencilerimizin ihtiyaçlarını karşılayıp onları tekrar eğitime kazandırmak, öğretmenlerin haklarını teslim etmek, devlet okullarını daha güvenli ve cazip hale getirmek yerine bütçenizi neden özel okul sahiplerini ihya etmek için kullanmaya karar verdiğinizi kamuoyuna açıklayın.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın