“Sessiz karanlık en beteri; boşluk, dedikleri bu olsa gerek hani şu bütün evreni saran… Sonsuz boşlukta düşünen bir organizmayım ben; sürekli düşünen, düşündükçe kavrayan, kavradıkça anlayan.”

Yazardan Direkt Yayınevi’nden yayımlanan Her Zamanlı Kadınlar ile öykü türünde farklı bir soluğun gereksinimini anımsatan Gülümsün Tansev, ikinci öykü kitabı “Gölgem Gölgelere Karıştı” ile okuruyla buluşuyor. Her Zamanlı Kadınlar’da zamanı olmayan kadınlara yönelttiği objektifini, bu kez gölgelerde hiçe sayılmış hayatlara çeviren yazar; aslında onlarla hemhâl olmanın, bir yerlerde mutlaka gözümüze çarpmış olanın peşine düşüyor. Gülümsün Tansev’in duyguları apansız ve olduğu gibi açık eden o ironik üslubu bu öykülerde çok daha ağır basıyor. Ağlanacak halde gülmenin nasıl bir şey olduğunu vurgularken aslında güldüğümüz yerde ağlayan yüzlere bir kez daha bakmamızı söylüyor.

“Ne acımasız bir dünya bu…”

“Öyle ama düzelecek bundan böyle.”

Acımasız dünyanın her şeye rağmen gülen yüzleri, bir eli yağda sandıklarımızın aslında bal yerine zehir içinde yüzdüklerini anlatan Gölgem Gölgelere Karıştı, Yazardan Direkt Yayınevi’nden yayımlanarak okura bir kez daha öykü türünde bir romans sunuyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın