ENVER ERKAN, Tera Yatırım >

Merkez Bankası, yeni başkanı Sn. Naci Ağbal’ın atanmasından sonra düzenlediği ilk PPK’da, kağıt üzerinde yaptığı faiz artırımı ile beraber para politikasını basitleştirip tüm fonlamayı “1 haftalık repo faizi” enstrümanına yönlendirmişti. Böylece, önceki dönemde dolaylı olarak oluşturulmuş fonlama kompozisyonu resmi bir para politikası zeminine oturtulmuştu. Sadeleşme ile başlayan adımlar, önemli bir sözel yönlendirme ile devam ettirilmiş; bu dönem içinde ekonomideki reform söylemleri ve normalleşme adımları arka arkaya gelmişti. Bu süreç içinde, “2021 Para ve Kur Politikası” sunumunda Sn. Ağbal, Ortodoks para politikalarına bağlılık ve gerekli koşullarda sıkılaşma yönünde rehberlikte bulundu.

Enflasyon artışı, politika faizi ve enflasyon hedefi karşılaştırması… (Kaynak: Bloomberg, TCMB, TÜİK)

Enflasyonla mücadele vurgusunun öne çıkarıldığı bu dönemde, finansal koşulların mevcut seviyeden daha sıkı olmasını bekleriz. Kasım ayında %14 seviyesine gelen enflasyonda ilave yukarı yönlü riskler söz konusudur. ÜFE-TÜFE makasındaki son açılma, üretici tarafında oluşan maliyet yüklenimi açısından TÜFE’ye dair oluşacak yukarı eğilim durumunu ortaya koymaktadır. Kasım ayında yıllık %23,1, aylık %4,1 seviyesinde artan üretici enflasyonu, gelecek aylarda yüksek tüketici enflasyonu artışına işaret etmektedir. Bunun yanında, lokallerin dolarizasyon eğilimine devam etmesi döviz kurlarının seviyesi anlamında hala güvensizlik olduğunu ortaya koyduğundan dolayı, bu durum enflasyonda yapışkanlığa olumsuz katkıda bulunmaktadır. Aynı zamanda iklim ve mevsimden kaynaklı koşulların özellikle gıda enflasyonu üzerindeki etkilerini ve emtia fiyatlarının hammadde fiyatları üzerindeki etkilerini takip ediyoruz. Bu yıl yağışlarda azalma görüldüğünden, ilerleyen aylarda kuraklık sorunu oluşursa bu gıda fiyatlarındaki eğilimi de olumsuz etkileyecektir.

Bu koşullar altında da, enflasyonla mücadelenin bir bütün olarak ele alınması gerekliliği ve bununla alakalı özel alanlarda da politikalar üretilmesi gerekliliği ortaya çıkıyor. Sanayide ithal girdi bağımlılığının azaltılması için sanayi politikalarının, tarımsal üretimde de verimlilikten bağımsız olarak dövize bağlı ilaçlama, gübreleme, ulaştırma gibi girdilerin etkisi itibariyle özel tarım politikalarının uygulamaya geçilmesi gerekliliği anlaşılıyor.

Enflasyonun saydığımız faktörlerden dolayı önümüzdeki aylarda da yüksek seviyelerde kalacağı anlaşılıyor. Merkez Bankası’nın enflasyon risklerine karşı etki-tepki mekanizmasını çalıştırması ve proaktif bir şekilde politika hamlelerini gerçekleştirmesi gerekliliğine inanırız. Bu nedenle, bu toplantının “bekle gör” şeklinde geçirilmesini beklemiyoruz. Merkez Bankası’nın politikası, Fed ve ECB gibi merkez bankalarının doğrultusundan farklı bir yönde “enflasyonu düşürmeye” yönelik olacağından sıkılaştırıcı doğrultudadır. Enflasyon dışındaki bir konu da sıcak para girişi sağlamak gerekliliğinden dolayı reel faize olan ihtiyacımızdır. Pandemi konjonktüründe %2-3 aralığında olan reel faiz standardı, faizin konumlandırılması gereken pozisyon için bir referanstır.

Bütün bu doneler ışığında; enflasyonda görülecek ilave artışlara karşı ve makul reel faiz kriterini sağlamak için faizi güvenli bir bölgede konumlandırmak gerekliliğini gördüğümüzden dolayı 200 baz puan faiz artırımı olmasını bekleriz. Böylece, politika faizi %17 seviyesine yükseltilmiş olacaktır. İlerleyen aylarda da, enflasyonla mücadelede yeterli sıkılık vurgusuna bağlı olarak, faizlerin mevcut seviyelerin üzerinde olmasını öngörürüz. 

CBRT: The necessity of tightening for the fight against inflation and for hot money inflow…

In the first MPC held after the new head of the Central Bank, Mr. Naci Ağbal’s appointment, he simplified the monetary policy with the interest rate increase on paper and directed all funding to the “1-week repo interest” instrument. Thus, the funding composition that was created indirectly in the previous period was set on an official monetary policy basis. The steps that started with simplification were continued with an important verbal orientation; During this period, rhetoric of reform and normalization steps in the economy came one after another. In his presentation “2021 Monetary and Exchange Rate Policy”, Mr. Ağbal guided the adherence to Orthodox monetary policies and tightening in the necessary conditions.

We expect financial conditions to be tighter than the current level in this period, in which the emphasis on combating inflation is highlighted. There are additional upside risks in inflation, which reached 14% in November. The latest widening in the PPI-CPI gap reveals the upward trend in the CPI in terms of cost undertaking on the producer side. Producer inflation, which increased by 23.1% annually and 4.1% monthly in November, points to a high increase in consumer inflation in the coming months. In addition, the fact that locals continue to dollarize, reveals that there is still insecurity in terms of the level of exchange rates, and this situation negatively contributes to stickiness in inflation. At the same time, we monitor the effects of climate and seasonal conditions, particularly on food inflation, and the effects of commodity prices on raw material prices. Since there is a decrease in precipitation this year, if drought problems occur in the following months, this will negatively affect the trend in food prices.

Under these conditions, it becomes clear that the fight against inflation should be handled as a whole and policies should be produced in special fields related to this. In order to reduce the dependence on imported inputs in the industry, it is understood that industrial policies should be implemented, and special agricultural policies should be implemented due to the effects of inputs such as pesticide, fertilizing and transportation in agricultural production regardless of productivity.

It is understood that inflation will remain at high levels in the coming months due to the factors we have listed. We believe that the Central Bank should operate the action-response mechanism against inflation risks and take policy moves proactively. Therefore, we do not expect this meeting to be “wait and see”. The policy of the Central Bank is in a tightening direction as it will be directed towards “reducing inflation” differs from the direction of central banks such as Fed and ECB. Another issue other than inflation is our need for real interest due to the need to provide hot money inflows. The real interest rate standard, which is in the range of 2-3% in the pandemic conjuncture, is a reference for the position where the interest rate should be.

In the light of all these data; We expect an interest rate hike of 200 basis points, as we see the necessity of locating the interest in a safe zone against additional increases in inflation and to meet the reasonable real interest criteria. Thus, the policy interest will be lifted to 17%. In the following months, we expect the interest rates to be above current levels, depending on the emphasis on sufficient tightness in the fight against inflation.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın