Recep Acar, doğal ve organik ürün pazarına ilişkin değerlendirmeler yaptı. Ekosistemin dünyada her yıl ortalama olarak yüzde 15 oranında büyüdüğünü vurgulayan Acar, Covid-19 pandemisi ile birlikte doğal ürünlere talebin arttığına dikkat çekerek, ekosistem ile ilgili şu bilgileri verdi; “Organik ürün pazarı Türkiye’de her yıl yukarı yönlü bir ivme ile artış kaydediyor. Amerika’dan sonra en büyük pazar olan Avrupa’da önümüzdeki yıllarda organik ürünler için yaklaşık 10 milyar dolarlık yeni talep oluşması bekleniyor. Türkiye, Avrupa’nın en büyük organik gıda tedarikçilerinden biridir.”

“Süt ürünlerinin güvenilirliği sorgulanmalı”

Türkiye’de birçok e-ticaret sitesinde “organik” ve “doğal” adı altında birçok gıda ürünü satıldığına işaret eden Recep Acar süt ürünleri konusunda hassasiyet gösterilmesi gerektiğine dikkat çekti. Tüketicilerin süt ürünlerinin sağlıklı ve güvenilir olup olmadığını sorgulamasının önemini vurgulayan Acar, “Pazarlarda, şarküterilerde ve e-ticaret sitelerinde doğal veya organik ürün diye birçok ürün satılıyor. Ama bunlar gerçekten katkısız ürünler mi bunları araştırmak gerekiyor. Eski kaşar peynir diye katkılı ürünler gönderiliyor.” diye konuştu.

Recep Acar, sözlerini şöyle sürdürdü; “Mesela bizim yörenin meşhur Erzurum Şavak tulum peyniri vardır. Biz bu peyniri şirden mayası ile mayalandırarak, Kemah tuzu ile tatlandırıyoruz ve inek sütü kullanılmadan üretiyoruz. Bu peyniri 2500-3000 metre rakımda yaşayan dağlardaki Yörüklerden aldığımız sütlerden imal ederiz. İçinde sadece koyun ve keçi sütü kullanırız, olgunlaştırıp öyle satışa sunarız. Yani bu peynirin doğal bir üretim süreci vardır. Aynı şekilde Erzurum doğal tereyağı özel yöntemlerle üretilir. Tereyağımızı süt kaymağından katkı koruyucu renklendirici kullanmadan üretiriz. Eski kaşarımız yine taze sütten katkı koruyucu renklendirici kullanmadan üretilir; en az 10 ay bekleterek satışa sunarız. Erzurum küflü (göğermiş) peynir, civil peyniri ve lorun karıştırılarak, birlikte olgunlaştırılması ile üretilir. Bunları bilmeden ürün satan alan tüketiciler, her markette bulabilecekleri peynirleri köy tipi peynir diye almış olurlar.”

“Doğal, köy ürünü gibi ifadeler tüketiciyi yanıltmasın!”

Erzurum süt ürünleri sektöründe 1980 yılından bu yana hizmet verdiklerini belirten Acar, üretim süreçlerinde insan sağlığına zararlı hiçbir kimyasal madde ve katkı maddesi kullanmadıklarını kaydetti. Doğaya zarar vermeden işleme, depolama, ambalajlama, etiketleme ve pazarlanma sağladıklarını anlatan Acar, “Sektörün en problemi hileli ürünlerdir.” diyerek, şu ifadeleri kullandı; “Doğal ürünler satış ve pazarlama süreçlerinde özen gösterilmesi gereken ürünlerdir. ‘Organik’ denilen her ürün organik ya da ekolojik değildir. Doğal, organik, köy ürünü gibi ifadeler tüketiciyi yanıltmasın! Tüketiciler kimyasal madde katkılı ürünü doğal ürün diye satın almış olabilir. Bu sebeple hileli ürünlerin satışının önüne geçilmeli; insan sağlığını tehdit eden tüm ürünlerin satışı yasaklanmalıdır.”

“Yemediğimiz hiçbir şeyi satmıyoruz”

 “Tamamen doğal ürünler satıyoruz. Yemediğimiz hiçbir şeyi satmıyoruz.” diyen Recep Acar, doğal süt ürünleri üretim süreçleri hakkında şu bilgileri verdi; “Erzurum’da 5 bin metrekarelik kapalı alanda Avrupa standartlarında, hijyenik bir ortamda geleneksel üretim süreçleri ile doğal peynir ve tereyağı ürünleri üreterek hem iç hem de dış piyasaya tamamen doğal ve hilesiz ürünler ile sağlıyoruz. Fiziksel mağazamıza ek olarak son 3 yıldır e-ticaret sitemiz recepacarsut.com üzerinden de Erzurum peynir gibi süt ürünlerini geniş kitlelere ulaştırıyoruz. Süt sağlayıcılarından kaliteli sütler alarak, ürünlerimizi kendimiz üretiyoruz. İnekten alınan süt en kısa sürede soğuk zincirle tesisimize geliyor.”

Organik ürünlerin doğası gereği uzak bölgelere lojistiğinde bazı sorunlar olduğunu; bu sorunlar çözüldüğünde e-ihracat da yapmak istediklerini belirten Acar, e-ticaret sitelerinde satılan kelle kaşar peynir çeşitleri ve hakiki İspir fasulyesi gibi doğal organik ürünlerin teslimatı hakkında da şunları söyledi; “Soğuk ürünlerimiz ilk etapta hijyenik koşullarda vakumlanarak, ısı yalıtımlı strafor köpük kutulara konuluyor. Gıda güvenliği için paketlerin içerisinde 60 saate kadar dayanıklı buz aküleri koyuyoruz. Strafor kutusu ve buz aküsü farklı bir koli içine konularak gönderiliyor. Böylelikle kargolar 5 güne kadar sağlam kalabiliyor. Soğuk zincire uygun paketleme ile 24 saatte hızlı kargo yapabiliyoruz.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın