Başbakan seçilen Ingrida Šimonytė, ilke kez kadınların liderlik ettiği partilerle kurulan bir koalisyon hükümetiyle ülkeyi yönetecek.
Litvanya’da muhafazakar Ingrida Šimonytė’da kurulacak yeni koalisyonda, başbakan olarak seçildi.
Özgürlük Partisi ve Liberal Hareket ile bir çoğunluk koalisyonu kurma anlaşmasına varan muhafazakar-liberal üçlü, bakanlık pozisyonlarında da fikir birliği sağladı.
Euronews’ın haberine göre, Ingrida Simonyte, ülkenin ilk kadın başbakanı değil. Ama her bir koalisyon partisini temsilen hükümetin iplerini elinde tutan üç kadından biri.
Bu Litvanya için oldukça sıra dışı. Üstelik, Cumhurbaşkanı tarafından onaylandığı takdirde, Litvanya’nın 14 kişilik kabinesinin yarısı kadın olacak.
Bu, bugüne kadarki istatistiklerle pek de paralel olmayan bir gelişme. Litvanya, AB Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nde 28 ülke arasında 22. sırada yer alıyor. 100 üzerinden 56,3 puan, AB ortalamasının oldukça altında ve 2010 yılından bu yana dört sıra geriledi.
Kim bu kadınlar?
Litvanya’nın yeni başbakanı Ingrida Simonyte, muhafazakar Homeland Union- Lithuanian Christian Democrats (HU-LCD) partisini temsil ediyor.
Eski bir maliye bakanı ve cumhurbaşkanı adayı olan Simonyte, Ekim ayında yapılan parlamento seçimlerinde en çok oyu aldı. 46 yaşındaki ekonomist, buz hokeyi, futbol ve rock müziğe olan düşkünlüğüyle biliniyor.
Viktorija Cmilyte-Nielsen, Ekim ayında oyların yüzde 7’sini kazanan ve iktidar koalisyonundaki üç partiden biri olan Liberal Hareket’in lideri. 37 yaşındaki siyasetçi, aynı zamanda bir Avrupa satranç şampiyonu. Cmilyte-Nielsen, Litvanya parlamentosu Seimas’a başkanlık edecek.
31 yaşındaki Ausrine Armonaite, Liberal Hareket’in eski bir üyesidir, ancak 2019’da yeni Özgürlük Partisi’ni kurmak üzere üzere ayrıldı. Vilnius belediye başkanını saflarına dahil eden parti, Ekim seçiminde oyların yüzde 9’undan fazlasını kazandı. Armonaite’nin Litvanya’nın bir sonraki ekonomi bakanı olacağı belirtiliyor.
Kabine görevleri için aday gösterilen kadınlar ise şöyle: Gintare Skaiste (Eğitim); Jurgita Siugzdinienė (Bilim/Spor); Monika Navickiene (Sosyal Güvenlik); Agne Bilotaite (İçişleri Bakanlığı); Dalia Miniataite (Tarım); ve Evelina Dobrovolska (Adalet).
Litvanya yeni İskandinavya mı?
Bu sorunun, Litvanya’nın cinsiyet eşitliği açısından sık sık övülen İsveç, Finlandiya ve Danimarka’ya yakınlığı göz önüne alındığında sorulması muhtemeldir. Gerçekten de Helsinki’deki hükümete beş kadın parti liderinin koalisyonu önderlik ediyor.
Ancak uzmanlara göre, Litvanya’nın daha önünde uzun bir yol var.
Vilnius Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Bölümü’nden Aiste Ramonaite, “Bana göre, yeni hükümetteki kadın sayısının yüksek olması bir tesadüf, İskandinavya’da olduğu gibi sosyal ve kültürel bir değişimin ardından gelmemiştir, siyasi sarkacın sallanmasının sonucudur,” diyor.
Günlük Lietuvos Rytas gazetesinde analist olan Vytautas Bruveris de aynı fikirde. Euronews’e verdiği demeçte Bruveris, “Kesinlikle bir eğilim veya kültürel bir değişim değil. Litvanya henüz cinsiyet eşitliğinde büyük bir ilerleme görmedi – ve siyasi partiler de [görmedi]”
Yine de, Vilnius Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Enstitüsü profesörü Tomas Janeliunas, önceki hükümette sadece bir kadın bakan olduğu düşünülürse, böyle bir değişimin “dikkate değer” olacağını söylüyor: “Ama Litvanya eşitlik açısından kültürel ve toplumsal bir değişim mi yaşıyor? Hayır, sanmıyorum, bana bir tesadüf gibi geliyor.”
Bu hükümet Litvanya’yı nasıl dönüştürecek?
Hükümetin öncelikli olarak gittikçe artan COVID-19 vakaları ve salgının ekonomi üzerindeki etkisiyle mücadele edeceği tahmin ediliyor.
Liberal kanadın vergileri düşürme ve eşcinsel evliliği yasallaştırma talepleri koalisyonda gerilime sebep olabilir.
Koalisyonla ilgili bir sonuca varmak için çok erken olduğu açık, ancak uzmanlar kadın liderliğindeki koalisyonun eşi görülmemiş bir fırsata sahip olduğu konusunda hemfikir.
Vilnius Mykolas Romeris Üniversitesi’nde doçent Vytautas Dumbliauskas, Litvanya siyaseti için umudunu şu sözlerle dile getiriyor: “Kadınlar, burada pek çok kişinin erkeklerin genel olarak daha iyi yöneticiler olduğuna dair inancını yıkmak için eşsiz bir konumda bulunuyorlar. “Kadınlarla birlikte değişim görebilir ve İskandinavya’ya yaklaşıyor olabiliriz. Ancak, bunun gibi bir kabinenin tek seferlik mi yoksa daha derin ve daha iyi bir şeye dönüşecek bir şey mi olacağını yalnızca gelecek gösterecek.”
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.