Kamu bankalarının kredi vermediği İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eurobond tahvili ihraç ederek metro inşaatları için 580 milyon dolar kaynak yarattı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 33 yıl aradan sonra, Türkiye’de bir belediye tarafından yurtdışına ihraç edilen ilk Eurobond satışını gerçekleştirdi. Altyapı projelerini finanse etmek isteyen İBB, uluslararası piyasalara dolar cinsi tahvil ihraç ederek beş yıl vade ile 580 milyon dolar borçlandı.

Eurobon nedir?Devlet ya da şirketlerin, kendi ülkeleri dışında kaynak sağlamak amacıyla, uluslararası piyasalarda yabancı para birimleri üzerinden satışa sundukları, genellikle uzun vadeli borçlanma araçlarından birisidir.Uluslararası piyasalarda genellikle dolar veya Euro cinsinden ihraç edilir.

Tahvil ihracına 2.4 milyar doların üzerinde talep geldiğini açıklanırken, ihraç gelirleri raylı toplu taşıma projelerini finanse etmek için kullanılacak.

Eurobond ihracını duyurmak için düzenlenen basın toplantısında konuşan Ekrem İmamoğlu, İBB bütçesinin önceki yönetimler döneminde heba edildiğini söyledi. Geçtiğimiz sene yurt dışından bulduklarıfinansmanla durmuş haldeki 6 raylı sistem hattında yeniden inşaata başladıklarını aktardı. 

Mahmutbey-Mecidiyeköy Metro hattını 28 Ekim’de açtıklarını hatırlatan İmamoğlu, Alibeyköy-Eminönü tramvay hattının da birkaç hafta sonra açılacağını dile getirdi. 2021’de ise İkitelli-Bahariye kısmi metro inşaatını ve Cibali-Alibeyköy tramvay inşaatını bitireceklerini söyledi.

Kaynarca-Pendik-Tuzla, Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli, Kirazlı-Halkalı ve Mahmutbey-Bahçeşehir-Esenyurt metro hatlarının finansmanı için de bankalardan borç almak yerine, bu kez yeni bir finansman aracı olarak, Eurobond ihracı yaptıkları ifade etti.

580 milyon dolarlık finansman sayesinde, 4 metro hattında daha inşaatlara hızlıca başlayacaklarını söyleyen İmamoğlu, “Böylelikle İstanbul, toplam 52,1 kilometre yeni metro ve 39 yeni istasyona daha kavuşacak. Bu hatlarda, tek yönde saat başına 275 bin olmak üzere, günde 5 milyonu aşkın yolcu taşınacak. Bu yeni finansmanın katkısının sonucunda, İBB olarak, aynı anda 10 hatta raylı sistem inşaatlarımız sürüyor olacak” dedi.

“Kamu bankalarıyla sıfır noktasında kredi ilişkimiz var”

İmamoğlu, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin “Eurobond’a başvurmadan önce, ‘Kamu bankalarından ya da yerli bankalardan kaynak bulmak için girişimlerimiz oldu’ demiştiniz. Orada hala direnç devam ediyor mu?” sorusuna şöyle yanıt verdi:

“Aslında kamu bankalarında hiç bir direnç yok. Gayet stabil, sıfır düzeyinde devam ediyor. Kamu bankalarının ne iş yaptığını da bilmiyorum. Çünkü neredeyse, 750 milyar liraya yakın zarar açıklandılar. Nereye koştukları, nereye borç verdikleri hakkında bir bilgim yok. Umarım bunu sorgulamanın zamanı gelir. Ama şu anda bizimle ilgili gerçekten direnç derecesi, sıfır. Çünkü sıfır noktasında bir kredi ilişkimiz var kamu bankalarıyla.”

“Bu garabet tavırlarından vazgeçsinler”

Bir başka gazetecinin de “Kamu bankalarıyla sıfır ilişkimiz var’ dediniz. Kredi talebiniz oldu mu daha önce?” diye sorması üzerine İmamoğlu şu cevabı verdi: 

“Kamu bankalarıyla ilişkimiz sıfır derken, bu bizden yana bir tarif değil. Biz çünkü, ilişki kurmak için büyük çabalar gösterdik. Düşünsenize; seçimden 1 gün önce var olan bir kredi limitini kullanabiliyorsunuz, -yüz milyonlarca liralık bir kredi limitinden bahsediyorum- seçimden 1 gün sonra, ‘Bunu sana kullandırtmıyorum’ diyen bir yönetim. Yani bu, nerede, hangi ülkede olur, hangi ekonomi anlayışında olur; bunu sizlerin takdirine bırakıyorum.

“Kamu bankalarının başındaki yöneticiler ya da iradeler zannetmesinler ki, o bankaların sahibidirler. Kamu bankaları, her şeye rağmen bütün eksilerine, bütün sıkıntılı yönetim biçimlerine rağmen millete aittir. Kurtuluşu mümkündür. Bu garabet tavırlarından umarım vazgeçerler.

“Elbette ki ülkemiz içi kaynaklardan maksimum derecede faydalanmak isteriz. Ama bugünkü siyasi ortamda, bunun engel taşıdığı da ortadadır. Neredeyse ayan beyan ortadadır. Ama onun dışında, eğer yurt içinde imkan varsa, ondan faydalanırız. Yurt dışında var olan hangi imkan en uygun, en ucuz ve şehrin lehine ise, ondan faydalanırız. Mühim olan bunu kabiliyetli bir şekilde yönetmek, şeffaf bir biçimde yönetmek ve ardından da hangi projeyi halk lehine ürettiğimizi ve sonuçlandırmak istediğinizde çok doğru bir şekilde vatandaşı aktarmaktan geçer. Bu yönüyle dış finansman kaynakları ilişkimiz, devam edecek. Bunun adı bono tahvil ihracı olabilir, proje finansmanı olabilir ya da başka unsurlar da olabilir.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın