Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi, Borsa İstanbul Eski Denetim ve Gözetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Saim Kılıç, son dönemde sayıları artan Borsa İstanbul’daki küçük yatırımcıları, kendilerini bekleyen ciddi tehlikelere karşı dikkatli olmaya çağırdı. Kılıç, yatırımcılara kulağa küpe öneriler içeren bir rehber de hazırladı.

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi, Sermaye Piyasaları Uzmanı Prof. Dr. Saim Kılıç, pandemi ile birlikte sayıları hızla artan Borsa İstanbul’daki küçük tasarruf sahiplerinin durumunu değerlendirdi. Daha önce Borsa İstanbul Denetim ve Gözetim Kurulu Başkanlığı görevinde de bulunan Saim Kılıç, yeni gelenler başta olmak üzere Borsa İstanbul’daki küçük yatırımcıları kendilerini bekleyen tehlikeler konusunda dikkatli olmaya çağırdı.

İki temel tehlike

“Borsa İstanbul’daki bireysel yatırımcılar, hiç bu kadar korunmaya muhtaç olmamıştı” diyen Saim Kılıç, korunma ihtiyacının fiyatlama sorunu ve sosyal medya olmak üzere iki temel tehlikeden kaynaklandığını belirterek şöyle konuştu: “Son yıllarda tüm dünyada hisse senedi fiyatları sık sık şirketlerin gerçeklerinden bağımsız hareket edebiliyor. Yüksek performans gösteren şirketlerin hisseleri yerlerde sürünebiliyor, performansı kötü işletmelerin hisseleri çok yükselebiliyor. Yine faaliyetleri, yatırımları, ortaklık yapıları ve yönetimleri hiç değişmediği halde bazı şirketlerin hisseleri 1-2 ayda 2-3 kat artabiliyor.”

Gerçeklerden bağımsız fiyatlama

Prof. Dr. Saim Kılıç’a göre son dönemde hisse senedi fiyatları, detaylı analizlere dayalı hareket edenlerin kararları sonucu değil, daha çok borsayı “oyun yeri” olarak gören, tüyolara göre davranan, şirketlerle ilgili en temel bilgilere dahi bakmayan, kısa vadeli bakış açısına sahip “oyuncu”ların hareketleri sonucu oluşmaya başladı. Kılıç, bu durumun, piyasa değerinin gerçek değerinden kopuk belirlenmesine ve dolayısıyla da potansiyel risklere davetiye çıkardığını vurguladı.

SPK’nın kararları bile etkisiz kalıyor

Prof. Dr. Saim Kılıç, geçtiğimiz dönemde sermaye piyasalarındaki fiyat oluşumuyla ilgili Düzenleyici Otorite Yaptırımlarının Pay Senedi Fiyatları Üzerindeki Etkisi: Türkiye Örneği konulu bir çalışma yaptıklarını belirterek “Çarpıcı bulgulara ulaştık. Elde ettiğimiz sonuçlar, piyasanın ve yatırımcıların, bu piyasayı düzenleyen ve denetleyen SPK’nın yaptırım kararlarına dahi tepki vermediğini ortaya koyuyor. Örneğin, SPK A şirketinin hissesinde manipülasyon yapıldığını ve bunu yapan kişilere cezai yaptırımı uyguladığını açıklıyor ama hissenin fiyatı bundan hiç etkilenmediği gibi, yatırımcıların o piyasaya ilgileri de azalmıyor, aynen devam ediyor” diye konuştu.

Sosyal medyada tehlike kol geziyor

Son dönemde artan kötü niyetli sosyal medya hesapları ve Whatsapp, Telegram gibi üyelik bazlı çevirim içi kapalı grupların varlığının hisse senedi yatırımcıları için ikinci büyük tehlikeyi oluşturduğunu kaydeden Saim Kılıç şöyle konuştu:

“Kısa sürede büyük kazançlar peşinde koşan, daha önce borsada yatırım deneyimi olmayan, tüyolara bel bağlayan ve finansal okur-yazarlık düzeyi sınırlı, dolayısıyla da kolay yönlendirilebilen yeni bireysel yatırımcıların piyasaya girmesi, bu sosyal medya hesaplarını ve çevirim içi gruplarını yöneten kötü niyetli kişilerin işini maalesef kolaylaştırıyor. Bireysel yatırımcılar bu tehlikelerin farkında olarak yatırım yapmalıdırlar.”

Küçük yatırımcı nelere dikkat etmeli? 

Yatırımcıları potansiyel risklere karşı uyaran Prof. Dr. Saim Kılıç, dikkat edilmesi gereken hususları şöyle aktardı:

“Birincisi, piyasaya yeni gelen küçük yatırımcılar hisse senedine yatırım yapmak istiyorlarsa yatırıma büyük meblağlarla başlamamalı. İkincisi, ellerindeki paranın tamamıyla veya borç alarak veya ailenin varlıklarını satarak yatırım yapmaktan kesinlikle kaçınmalılar. Üçüncüsü, yumurtaları aynı sepete koymayıp portföy çeşitlendirmesine gitmeliler. Yani paralarını tek bir hisse senedine yatırmak yerine, farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerin hisselerinden bir yatırım sepeti oluşturmalılar. Dördüncüsü, şirketlerle ilgili temel bilgileri, haber ve duyuruları resmi bilgilendirme platformu olan KAP’tan takip etmeliler. Başka kaynaklardan gelen bilgilere itibar etmemeliler. Beşincisi, sözde ‘tüyo’lara göre yatırım kararı almamalı, aracı kurumların detaylı analizlere dayanan raporlarından ve önerilerinden yararlanmalılar. Son olarak, sosyal medya hesapları ile Whatsapp, Telegram gibi üyelik bazlı çevirim içi kapalı gruplardan yayılan söylentilere itibar etmemeli, hatta bu gruplara üye bile olmamalılar. Tüyo vermek, benzetme yapmak gerekirse, makinelerle oynanan oyunlarda ‘bu makine iyi veriyor’ demeye benzer. Verilen tüyonun gerçek dışı olabileceği, tüyo verenin bu işten çıkar sağlayabileceği unutulmamalıdır.”

Hak kaybı yaşadığını düşünen ne yapmalı?

Prof. Dr. Saim Kılıç’ın, Borsa İstanbul’da herhangi bir hak kaybına uğradığını düşünenlerin nasıl hareket etmesi gerektiğine dair değerlendirmeleri ise şöyle:

“Hak kaybının sebebine ve konunun ilgisine göre Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’ne, Borsa İstanbul’a ve Sermaye Piyasası Kurulu’na başvurabilirler. Bu kurumların yatırımcıların şikayetleri ve başvuruları ile ilgili inceleme yetkileri var. Piyasadaki nihai karar organı ve çözüm mercii Sermaye Piyasası Kurulu. Tabii ki, bu kurumların incelemelerinden ayrı olarak, yatırımcıların dava açma hakları her zaman vardır.”


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın