Dünya dijitalleşme ile belki en büyük hacmini e-ticaret alanında yakalıyor. Tüm hizmet ve mal alım satımı şirketlerin e-ticaret platformlarından, ortak pazar yerleri olarak nitelendirilen e-ticaret kanallarından gerçekleşiyor. E-ticaretin dünya genelindeki hacmi, son üç yılda yüzde 73 büyüme ile 3,5 trilyon dolara ulaşırken 2020’de büyüme hızı pandemi ile 5 yıl sonra gelinmesi beklenen hacim ve kullanıcı trafiğine ulaştı. Türkiye’de 2019 yılında 83 milyar TL büyüklüğe ulaşan e-ticaret sektörü, koronovirüs salgınının başladığı mart ayından itibaren atağa geçti. Salgın döneminde 1 milyon yeni kişi ilk defa e-ticaret ile tanıştı. İhtiyaçların çoğu online platformlar üzerinden sağlanmaya başladı. Şirketler tarafında pandemi dönemi ile birlikte e-ticaret sitesi açmak, e-ticaret operasyonlarını büyütmek çok daha mantıklı hale geldi. Ancak hızla gelen bu dönüşüm ve ilgi yoğunluğu ciddi güvenlik sıkıntılarını da beraberinde getirdi.

Peki online dolandırıcılığın da yükseldiği bu süreçte tüketiciler kendilerini nasıl korumalı? Son 15 yılda hayatımıza giren KEP kişisel hakları nasıl korur?

Online alışverişte tüketici kendini KEP ile korumaya alabilir.

Resmi ve yasal açıdan geçerli bildirim niteliğinde olan KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) bireylerin, şirketlerin ve kurumların fiziki adresine eşdeğer bir resmi bildirim adresi niteliğinde.  KEP uzaktan alışveriş işlemlerinin çok daha güvenilir olmasını sağlayan bir ortam sağlıyor diyen TÜRKKEP Genel Müdürü Olcay Yıldız “Kişisel güvenlik açısından özellikle online alışverişlerde KEP ile alışveriş yapılması son derece önemli. Gerek satıcı gerek alıcı KEP ile kendisini güven altına alabilir.  Yüz yüze etkileşimin azaldığı, tüm hizmet ve iş akışının hızla online ortama taşındığı bir ortamda KEP bir anlamda alıcı ve satıcıyı koruyan bir hizmet olarak öne çıkıyor. Özellikle yoğun kampanya döneminin yaşandığı son günlerde sosyal medyada ya da online alışveriş sitelerinde satış yapan mağazalardan yoğun şikayetlerin geldiğini duyuyoruz. Olmayan ürünlerin satılabildiği, sipariş edilenden farklı ürünlerin gönderilebildiği, hatta paravan sanal mağazaların işlediğine dair duyum ve deneyimlerin aktarıldığına şahit oluyoruz. Oysa ki, bu mağazaların gerçek olup olmadığını bilebilmenin bir yolu var, ödeme yapmadan önce satıcıdan sipariş onayını resmi bir KEP iletisiyle göndermeleri istenebilir.

Olcay Yıldız “E-ticaret dinamiğini güven endeksine oturtacak kanalda KEP olacaktır”.

Covid19 salgınının etkisiyle 2020 yılının ilk 5 ayında e-ticaret hacmi, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 48 artışla 63,3 milyar TL olarak kaydedildi. Salgın döneminde 1 milyon yeni kişi ilk defa e-ticaret ile tanıştı. Pandemi döneminde en çok büyüyen sektörlerden birinin e-ticaret sektörü olduğunu belirten Olcay Yıldız “insanlar evde kaldıkları dönemde online alışverişe yönelmek zorunda kaldı. Bu artık pandemi sonlansa dahi bir alışkanlık halini aldı, insanlar temassız alışverişin rahatlığını öğrendi. Şirketler tarafında pandemi dönemi ile birlikte e-ticaret sitesi açmak, e-ticaret operasyonlarını büyütmek çok daha mantıklı hale geldi. Ancak online alışverişin en büyük handikapı güven sorunu. Her hızlı büyüyen sektörde olduğu gibi e-ticarette de ciddi sıkıntılar yaşanmaya başladı. Toplumsal bilinçlenmenin ve farkındalığın artması ile özellikle online ticarette KEP ile güven ortamının hızla düzeleceğine inanıyoruz” dedi.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın