Aga Kıymetli Madenler, uluslararası tüm kriterleri yerine getirerek Borsa İstanbul Kıymetli Madenler Piyasası’nda sorumlu altın tedarik eden beş şirket arasına girdi. Borsa İstanbul’un ‘Sorumlu Altın Tedarik Eden Üyelerimiz’ listesinde yer almanın kendilerine güç ve gurur verdiğini vurgulayan AgaBullion Genel Müdürü Gökhan Yılmaz, kıymetli madenleri temel olan bir kamu özel sektör iş birliği projesi üzerinde çalıştıklarını ve en kısa sürede projeyi hayata geçirmeyi hedeflediklerini söyledi.
1 Ocak 2021 tarihinde Avrupa Birliği’nde ‘Çatışmalı Bölgeler Madenleri Düzenlemesi’ yürürlüğe giriyor. Dünyanın birçok ülkesi ve uluslararası kurumlar tarafından da bir standart olarak kabul edilen OECD’nin ‘Çatışmalardan Etkilenmiş ve Yüksek Riskli Bölgelerin Madenlerine İlişkin Sorumlu Tedarik Zinciri İçin Uyum Rehberi’, kimi zaman silahlı çatışmaları finanse eden veya zorla çalıştırmayla çıkarılan dört madenin – kalay, tantal, tungsten ve altın – ticaretini engellemeye yardımcı olmayı hedefliyor. İç piyasa ve ihracatta önemli başarılara imza atan Türk kuyumculuk sektörü, altın tedariki konusunda da küresel kriterlere büyük önem veriyor. Aga Kıymetli Madenler A.Ş, Kıymetli Madenler Piyasası’nda gerçekleştirilen altın işlemlerinin, uluslararası alanda kabul gören standartlarda olmasını ve ülkemiz firmalarının sorumlu bir şekilde altın ithal etmesini sağlamak üzere Borsa İstanbul ile İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) arasında yapılan anlaşmaya dayanarak, 1 Ocak 2021 tarihinde Avrupa Birliği’nde de yürürlüğe girecek olan koşulları yerine getiren ve kendi politikalarını oluşturarak Borsa İstanbul’da sorumlu altın tedarik eden beş şirket arasına girdi.Böylece, Aga Kıymetli Madenler A.Ş., ‘Sorumlu Altın Tedarik Eden Üyeler’ listesinde, İstanbul Altın Rafinerisi A.Ş., Nadir Metal Rafineri Sanayi ve Ticaret A.Ş., Ahlatçı Metal Rafinerisi A.Ş., Troy Kıymetli Maden Ticareti A.Ş.’yle birlikte yer almış oldu.
Altın ticaretini yapanlara büyük sorumluluk düşüyor
AgaBullion Genel Müdürü Gökhan Yılmaz, likiditesi yüksek ve kredi riski olmayan yüksek değerli bir emtia olan altın ticaretini yapanlara büyük sorumluluk düştüğünü belirterek “Böyle bir ortamda gelişim için büyük potansiyele sahip olsa da, altın kaynakları, çatışmalardan etkilenen veya yüksek riskli bölgelerde, şiddetli çatışmanın patlak vermesini veya devam etmesini tetiklediği gibi kalkınma ve hukukun üstünlüğüne yönelik çabaları baltaladığı bir anlaşmazlık nedeni olabiliyor. Bu alanlarda, çatışma ile madenlerin yasa dışı kullanımı arasındaki bağın kopması, barış, kalkınma ve istikrar için kritik bir unsur. Burada da biz, altın ticaretini yapanlara, yani ihracatçı ve ithalatçılara, dökümhanelere, rafinerilere ve imalatçılara çok büyük sorumluluk düşüyor” dedi.
Türkiye merkezli olmak üzere Avrupa, Asya ve Afrika’da 1994’ten beri hizmet veren DD Holding bünyesindeki şirketlerin emtia piyasası, finans, madencilik ve lojistik alanlarında çeyrek asırdır süren iş tecrübesine sahip olduklarını, yaptıkları her işte mükemmelliği yakalamaya çalıştıklarını, bu vesileyle OECD’nin koşullarını karşılayarak Borsa İstanbul’un ‘Sorumlu Altın Tedarik Eden Üyelerimiz’ listesinde yer almanın kendilerine güç ve gurur verdiğini söyleyen Yılmaz ayrıca, ekonominin uzun vadeli, sürdürülebilir büyümeyi yakalaması, tasarruf alternatiflerinin genişletilmesi ve ülkemizin bir finans merkezi olması amacıyla kıymetli madenler alanında madencilik, üretim, ticaret, perakende, finansman, rafinasyon, lojistik ve stratejik projeler geliştirme misyonu doğrultusunda, uluslararası alanda Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına katkı sunmaya devam edeceklerini vurguladı.
Kamu özel sektör iş birliği projesi
Önceliklerinin, ekonomik bağımsızlığımızın tehdit altında olduğu son dönemlerde, bölgesel ve daha sonra küresel bir marka yaratmak olduğunu, özellikle kıymetli madenleri temel olan bir kamu özel sektör iş birliği projesi üzerinde çalıştıklarını ve en kısa sürede bu projeyi hayata geçirmeyi hedeflediklerini belirten Yılmaz, proje kapsamında, çok ciddi kaynak yaratabilecek, yastık altı altın varlıklarını ekonomiye kazandıracak, tasarrufu artıracak, borçlanma maliyetlerimizi düşürebilecek ve ülkemizin kredi notunun dahi yükselmesini sağlayacak finansal modeller üzerinde çalıştıklarını söyledi. Yılmaz ayrıca, ülke kaynaklarının yurt dışına akışının önüne geçilmesi için değerini sürekli koruyan altının, İslami yatırım portfolyosunu genişletmek açısından muhteşem bir fırsat olduğuna dikkat çekti ve bu konuda da çok önemli çalışmalar yaptıklarını, özellikle ihraç edilebilecek fon ve fiziki ürün alt yapıları geliştirdiklerini söyledi.
Chirag Sharma: “Muazzam bir başarı”
OECD Sorumlu Altın Zinciri’ne katılmanın önemini değerlendiren AgaBullion Risk Komitesi üyesi Chirag Sharma ise “Bu, en yüksek küresel standartlarla tam uyumlu ve sorumlu kaynak kullanımı politikalarımızı uygulama gücümüzü gösteren muazzam bir başarıdır. Bu nedenle, özverileri ve çalışkanlıklarıyla dünya çapındaki konumumuzu daha da sağlamlaştıran bütün AgaBullion çalışanlarıyla büyük gurur duyduğumu ifade etmek isterim. Bunun yanında biliyoruz ki; tedarikçilerimizin, müşterilerimizin ve hizmet sağlayıcılarımızın katkıları, destekleri ve iş birlikleri olmadan bunu başaramazdık. Ayrıca, bizlerin bu başarısının aynı zamanda onların itibarlarını da artırmaya yardımcı olacağına yürekten inanıyoruz” dedi.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.