Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), İngiltere’ye yönelik Dijital Sektörel Ticaret Heyeti programı düzenledi. TİM ve Ticaret Bakanlığı desteği ile 12-16 Ekim tarihleri arasında düzenlenen programa, 20’si Türk, 40’ı İngiliz olmak üzere toplam 60 firmanın katılıyor.

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik: “İngiltere’ye otomotiv ihracatımız geçen yıl 2,5 milyar dolar oldu. Brexit sonrası ana sanayinde yüzde 10, tedarik sanayinde ise yüzde 5 seviyelerinde gümrük vergileri gündeme gelecek. Bu durum Türk otomotiv endüstrisinin maliyet rekabetçiliğini etkileyerek Birleşik Krallığa ihracatımızda düşüşe sebep olabilir.”

Türk otomotiv sektörünün ihracattaki tek koordinatör kuruluşu olan Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), pandemi sürecinde yavaşlayan ihracatı canlandırmak amacıyla mevcut ve alternatif pazarlara yönelik çalışmalarını sürdürüyor.  Haziran ayından itibaren başlattığı Dijital Sektörel Ticaret Heyeti etkinlikleriyle Türk firmalarını hedef pazarlardaki firmalarla buluşturan OİB, son olarak İngiltere’ye yönelik Dijital Sektörel Ticaret Heyeti programına imza attı. Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Ticaret Bakanlığı desteği ile 12-16 Ekim tarihleri arasında düzenlenen programa, 20’si Türk, 40’ı İngiliz olmak üzere toplam 60 firmanın katılıyor.

Açılış konuşmalarıyla başlayan programda, iki ülkenin ticaretini etkileyecek en önemli faktör olarak görülen Brexit ile ilgili de görüş alışverişinde bulunuldu. Etkinliğinin açılışında konuşan Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik, pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında otomotivin geldiğini, OİB olarak üyelerinin bu zorlu süreci atlatmalarına yardımcı olmak için yoğun bir şekilde çalıştıklarını ifade etti. Baran Çelik, özellikle mart ve nisan ayında otomotiv üretim ve ticaretinin durma noktasına geldiğini, eylül ayında olağan döneme geçildiğini bunun da rakamlara yansıdığını ifade ederken, her şeye rağmen pandeminin hala risk faktörü olarak görülmesi gerektiğinin de altını çizdi. Baran Çelik, “Pandemiden dolayı yurtdışındaki fuar ve heyet etkinliklerimizi iptal etmek zorunda kaldık. Tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği bu dönemde Türkiye’nin sektördeki konumunu güçlendirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yeni nesil faaliyetlerle üyelerimizin bu zorlu dönemi atlatmaları ve dünya ticaretinden hak ettikleri konuma gelmesi için çaba gösteriyoruz” diye konuştu.

Çelik: “2021 hedefimiz, pandemi öncesi rakamlara ulaşmak”

Sektörle ilgili bilgi veren Baran Çelik, “Otomotiv endüstrisi sektör bazında son 14 yılın en büyük ihracatçısı konumunda. Ülkemizin otomotiv ihracatı son 3 yılda ortalama 30 milyar doların üzerinde. 2 milyon adetlik üretim kapasitemiz ve 1,5 milyonluk araç üretim kapasitemiz ile dünyada 14’üncü, AB ülkeleri arasında da 4’üncü büyük motorlu araç üreticisiyiz. Bu yıl pandemiden dolayı bu rakamlara ulaşamayacak olsak da her şey yolunda gittiği takdirde 2021 yılından itibaren hedefimiz tekrar pandemi öncesi rakamlara ulaşmak” ifadelerini kullandı.

İhracatımızdan yaklaşık yüzde 80 pay alan AB ülkelerinin öneminin yadsınamayacağını belirten Çelik, “İngiltere buradaki en büyük pazarlarımızdan biri. İngiltere’ye yönelik otomotiv ihracatımız 2018 yılında 3 milyar dolara ulaşmış durumdaydı. 2019 yılında 2,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. İngiltere’ye yönelik ihracatta binek otomobiller ve eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ön plana çıktı. Tedarik endüstrisinde ise İngiltere’ye yönelik 600 milyon doların üzerinde ihracatımız bulunmakta” diye konuştu.

“Brexit belirsizliği giderilmeli”

Brexit sürecine de değinen Çelik, şunları söyledi: “AB ile Türkiye arasındaki gümrük birliği anlaşması nedeniyle Türkiye ile İngiltere arasında hali hazırda herhangi bir gümrük vergisi bulunmamakta. Bu durum yılsonuna kadar bu şekilde devam edecek. Ancak Brexit süreci ile birlikte Birleşik Krallık ile mevcut iş birliğimizin alt yapısını oluşturan gümrük birliği yapısında meydana gelecek olası değişikliklerin sonucunda bir dizi sorun ortaya çıkacak. Brexit sonrası ana sanayinde yüzde 10, tedarik sanayinde ise yüzde 5 seviyelerinde gümrük vergileri gündeme gelecek. Bu durum ise otomotiv endüstrisinin maliyet rekabetçiliğini etkileyerek Birleşik Krallığa ihracatımızda düşüşe sebep olabilir. Brexit sonrasında iki ülke arasındaki ticari ilişkilerde gümrük vergilerinin ortaya çıkması halinde rekabet avantajının yitirilmesi söz konusu olabilir. Bu kapsamda, dijital ticaret heyeti, Birleşik Krallık ile iş birliğinin geliştirilmesine, ülkemizin sahip olduğu potansiyelin en etkin şekilde tanıtılmasına ve sektöre yönelik ticaretimizin artırılmasına katkı sağlayacak olup, aynı zamanda otomotiv sektörü özelinde, girilecek olan Brexit sürecinde gerekli altyapının oluşturularak, Türk otomotiv sektörünün Birleşik Krallık pazarındaki rekabet gücünü artırıyor olacaktır.”

Beşli: “En büyük risk faktörü Brexit”

Açılışta konuşan Londra Ticaret Başmüşaviri Süleyman Beşli de Birleşik Krallık’ın ekonomik hacminden, ihracat büyüklüğünden ve yapısından bahsetti. Önümüzdeki süreç için en büyük risk faktörünü Brexit olarak tanımlayan Beşli, Brexit sonrası belirsizliğin birçok şeye olumsuz etkisi olduğunu ifade etti.

Londra Ticaret Başmüşaviri Süleyman Beşli şunları söyledi: “Ticaretimiz, 31 Aralık 2020’ye kadar mevcut olan ortak gümrük anlaşmasıyla devam edecek. Ama bu tarihten sonra Brexit süreci devreye giriyor. İki ülke de serbest ticaret anlaşması yapmayı düşünüyor. Eğer anlaşmaz yapılamazsa gümrük ticaret vergileri artacak. Brexit sonrasında gümrüklerde belgelendirme söz konusu olacağından kara taşımacılığında yavaşlama da söz konusu olabilir. Artan vergiler de ticaretimizi etkileyecek. Tabi İngiltere de bundan olumsuz etkilenecek. İngiltere’nin 17 milyar dolarlık ticaret hacmi var ve bu süreçten olumsuz etkilenmemek için yoğun bir çalışma yapıyorlar. Umarız en kısa zamanda bir sonuca ulaşılır.”

“Parça ihracatımız yeterli değil”

İngiltere’nin ithalatında Türkiye’nin 16. sırada olduğunu söyleyen Beşli, “Türkiye, İngiltere’ye yaklaşık 12 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştiriyor. Bunun İngiltere ithalatındaki payı yüzde 1,8 olarak görünmekte. Bizim en büyük ihraç kalemi otomotiv ve otomotiv parçaları sektörü. Yaklaşık 2 milyar dolar, otomotiv parçaları da 220 milyon dolara tekabül ediyor. Bu rakamlara bakıldığında parça ihracatının yeterli olmadığını söyleyebiliriz” dedi.

İngiltere’nin pandemi nedeniyle Türkiye’den gelenlere karantina uyguladığını belirten Beşli, “Pandeminin ikili ticareti etkilerinden birisi de İngiltere’nin Türkiye’yi güvenli seyahat koridorundan çıkarması oldu. Bu sebeple de İngiltere’ye Türkiye üzerinden gelenler 14 gün karantinada kalmak zorundalar. Bu da ticari ilişkileri etkileyen en önemli unsurlardan biri” diyerek sözlerini noktaladı.

Açılış konuşmalarının ardından The Society of Motor Manufacturers & Traders’ten Ruta Aisthorpe İngiltere Otomotiv Sektörü ile ilgili detaylı sunum yaparken, Crescendo Worldwide Pvt. Ltd. firmasından Rohan Deshpande da İngiltere Aftermarket Pazarı ve B2B Görüşmeleri hakkında bilgilendirmede bulundu.

Program, 16 Ekim Cuma gününe kadar İngiltere’deki otomotiv aftermarket ithalatçı, önemli yan sanayi toptancı ve distribütör firmaları ile Türk firmaları arasındaki online ikili iş görüşmeleri ile devam edecek.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın