Enerji verimli, çevreci, yenilikçi ürün ve hizmetleriyle sürdürülebilir bir dünya için çalışan Mitsubishi Electric, Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda enerji tasarrufuna katkıda bulunuyor. Kurumsal ilkesi “Daha İyisi İçin Değişim” ve çevre ilkesi “Eko Değişim” felsefesiyle yol alarak dünya genelinde toplumların yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen Mitsubishi Electric, enerji verimliliği konusundaki çalışmalarını her geçen yıl artırıyor. 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu, “Kurumsal bir vatandaş olarak doğal kaynakların tasarruflu bir şekilde kullanılmasını öncelikli görüyoruz. Dünya genelinde özellikle sanayi alanında enerji kullanımının üretimde ve üretim standartlarında bir düşüşe neden olmadan azaltılması gerekiyor. Konutlar, ofisler ve kamuya açık tüm büyük projelerde de tüketilen enerjiden tasarruf edilmesi tüketiciler için çok önemli” dedi.

Bir asra yakın süredir kurumsal ilkesi “Daha İyisi İçin Değişim” (Changes for the Better) ve çevre ilkesi “Eko Değişim” (Eco Changes)felsefesiyle yol alan Mitsubishi Electric; Birleşmiş Milletler tarafından 2016 ila 2030 yılları arasında ulaşılmak üzere belirlenen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda çalışıyor. Hedeflerde yer alan “Ucuz ve Temiz Enerji”, “Sürdürülebilir Kentler ve Toplumlar” ve “İklim Aksiyonu” konularına yoğunlaştıklarını söyleyen ve 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu;akıllı, enerjiyi koruyan ve enerji üreten bir toplumun oluşmasına katkı sunmaya yardımcı olacak teknoloji ve sistemler geliştirmek için çalıştıklarını belirtti.

“Yüksek enerji tasarrufuna sahip çözümlerimizle çevreci bir çözüm ortağıyız”

Sadece ürünlerin teknolojisi, güvenilirliği ve kalitesiyle değil çevre duyarlılığı ve verimlilik konusunda da fark yarattıklarını belirten Saraçoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Kurumsal bir vatandaş olarak doğal kaynakların tasarruflu bir şekilde kullanılmasını öncelikli görüyoruz. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ‘evden uzaya’ kadar faaliyet gösterdiğimiz tüm sektörlerde yüksek enerji tasarrufuna sahip çözümlerimizle öne çıkıyoruz. Özellikle sanayi alanında enerji kullanımının, üretimde ve üretim standartlarında bir düşüşe neden olmadan azaltılması gerekiyor.

Türkiye’de çevre dostu binalar, fabrikalar ve altyapı projeleri için iklimlendirme, otomasyon, asansör, yürüyen merdiven ve görsel veri sistemleri alanlarında iddialı bir çözüm ortağıyız. Otomasyon çözümlerimizle sanayide ciddi oranda enerji tasarrufu sağlıyoruz. Markamızın Sanayi 4.0’a yanıtı olan dijital fabrika konseptimiz e-F@ctory ile fabrikalara çok daha hızlı, verimli ve çevreci üretim imkânı tanıyoruz. Üretimde çok ciddi maliyet tasarrufu sağlayan ve yönetimden üretim katına kadar tüm fabrika katmanlarını optimize etmek için ileri teknolojileri kullanan e-F@ctory, işletmelerin hem küresel rekabette hem de çevreci üretimde bir adım önde olmalarına katkı sağlıyor. Dünyanın en derin batırma tüp tüneline sahip Marmaray gibi hayatın içindeki projelerde de yer alıyor ve enerji verimliliği alanında yüksek katma değer sunuyoruz. AVM’ler, gökdelenler ve hastaneler gibi çok yüksek oranda enerjiye ihtiyaç duyan yapılarda ise kontrollü enerji yönetim sistemi uyguluyoruz.”

“Klima alanında yüzde 94’e varan geri dönüşüm sağlıyoruz”

Mitsubishi Electric’in iklimlendirme sistemlerinin de yüksek düzeyde enerji verimliliği sağladığını söyleyen Saraçoğlu; “Konut, ofis ve endüstriyel klima sistemleri alanında; yapay zeka teknolojileri ile donatılmış, A+++ enerji sınıfına ulaşan ve sistem ömrünü tamamlayana kadar çevreye dost bir yaklaşımla maksimum enerji tasarrufu sağlayacak bir ürün yelpazesi sunuyoruz. Yüksek teknoloji ve düşük enerji prensibiyle hareket ediyoruz. Bu doğrultuda, Avrupa Birliği’nin yeni F-Gaz Yönetmeliği hedefleriyle uyumlu olan yüksek enerji verimliliğine sahip R-32 gazını ilk kullanan markalardan biriyiz. Bunun da ötesinde saf haliyle çevrede var olan doğal bir akışkan olması sebebiyle çevreye herhangi bir olumsuz etkileşimi bulunmayan karbondioksit akışkanlı sistemleri tasarlayarak daha yaygın kullanılması için çalışıyoruz. Bu sayede daha az soğutucu akışkan kullanarak verimi artırmayı, karbon salımını kısıtlamayı ve karbon ayak izini küçültmeyi amaçlıyoruz. Klima alanında yüzde 94’e varan geri dönüşüm oranıyla dikkat çekiyoruz” diye konuştu.

“İleri teknolojimiz CO2 emisyonlarını azaltmaya yardımcı oluyor”

Enerji tasarrufuna yönelik yeni nesil teknolojiler geliştirmeye devam ederek markanın 100’üncü yıldönümü olan 2021 yılına kadar ürün kullanımından kaynaklanan karbondioksit salımını 2001 mali yılına kıyasla, üretimden kaynaklanan karbondioksit salımını ise 1991 mali yılına göre yüzde 30’a varan oranda azaltmayı hedeflediklerini söyleyen Şevket Saraçoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “İleri teknolojimiz faaliyet gösterdiğimiz alanlarda enerji tasarrufu sağlarken CO2emisyonlarını da hedeflerimiz doğrultusunda azaltıyor. Örneğin; Mitsubishi Electric tarafından icat edilen ve sadece Mitsubishi Electric asansörlerinde bulunan kabin içi yüke göre asansör hızını belirleme teknolojisi sayesinde yüzde 35’e varan oranlarda enerji tasarrufu yapılarak yılda yaklaşık bin 400 kilogram karbondioksit salımı azaltılabilmesini sağlıyoruz.”

Nisan 2021 ve sonrasındaki uzun bir döneme odaklanan yeni Çevresel Sürdürülebilirlik Vizyonu 2050 ile çevrenin korunması konusuna yönelik çalışmalarını yoğunlaştıran Mitsubishi Electric; doğa ile uyum içinde yaşayan, düşük karbonlu ve geri dönüşüm odaklı bir toplum oluşturmak için kritik önem taşıyan uygulamalar hayata geçiriyor.


sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir yanıt yazın