Pandeminin tüm dünyayı derinden etkilediği bir dönemden geçiyoruz. Bu dönem tüm dünyada ekonomik göstergelerde bozulmaya sebebiyet verirken, Türkiye güçlü üretim ve ihracat altyapısıyla süreci başarıyla yönetmiştir. Ülkemiz makroekonomik göstergeler anlamında gelişmekte olan ülkelerden pozitif ayrışmıştır. Sayın Bakanımızın ifade ettiği üzere, Salgın sürecindeki destek paketlerinin toplamının 494 milyar TL ile milli gelirin yüzde 10’una ulaşması, ekonomi yönetimimizin ülkenin her kesimine gerekli destekleri sağladığını, vatandaşının bu zorlu dönemde yanında olduğunu gösteriyor.
İçinden geçtiğimiz bu sıkıntılı günlerde, 2021 – 2023 yılları arasında ekonomimizin yol haritasını oluşturan Yeni Ekonomi Programını (YEP) heyecanla karşıladık. Büyüme hedeflerine ulaşmak için ihracata, katma değerli üretime ve istihdama çok daha fazla yoğunlaşılacağının ifade edilmesi memnuniyet verici.
Dünya ve Türkiye ekonomisinin gidişatı göz önünde bulundurulduğunda, bu programın, temel makro hedefler bakımından son derece tutarlı olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin gerçekleriyle örtüşmektedir.
Programdaki üç temel hedef olan işgücü piyasasının ayakta tutulması, hanelere ve işletmelere gerekli likiditenin sağlanması ve temel sektörlerin faaliyetlerini sürdürmesini garanti altına alarak tedarik zincirlerinin ayakta tutulması hedefleri bizim de her zaman vurguladığımız hususlar arasında bulunuyor.
Bu noktada, sürdürülebilir büyümenin ve cari açığı azaltmanın en sağlıklı yolunun katma değerli ihracat olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Özellikle pazar ve mal çeşitlendirilmesine, mevcut pazarın derinleştirilmesine, firmalarımızın küresel değer zincirleri ile bütünleştirilmesine ve ihracatımız içindeki yüksek teknolojili ürünlerin payının arttırılmasına yönelik çalışmalara ağırlık veriyoruz.
Ekonomik İstikrar Kalkanı ihracatçımızın bu zorlu dönemi atlatmasında büyük bir fayda sağladı. İşletmelerin vergi ve prim ödemelerinin ertelenmesi, sektörel odaklı vergi indirimler yapılması, kredi ödemelerinin ertelenmesi, temerrüde düşen firmalara mücbir sebepten faydalanma hakkı getirilmesi ve KGF limiti artırılarak finansmana erişimin kolaylaştırılması ihracatçımıza bu dönemde soluk aldırmıştır.
Türkiye’de ihracatçı sayımız da, ihracatımızın niteliği de artmaya devam edecek. Pandeminin yarattığı tüm bu zorlu ortama rağmen her ay aramıza katılan yaklaşık 1500 ihracatçı firma, geleceğe umutla bakmamıza vesile olmaktadır.
Ekonomimizin güçlü ve zayıf yanlarını gayet iyi biliyoruz. İhracatçılarımızın sorunlarıyla yakından ilgileniyor, çözüm yolları arıyoruz. Hayata geçirilecek politikalarla, büyüme sürdürülebilir ve sağlıklı bir çizgiye oturtulduğu sürece ekonomimizi güçlü kılacağız. Böylece, küresel ekonomik ve siyasal gelişmelere karşı direncimiz en üst düzeyde olacak. Bizler, ihracatçılar olarak, Yeni Ekonomik Programın başarısı ve amaçlanan hedeflere ulaşılması doğrultusunda seferber olmaya devam edeceğiz.
sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.